BARIŞ VE HUZURUN KAYNAĞI MÜSLÜMANLAR NEDEN BİRİLERİNİ HEP RAHATSIZ EDİYOR?

Bölgede yaşayan bir yazar, bir gazeteci olarak, dindar bir aydın olarak bölge Müslümanlarının yapıp ettikleri hep ilgimi çekmiştir. Sadece bir yapı veya cemaat değil, bölgedeki bütün İslami kesimler hep ilgi alanımda olmuştur. Bunların içinde etkinlik alanının genişliği, sevenlerinin çokluğu ve aktif faaliyetlerinden ötürü Mustazaflar Camiası elbette daha çok merak ve ilgimi celbeden bir hareket olmuştur.

Otuz yıla yakındır İslami faaliyet ve hareketlere ilgi duyduğum için söz konusu ettiğim camiayı, yapıp ettiklerini takip etmişimdir. Abartmadan söyleyebilirim ki bu camia sadece bölgede değil, tüm Türkiye’de barışın, kardeşliğin, hoşgörünün, huzurun taraftarı olmuştur hep. Birçok saldırı, karalama kampanyası, linç girişimi ile karşılaşmasına, haksız saldırılara hedef olmasına ve Şehit Yasin örneğinde olduğu gibi masum taraftarları vahşi cinayetlerle katledilmesine rağmen bu camia bu saldırıları sineye çekmiş, halkın huzuru ve barışın bozulmaması için sabretmiştir.

Yine bu hareketin mensupları hiçbir karşılık ve övgü beklemeden, sadece Allah’ın rızasını gözeterek halkın imanını kurtarma davasını omuzlamış, meşru dernek ve vakıflar yoluyla her kesimden yoksul kitlelerin maddi sıkıntılarına derman olmaya koşmuş, yüz binlerce insanı peygamber sevdasıyla, peygamber aşkıyla meydanlarda buluşturarak kaynaşma ve huzura hizmet etmiştir.

Bu insanların, bu camianın yapıp ettiklerini mercek altına alan insaf ve vicdan sahibi herkesin, her kalemin itiraf edeceği gibi bu insanlar birer sevgi ve muhabbet fedaisidirler. Düşmanlarına karşı bile merhamet ve yardımseverlik duyguları ile doludurlar. Onlar peygamberi bir misyon ile kendilerini yok etmek isteyen azgınların kurtuluşu için bile çaba ve gayretten geri durmamışlardır.

Biz bu camiayı 6-8 Ekim’de gördük. Yine bu insanların hain 15 Temmuz darbe girişiminde ne yaptıklarına şahit olduk. Bunlar her zaman halkın yanında durdular. Halkın ve ülkenin geleceğini, huzur ve mutluluğunu her şeyin üstünde tuttular.

Bu insanlar doksanlı yıllarda da, devletin olmadığı, karanlık güçlerin ordu ve emniyette ipleri ele geçirdiği o korkunç yıllarda da büyük zulümlere, baskı ve işkencelere, linç kampanyalarına, karalama ve iftiralara uğradılar.

Bu camia bütün bu güzel yönlerine rağmen bazı karanlık odakların, derin ilişki içindeki kirli kişi ve yapıların saldırı, karalama ve linç girişiminden kurtulamıyor. Masa başı hazırlanmış yalanlarla, iğrenç algılarla, doksanlı yıllarda karanlık odakların hazırladığı iftira dolu sözde resmi raporlarla bu insanları, bu camiayı linçe tabi tutmaktan vazgeçmiyorlar.

FETÖ elebaşısı ile kol kola çekilmiş resimleri internet sitelerinde, sosyal medya ortamlarında dolaşan aydın kılıklı, gazeteci geçinen bazı müfteriler, FETÖ tarafından on binlerce mensubu, seveni komik gerekçelerle zindan köşelerinde çürütülen bu camiayı FETÖ ile ilişkilendirmeye kalkışıyor. Yine sayısız defa PKK’nin imha maksatlı saldırılarına maruz kalmış, 6-8 Ekim’de PKK’li eşkıyalar eliyle yok edilmek istenmiş bu insanları; PKK’nin dostu, yandaşı ilan edebiliyor. Bu camianın FETÖ ve PKK ile aynı el tarafından yönetildiğini iddia edip, bazı güçleri harekete geçmeye çağırıyor.

Bu insanların, bu karanlık mihrakların derdi ne anlayamıyorum. Bu müfteriler neden huzur ve barış ortamını istemiyorlar. Gecelerini gündüzlerine katarak, maddi hiçbir karşılık beklemeden halkın hizmetine koşan, kültürel faaliyetlerle maneviyat ve ahlakın güçlendirilmesi mücadelesini veren, yaz kış demeden kapı kapı dolaşıp yoksul ve kimsesizlere maddi yardımda bulunan, tüm kışkırtma ve linç girişimlerine rağmen huzur bozucu hiçbir eyleme bulaşmayan, bir kültür ve irşat hareketi olarak varlığını sürdüren, siyasi arenada da hizmet ve kalkınmaya talip olan bu Müslümanlar neden birilerini rahatsız ediyor hep?

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.