Başbakan Van'da halka seslendi

Başbakan Van'da halka seslendi

Van'da düzenlenen mitingde vatandaşlara seslenen Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, bazı çevrelerin yıllardır Bediüzzaman'ın hatıra ve eserlerini istismar ettiğini söyledi.

VAN - Başbakan Recep Tayyip Erdoğan,  Beşyol Meydanı’nda düzenlenen mitingde halka seslendi. Mitingde Erdoğan, paralel yapıya ve BDP’ye yüklendi. Erdoğan BDP’lilere atfen, “Silahların gölgesinde aldığınız oylarla barış, demokrasi gelmez.” İfadelerini kullandı.

 

Başbakan, birilerinin 10 yıllardır Üstad Bediüzzaman’ı ve eserlerini istismar ettiğini belirterek, “O Bitlis’in Hizan ilçesinde doğdu Van’da okudu. Van kalesinde hem okudu hem de okuttu. Van ve çevresine düşman saldırıları başlayınca kalemi bıraktı eline silahı aldı, topraklarını kahramanca savundu. Bitlis deresinde Ruslara esir düştü. Sibirya’ya gönderildi. Oradan kaçtı, önce İstanbul’a ardından Ankara’ya ve daha sonra en sevdiği şehir olan Van’a geldi. 1925’ten itibaren sürgünlerle tanıştı. Tek parti, yani CHP döneminde birçok şehre gönderildi. Zindanlara atıldı, zehirlendi, çok çileler çekti. En büyük hayallerinden biri de ‘İşaretül İcaz’dı ve onu da basmak bize nasip oldu.” dedi.

 

“Eski Türkiye’de kutsal değerler baskı, tehdit altında aşağılamalara maruz kalıyordu”

Geçmişte özellikle bölgemizde yaşanan yasaklara değinen Başbakan Erdoğan, eski Türkiye’de yasaklar olduğunu belirtti. Erdoğan, “Eski Türkiye’de kimlikler üzerinde, kültürler üzerinde yasaklar vardı. Cezaevinde dahil bir annenin oğluyla kendi anadilinde konuşması yasaktı. Eski Türkiye’de diller, düşünceler, türküler şarkılar, kitaplar yasaktı. Eski Türkiye’de klavyeler, harfler yasaktı. Mezralar, köyler, yollar yasaktı. Farklı dillerde gazete, radyo, kitap, dergi, propaganda yasaktır. Reddin, inkarın, asimilasyonun olduğu bir Türkiye’ydi. Eski Türkiye doğu ile batının, kuzey ile güneyin arasında mesafelerin olduğu bir zamandı. Eski Türkiye’de faili meçhuller, asit kuyuları vardı. Eski Türkiye’de başörtüsü yasaktı, imam hatiplerin orta kısımları kapatılmış, katsayı engeliyle Meslek Lisesi mezunları üniversiteye giremiyordu. Eski Türkiye’de kamuda başörtüsüyle çalışmak yasaktı. Manevi değerler, kutsal değerler, baskı, tehdit altında aşağılamalara maruz kalıyordu. Eski Türkiye’de devlet kibirliydi, tepeden bakıyordu. Devlet vatandaşına insan muamelesi yapmıyordu. Vatandaşını horluyor, tahkir ediyor, vatandaşları arasında ayrımcılık yapıyordu. Eski Türkiye’de acılar vardı. Gençlerin kanı akıyordu. Eski Türkiye’de hemen her gün ocaklara ateş düşüyordu. Anneler, babalar ağlıyordu, yoksulluk vardı çaresizlik vardı, kimsesizlik vardı.” diyerek geçmişte yaşananları hatırlattı.

 

Peki, yeni Türkiye’de neler var?

12 yıl boyunca Yeni Türkiye’yi kurma mücadelesi verdiklerini ifade eden Başbakan “Yeni Türkiye’de hastaneler, okullar, üniversiteler, yollar, köprüler, tüneller, konutlar inşa ettik. Barajlar, enerji santralleri, statlar, kültür merkezleri inşa ettik. Çiftçilerin elinden tuttuk, işçinin, memurun elinden tuttuk. Hiç kimse kendisini çaresiz hissetmesin, kimsesiz, garip guraba hissetmesin dedik. En önemlisi de biz yasakları kaldırdık. Anlamsız tüm yasaklara son verdik. Halkları teslim ettik. Reddi, inkarı, asimilasyonu kaldırdık. Diller, fikirler, klavyeler, türküler, şarkılar, kitaplar üzerindeki yasakları tek tek kaldırdık. Eğer BDP bugün Van’da Kürtçe propaganda yapabiliyorsa bunun önünü açan biz olduk biz.” şeklinde konuştu.

 

“Silahların gölgesinde aldığınız oylarla barış, demokrasi gelmez”

Konuşmasının devamında BDP’ye yüklenen Başbakan Kürt halkına tanınan hakların BDP’nin kazancı olmadığını belirterek, “Şimdi BDP’liler diyor ki, biz bunu zorladık da oldu. Sen kimsin ya, neyi zorluyorsun. 30 milletvekiliyle ne yaparsın. Biz 326 milletvekiliyle bunun önünü açtık. Eğer bugün televizyonlar 24 saat Kürtçe yayın yapıyorsa, TRT Şeş varsa bunu getiren biziz. Van’a bir şey soruyorum, BDP’nin Van’da yaptığı ne var. Burada Van’ı yakından ilgilendiren bir müjde vereceğim. Daha önce Kültür ve Turizm Bakanlığımız Ahmed-i Hani’nin Mem u Zin adlı kitabını çok güzel bir şekilde Türkçe ve Kürtçe basmıştı. Şimdi de Vanlı değerli alimin Faqé Teyran’ın divanını Türkçe ve Kürtçe olarak Kültür Ve Turizm Bakanlığı eliyle basıyoruz. Bediüzzaman Said-i Nursi’nin eserlerinde yasak vardı. Kendisinin Diyanet İşleri Başkanlığı tarafından eserlerinin basılmasına yönelik bir tavsiyesi vasiyeti vardı. Diyanet İşleri Başkanlığımız ‘İşaretül İcaz’ adlı eserini basmış vaziyette. Yeni Türkiye’de bunlar var. Kan yok, barış var, birlik, kardeşlik var. Biz gençlerin zamansız yitip gitmesinden çok çektik. Şu gençlerimizi dağlara çıkaran zihniyet hangi zihniyettir. Dağlara çıkaran zihniyet, barışı konuşabilir mi, demokrasiyi konuşabilir mi, kardeşliği konuşabilir mi? 16 yaşındaki yavrular kaçırılıyor, dağlarda eğitiliyor. Hani sandık vardı, sandıkta niçin meselelerini halletmiyorlar. Partinin adının barış ve demokrasi olması ne barışı ne de demokrasinin gelmesi için yeterlidir. Silahların gölgesinde aldığınız oylarla barış, demokrasi gelmez. Çıkardığımız yasayla terörden zarar görenlerin yaralarını sardık. Silahları susturduk, siyaseti devreye soktuk. Bunlar sizin en tabi hakkınızdı. Sizin hakkınız olduğu için bunları yaptık. Ben Türk’ü Türk olduğu için, Kürt’ü Kürt olduğu için, Arap’ı Arap olduğu için, Zaza’yı Zaza olduğu için sevmiyorum. Beni yaradan Allah onları da yarattığı için seviyorum” diye konuştu.

 

BDP Kürtlerin temsilcisi değil

BDP’nin siyasi Kürtçülük yaptığını, MHP’nin ise siyasi Türkçülük yaptığını vurgulayan Erdoğan, ayrıca Van’da yaşanan depremlere de değinerek, Depremlerde BDP’li belediyenin kenti terk ettiğini söyledi.

Van ver Erciş’te 15 milyar TL yatırım yaptıklarını sözlerine ekleyen Başbakan, “Bizim Van’ı süratle ayağa kaldırmamız gerekiyordu ve bunun adımlarını attık. Van’ı, İpekyolu’nu , Edremit’i  Erciş’iyle adeta yeni bir şehir haline getirdik. Biz sorumluyuz, mesulüz, ama BDP’de böyle bir şey yok. Allah aşkına, çıkıyor diyor ki biz Kürtlerin temsilciyiz. Ben Kürtlerin temsilcisiyim demekle oy verilmez. Hizmete esere oy veriniz. Eşek ölür kalır semeri insan ölür kalır eseri. Bunlarda böyle birey yok. Sadece ideoloji, ideolojik siyaset” şeklinde konuştu.

 

“Pensilvanya On yıllardır Bediüzzaman Said-i Nursi’nin hatırasını ve eserlerini istismar etti”

On yıllardır Üstad Bediüzzaman ve eserlerinin istismar edildiğini ifade eden Erdoğan, şunları söyledi.  “Pensilvanya diye bir olay yaşıyoruz. On yıllardır Bediüzzaman Said-i Nursi’nin hatırasını ve eserlerini istismar etti. Van, Bediüzzaman’ı çok iyi tanır. Bitlis’in Hizan ilçesinde doğdu Van’da okudu. Van kalesinde hem okudu hem de okuttu. Van ve çevresine düşman saldırıları başlayınca kalemi bıraktı eline silahı aldı, topraklarını kahramanca savundu. Bitlis deresinde Ruslara esir düştü. Sibirya’ya gönderildi. Oradan kaçtı, önce İstanbul’a ardından Ankara’ya ve daha sonra en sevdiği şehir olan Van’a geldi. 1925’ten itibaren sürgünlerle tanıştı. Tek parti, yani CHP döneminde birçok şehre gönderildi. Zindanlara atıldı, zehirlendi, çok çileler çekti. En büyük hayallerinden biri de ‘İşaretül İcaz’dı ve onu da basmak bize nasip oldu. Sonra Şanlıurfa’da vefat etti. Ölüsünü de rahat bırakmadılar ve Isparta’ya götürdüler. Orada nereye defnettikleri beli değil. Bütün bunları CHP yaptı. Şimdi bu Pensilvanya’daki zat utanmadan, sıkılmadan, hayâsızca CHP’ye oy istiyor. Burada şunu açık açık vurguluyorum, Pensilvanya’daki zat gençliğinde imkan varken gidip Said-i Nursi’yi ziyaret etmemiştir. Çünkü Kürt olduğu için yanına gitmekten kaçınmıştır. O gün nasıl tahkir ediyorsa, bugün senaryosunu yazdığı dizilerle Kürtleri tahkir ediyor. Pesilvanya’daki sarayından buradaki maşaları aracılığıyla çözüm sürecine saldırıyor, kardeşliğe, barışa saldırıyor. Oslo sürecinde saldırdı başarısız oldu, MİT müsteşarımı tutuklamak istedi başarısız oldu, 17 Aralık’ta başarısız oldu, 25 Aralık’ta başarısız oldu. Bu ahlaksız siyasete 30 Mart’ta siz cevap vereceksiniz. Bu ilkesiz, edepsiz siyasete gerekeni siz söyleyeceksiniz”

 

“BDP hangi yüzle gelip sizden oy isteyecek”

Sandıklara sahip çıkılması çağrısında da bulunan Başbakan, “Van’ı biz büyükşehir yaptık. CHP Van’ın büyükşehir olmasına karşı çıktı, MHP karşı çıktı, BDP buna karşı çıktı. Çünkü onlar büyükşehir nedir bilmiyorlar. Şimdi bunlar hangi yüzle sizden oy isteyecekler. BDP hangi yüzle gelip sizden oy isteyecek. İnanın bunların derdi başka, size hizmet değil.” İfadelerini kullandı. (Murat Dalgın-İLKHA)

 

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.