Başbakan Yıldırım gençlerin sorularını yanıtladı

Başbakan Yıldırım gençlerin sorularını yanıtladı

Başbakan Binali Yıldırım, katıldığı televizyon programında gençlerin sorularını yanıtladı.

Başbakan Binali Yıldırım, Bloomgerg HT-Habertürk TV ortak yayınında Didem Arslan Yılmaz'ın sunumuyla "Türkiye'nin Referandumu-Gençler Başbakan'a soruyor" programına katıldı.

16 Nisan’da yapılacak olan halkoylamasına ilişkin sorulan soruları yanıtlayan Başbakan Binali Yıldırım, mevcut anayasanın ve Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi’nin gerekliliğini anlattı.

"Başbakanlığın olmayacağı bir sistem için bir başbakan olarak neden bu kadar canla başla çalışıyorsunuz?" sorusunu yanıtlayan Yıldırım, şöyle konuştu:

 “Kılıçdaroğlu neden benim için çalışıyor? Çalış da iktidar ol. Benimle ne işin var? Herkes kendisi için çalışsın. 7 seçim olmuş iktidar olamamışsın. Biraz kendin için partin için çalış da iktidara gel. Ben Türkiye Cumhuriyeti'nin 65. hükümetinin Başbakanı olarak temsil ettiğim makamdan vazgeçiyorsam bunun bir anlamı var Türkiye için, sizin için. Türkiye'nin geleceği size emanet olur. Yaşadığımız olaylar, acı tecrübeler, en son 15 Temmuz böyle bir değişikliğin şart olduğunu ortaya koydu. Çünkü Türkiye mutlaka ve mutlaka kuvvetli bir iktidara sahip olmalı. Her zaman tek başına güçlü iktidar olması lazım ki içeriden ve dışarıdan gelecek tehditlere karşı dimdik durabilsin."

“Mevcut sistem Türkiye’ye kaybettirdi”

Mevcut sistemin Türkiye’ye her zaman kaybettirdiğini söyleyen Yıldırım, "1996'da kriz olmuş. Cumhurbaşkanı Süleyman Demirel, Başbakan Erbakan. Demirel Refah Yol hükümetini düşürmek için elinden geleni yapmış. Ekonomik krize girdi, istikrarsızlığa girdi arkasından 28 Şubat ve 2001 krizi geldi. Sonunda anlaşmazlıkta Türkiye kaybetti. 1946'da bile aynısı olmuş. İnönü, Recep Peker'le kendi partisinde Başbakan'la anlaşamıyor. İlk defa Türkiye devülasyon oluyor, Türk Lirası yüzde 16 değer kaybediyor. Tek partili dönem. Özal 1991'de cumhurbaşkanı, kendi getirdiği Yıldırım Akbulut Başbakan. Kendi seçti. Körfez krizi var ters düştüler kriz oldu ANAP erimeye başladı. Bedeli istikrarsızlığı memleket ödedi. En son 2001 rahmetli Ecevit çok aradı buldu, ne kadar iyi bir adam Ahmet Necdet Sezer, bütün parti liderlerini de ikna etti. Anayasayı bir fırlattı Ecevit'in kafasına Türkiye yerle bir. Türkiye 638 milyar lira kaybetti. AK Parti iktidarında biz bunu ödedik 2011 yılında zor bitirdik" ifadelerini kullandı.

“Vesayet odağı çeşitli yollarla meydana geliyor”

“Bugün iyi gidiyor ama biz geleceği düşüneceğiz. Gelecekte risk var.” Diyen Başbakan Yıldırım şöyle konuştu:  “Çünkü geçmişte yaşadığımız acı olaylar var. Gelecekte olmayacak diye bir şey yok. Biz Ahmet Necdet Sezer'le çok sorun yaşadık. Yutkunduk, yutkunduk kriz çıkmasın diye hep alttan aldık. Ben Bakanım, bir tane genel müdür yardımcısı değiştireceğim, Başbakan imzalıyor Cumhurbaşkanı'na gönderiyor. O imzalamıyor kararnameyi geri gönderiyor. O kararname döndükten sonra benim karşıma geçti 'Ne haber bakan bey' dedi. Bu ne demek biliyor musun? Benim patronum Cumhurbaşkanı, sen değilsin. Vesayet odağı çeşitli yollarla meydana geliyor. Birincisi bu anayasanın kendisi. O günün şartlarında içinde ne var ne yok korkudan sorgulamamış insanlar. Yüzde 92 ile kabul edildi. Ben 'Hayır' oyu verdim. Milletin yüzde 7'si 'Hayır' dedi, yüzde 93'ü 'Evet' dedi. Başta silahlı adamlar var. Sıkıysa itiraz et.”

"Neden parlamenter sistemle devam etmiyoruz?"

 “100 yıldır parlementer sistem bizi bir yere kadar götürdü. 15 yıldır AK Parti iktidarda. Açtığınız yollardan, yaptığınız hizmetlerden bahsediyorsunuz ama bunu parlamenter sistemle yaptık. Neden devam etmiyoruz?” şeklinde sorulan soruya Yıldırım şöyle cevap verdi:

"Aslında parlamenter sistemin gerçek anlamda başladığı tarih 1950. Çok partili sistem. Önceden de vardı ama tek parti dolayısıyla rekabet, yarış yok. Cumhurbaşkanı var, Başbakan var. İlk Cumhurbaşkanı Mustafa Kemal Atatürk. Onun Başbakanı İsmet İnönü. Daha sonra İnönü Cumhurbaşkanı, Başbakanı da değişik değişik isimler oluyor. Bir tablo göstereceğim. Onu görünce daha iyi anlayacaksınız. 1960'la 1980 arasında koalisyonlar var. Türkiye'nin büyüme oranı 4.8, dünyanın büyüme oranı da aynı. Yine iyi. 1960-80 arası çok hükümet değişti. Koalisyonlar, 12 Mart muhtırası, Milli Birlik hükümetleri, sayısını çıkarsam 15'ten fazla hükümet var. 1 yılda ne yapılabilir? Tebrikleri kabul eder sonra da vedalaşmaya başlar.”

“Bizim sistemimiz, parlamenter sisteme de benzemiyor”

Şu an kullanılan sistemin parlamenter sistemine de benzemediğine dikkat çeken Yıldırım, "En yakın 7 Haziran. 5 buçuk ay hükümet kurulamadı. Bizim sistemimiz, parlamenter sisteme de benzemiyor. Ne parlamenter sistem, ne başkanlık. Bizimki darbe sistemi. Darbeyi yapanlar, darbeden sonra anayasayı parlamenter sisteme göre yaptılar. Ama Cumhurbaşkanı'na, Başbakan'dan fazla yetki verdiler. Bir yerde millete sorumlu Başbakan var, bir yerde de Meclis'in seçtiği Cumhurbaşkanı var, Başbakan'dan fazla yetkisi var. Başbakan'ın sorumluluğu var, Cumhurbaşkanı'nın yok. Yetkiler fazla sorumluluk yok, yetkiler var sorumluluk da var. Bu sistemle nasıl yol alacağız? Birinden biri olsun diyoruz." şeklinde konuştu. (İLKHA) 


 

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.