Sadullah AYDIN
Batı’nın son silahı dine karşı din
Kapitalist Batı iki asırdan fazladır dünyayı talan ediyor, mazlum halkları vahşice sömürüyor. Can, mal, nesil, namus güvenliğini yok eden, dünyayı kaos ve anarşiye boğan, halklara zulüm ve işgallerden başka bir şey vermeyen Batı, insanların tahammül sınırının kalmadığını ve bir kurtarıcı arayışına girdiklerini görünce onları sahte kurtarıcılara yöneltti. İçerik olarak kapitalizmden farklı olmayan Komünizm, kurtarıcı rolüne soyundu. Ama çok geçmeden kapitalizmle mücadele, halkların kurtuluşu gibi iddialarla ortaya çıkan Komünizm ve türevleri; Marksizm, Sosyalizm, Egzistansiyalizm, Nihilizm halkların gözünden düştü; kof bir akım olarak tarihin çöp sepetine atıldı.
Mazlum dünya halkları kapitalizm ve emperyalizm canavarına karşı gerçek bir kurtarıcı aramaya başladı. Asırlar boyu insanlığa adalet ve özgürlük bahşeden bir medeniyetin kurucusu olan Yüce İslam, İran İslam devrimi, Afgan Cihadı ve İhvan Hareketi’nin yükselişiyle tekrar dünya gündemine oturup muhteşem bir dönüş yapınca mazlum halklar gerçek kurtarıcının farkına vardılar ve dört elle ona sarıldılar.
Dünyayı kendi aralarında parselleyen sömürgeci güçler önce bu gerçek kurtarıcıyı, İslam’ı kaba kuvvetle yok etmek istediler. Rusların Afganistan’ı işgali, Saddam’ın elleriyle İslami İran’a dayatılan kirli savaş, İsrail’in Lübnan’ı işgali, askeri cunta yoluyla Cezayir ve Tunus’taki İslami hareketlerin bastırılması, Çeçen Cihadı’nın insanlık dışı bir yöntemle bitirilmeye çalışılması, Batı destekli Sırpların Balkanlardaki İslami uyanışı soykırımla bastırma girişimi bu yok etme arzusunun tezahürleridir. Ancak tüm bu saldırılar İslami hareketlerin önünü tıkayamadı. İslami hareketler kısa bir süre içerisinde mazlum halkların tek kurtuluş yolu oldu ve güçlendikçe güçlendi.
Batı, Müslüman halkların kalplerini hızla fetheden İslami uyanışın önüne geçebilmek için kültür emperyalizmine trilyonlar akıttı. İslam’ı ve Müslümanları ötekileştiren yüzlerce film çevirtti. İslam âlemini ahlaki ve kültürel olarak yozlaştırmak için ne gerekiyorsa yaptı.
Batı’nın, İslami uyanışı engelleyebilmek için başlattığı projelerden biri de kendilerini İslam’a nispet eden uyduruk dini akımların desteklenip güçlendirilmesiydi. Hakiki İslam’a karşı ılımlı İslam…
Batı bütün bu çabalarında başarısız oldu. Geçici başarılar kazandıysa da bunlar kalıcı olmadı.
Batı, yapabileceği her şeyi yaptı. Sadece bir silahı kaldı. Dine karşı din… Şimdi elinde kalan bu tek silahını kullanmaya çalışıyor. Müslümanları birbirine düşürme, onları birbirleriyle savaştırma, onları çeşitli fitnelerle parçalayıp, zayıf düşürme silahı…
Batı bu silahı kullanabilmek için Müslümanların yumuşak karnından ve zaaflarından fazlasıyla yararlanıyor. Bu zaaflar ve yumuşak karın mezhepçiliktir, bağnazlıktır, taassuptur, Vahhabi ve tekfirci mantıktır, düşmanı tanıyamama ve zamanı okuyamamadır, cemaat ve mezhep çıkarlarını ümmetin çıkarlarından önde tutmadır; düşman tarafından kullanılıp yönlendirilme tuzağına düşme tehlikesini barındıran siyasi ve kültürel sığlıktır.
Ama Allah’ın izniyle Müslüman halklar Batı’nın elinden bu son silahını da alacaklar. Düşmanın bu şeytani tuzağını er geç anlayacak ve gafletten uyanacaklar. Kurtuluşun uhuvvet ve vahdetten geçtiğini idrak edecekler. Batı’nın şimdiye kadarki tuzaklarını boşa çıkardıkları gibi bu son tuzağını da boşa çıkaracaklar. Şii’nin Sünni’ye, Sünni’nin Şii’ye muhtaç olduğunu, bu iki aziz kardeşin barışarak ve güç birliği yaparak Batı’nın uğursuz gölgesini üzerlerinden kovamayacaklarının bilincine varacaklar. Büyük şeytan Amerika’nın ve sömürgeci Batı’nın hiç birine dost olmadığını, tek amaçlarının onların zenginliklerini talan edip dinlerini zayıf düşürmek olduğunu hissedecekler. O zaman Şii, Sünni kardeşine kucak açacak, mezhebini iktidar yapmak uğruna onu görmezden gelip bağnazların kucağına atmayacak. Sünni, kendi haklarına sahip çıktığı gibi Şii kardeşinin de haklarına sahip çıkacak, onu dışlayıp Suud tipi sahte hamilerin kucağına koşmayacak.
Hiç kimsenin kuşkusu olmasın, Müslüman halklar bu tuzağı da boşa çıkaracaklar. Yirmi birinci asrın İslam’ın asrı olmasını hiçbir şeytani güç engelleyemeyecektir. Koyu karanlık bizi aldatmasın. Bunun bir adım sonrası şafaktır…
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.