Abdullah KAVAN
Bayramda Myanmar'ı hatırlamak
Bu bayram günlerinde yaşanan acılar, sevinç ve mutluluklarımıza gölge düşürse de, Allah'ın şiarları ve hediyeleri gereği, bayramlarımızı, bayramın ruhuna göre kutlamalıyız. Fakat yine de bayramın ikinci gününde Myanmar'ı hatırladım. Bir nebze empati kurmaya çalıştım.
Bu olayların nedenlerini düşündüm. Artık sözün bittiğini gördüm. Çünkü bu zulüm sadece bu günlerde değil, ta 2012'den beri sistematik olarak devam ediyor. Bu tarihten itibaren Budistlerin insanlık dışı oyunları sonucunda, Müslümanlara karşı şiddet ne yazık ki, giderek yükselmeye başladı. Bu inanılmaz işkence ve ölüm tezgâhları sonucunda ise binlerce Müslüman hayatını kaybetti.
Yakın tarihine göz attığımızda Myanmar, 1948'de bağımsızlığını kazandı fakat o yıldan beri çok katı bir cunta tarafından yönetiliyor. Toplam 60 milyon nüfusu olan ülke, yedi eyaletten oluşuyor, kuzeybatı sınırında bulunan Arakan, bu yedi eyaletten biri. Burada eyaletler, etnik ve dini gruplara göre ayrılmış. Ancak ayıranlar Burmalılar değil, Britanyalılar. O dönemde Müslümanlar, İngilizler tarafından bu bölgelere yerleştirilmiş. Müslümanların buralara yerleştirilme nedenleri tarım alanlarında çalıştırmak…
Arakan, milyonlarcası Bangladeş'ten gelen göçmenlerin yaşadığı bir bölgedir. Aynı zamanda Arakan, Müslüman nüfusun yoğun olduğu bir bölgedir. Myanmar'ın çoğunluğu Budist. Müslümanların oranı, %20'ler civarındadır. Ve Myanmarlı Faşist cuntacılar (mevcut yönetim) Müslümanları, İngilizlerin getirip yerleştirdiği yabacı unsurlar olarak görüyorlar.
Yönetimin ırkçı ve tek tipleştirme eğilimli söylemi Budist halkın da yavaş yavaş Müslümanları ötekileştirmesine neden oluyor. Yine dünyanın birçok bölgesinde olduğu gibi Myanmar'da da devlet destekli ırkçılık artıyor. Neticede Müslümanlar, istenmeyen yabancılar olarak görülüyor ve öfke artıyor.
Burma hükümetinin verdiği destekle ve iç güvenliği tehdit ettikleri gerekçesi ile, rahipler tarafından Müslümanların köyleri baskına uğramaya ve yakılmaya başlandı. Bu kıvılcım, hala devam eden büyük bir katliama dönüşmüş durumda. Kaçabilenler komşu ülkelere kaçıyor, gerisi öldürülüyor. Üstelik yönetim de, budistlerin yaptıklarını destekleyerek bu katliamın ortağı durumunda…
Diğer taraftan tek sığınabileceği Bangladeş'in tutumu ise insanlık dışı. Arakan'lıların büyük çoğunluğu Bangladeşli, Fakat Bangladeş, bu Müslümanları kesinlikle ülkeye almıyor. Bir Bangladeş'li bir Arakan'lıyı misafir ederse hemen sınır dışı ediliyor…
Sonuç olarak; dünyadaki tüm İslam devletlerine burada büyük görev düşüyor. Bölge ülkelerinin çözüm üretmesi gerekiyor. Artık bu zulümler ve utanç verici bu tür hadiseler için kökten çözüm üretmemiz lazım.
Bir avuç katilin, milyonlarca Müslüman'ın gafletinden yararlanarak Arakan'ı, “İslam'dan temizlemek için” yaptığı bu alçaklığa karşı İslam dünyası da bir an önce harekete geçmeli ve uluslararası bir baskı oluşturmalıdır.
Bu bayram günlerinde tüm Müslüman ülkelerinde yaşayan “bayram birlikteliğini” bir tek güce çevirme zamanı gelmedi mi?
Bu gün itibariyle başta Arakan'a ve tüm ağlayan İslam coğrafyasına merhem olacak “vahdetin” zamanı gelmedi mi?
Bayramlarımızı buruk geçirmemize sebep olan bu mezalimlikleri bitirme zamanı gelmedi mi?
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.