Hasan YILMAZ
Bazı Kamburluklar Bazı Dik Duruşlardan Daha Hayırlıdır
Sınav, zihnin ve kalbin ahenk içinde birbirini tamamlama sürecidir. Bu birlikteliği sağlayan insanlar daha doğru, mantıklı davranışlar sergiler. Her ne kadar doğru adımlarda atılsa da her insanın sınavı ve imtihanı farklı şekilde gerçekleşir.
Bu anlamda herkesin sınavı kendisini ilgilendirdiği gibi imtihan biçimi farklı olabilir. Yaratan; insanı, evlatla, servetle, sağlıkla, sınadığı gibi, yüksek öğretim sınavıyla sınayabilir. Zaten yaradılış gayemiz de sınav değil midir? Mevla'mız mülk süresinde ‘'O, hanginizin daha güzel amel yapacağını sınamak için ölümü ve hayatı yaratandır. O, mutlak güç sahibidir, çok bağışlayandır.''
Bizler her sınav öncesinde böyle mi düşünüyoruz?
Bu süreçte en çok hissedilenler heyecan, stres, ya olmazsa korkusudur. Aslında buna sebep olan sınavdan ziyade bireylerin sınava yüklediği anlamdır. Bu anlamın başarısızlıklar üzerine yoğunlaşması çabalarımızın yetersiz olduğu inancını doğurur.
Bu inanç aslında yaşanılan başarısızlıktan çıkan bir öğrenme sonucudur. Üst üste yaşadığımız başarısızlıklar bize başarısız olduğumuzu öğretir. Buna öğrenilmiş çaresizlik denir. İnsanın yapabileceği bazı şeyleri yapamayacağına inanması, bir işi yapmaya teşebbüs ederken cesaretinin kırılması, kişinin başarısız olmasına neden olur. İngilizcede üst üste başarısız olan birisinin ‘'Ben İngilizce öğrenemem!'' demeye başlaması, deneme sınavlarında hedefindeki puanı alamayan öğrencinin ‘'Başarısız olacağım !'' diye inanç geliştirmesi birer öğrenilmiş çaresizliktir. Aslında gücümüz yaşayacaklarımızı çözmeye yetecek düzeydedir. Kendimize, bu soruyu akranlarım çözüyorsa ben de çözebilirim, diyebilmeliyiz. Her şeyden önce sahip olduklarımızın ve olmadıklarımızın farkında olmalıyız.
Bu aydan sonra az bir zamanın kalmasıyla birlikte yapılacak olan sınav için genç kardeşlerimiz nasıl davranmalı? Aileler stresli, çocuklar için neler yapılmalı? Sınav stresi için önlemler alınmalı mı? Sınava doğru nasıl beslenmeli? Sınav sadece psikolojik bir mücadeleden ibaret mi? Neden psikolojik analizler kabul görür de teolojik izahlar dikkate alınmaz? Gibi sorular akla gelebilir.
Fakat dünyevi olarak her sınav öncesinde öğrenci kardeşlerimiz, insan olmanın tabii bir hâli tedirginlikler yaşayabilirler. Zihinsel ve bedensel yoğunluk yaşayacağımız bu süreçte, baş ağrısı, baş dönmesi, sabahları yorgun uyanma gibi sıkıntılarımız olabilir. Bu yüzden bol bol temiz havayı teneffüs edip sıvı şeyler tüketmeliyiz. Yaş itibariyle gençliğinin baharını yaşayan bu kitlenin farklı iklimleri yaşaması olumsuz gibi algılansa da büyük sınavlara hazırlık için imkân oluşturduğundan sevindiricidir.
Bu bağlamda insanlar farklı sınavlarla karşılaştığında bunun yüce Allah'tan geldiğini düşünmesi gerekir. Çünkü Rabbimiz kimseye taşıyamayacağı yükü yüklemez. Eğer sırtımızdaki yükle imtihan ediliyorsak bizleri yaratan kudret o yükü kaldıracak iradeyi de bizlere vermiştir. Sırtımızın kamburluğuna bakıp da üzülmeyelim.
İnanıyorum ki bu anlamda kamburluğumuz başkasının dik duruşundan daha hayırlı ve anlamlıdır. Yeter ki karşılaştığımız sınavlarımıza basiretle bakabilelim.
Selam ve dua ile…
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.