"Bediüzzaman'a 28 Şubat zihniyetli insanlar tarafından sürgün hayatı yaşatıldı"
"Sabah namazıyla diriliş" programında konuşan HÜDA PAR Şanlıurfa İl Başkan Yardımcısı Emin Özaslan, Bediüzzaman Said Nursi'nin 28 Şubat zihniyetini taşıyan insanlar tarafından yıllarca, sürgün hayatı yaşatılarak, esaret altında bırakıldığını söyledi.
HÜDA PAR Şanlıurfa İl Gençlik Kolları her hafta "Sen Uyan ki, Ümmet Uyansın" sloganıyla düzenledikleri, "Sabah Namazıyla Diriliş" programları devam ediyor.
Balıklıgöl Platosunda bulunan Mevlid-i Halil Camii'nde sabah namazını kılan gençler, Hz. İbrahim (a.s)'ım doğduğu rivayet edilen mağaranın yanında bulunan, Bediüzzaman Said Nursi'nin vefatında defnedildiği kabrin başına gelerek Fatiha okudu.
Ardından bir konuşma gerçekleştiren HÜDA PAR İl Başkan Yardımcısı Emin Özaslan, Bediüzzaman Said Nursi'nin de tıpkı, 28 Şubat zihniyeti taşıyan insanlar tarafından yıllarca zindan ve sürgünlerle hayatının esaret altında bırakıldığına dikkat çekti.
"Ya Kur'an'ı yok edin ya da Müslümanların kalbinden söküp alın"
Özaslan, 1845-1846 yıllarında sömürgeler bakanı olarak görev yapmış İngiliz siyasetçi Gladston'un, İngiltere Meclisinde 'Ne yapıp yapmalıyız, bu Kur'an'ı Müslümanların ellerinden almalıyız yahut Müslümanları Kur'an'dan soğutmalıyız' sözlerine karşılık, Bediüzzaman Said Nursi'nin 'Ben de Kur'an-ı Kerim'in sönmez ve söndürülemez bir güneş olduğunu bütün dünyaya ispatlayacağım. Madem gavurlar bu halkı İslam'dan uzaklaştırmak için çalışıyor, mücadele veriyorsa o zaman biz de bu halkı İslam'a davet etmek için bir mücadele içerisine girmeliyiz' sözlerini hatırlattı.
"Diyanetin onayladığı Risale-i nuru devlet onaylamıyor"
Bediüzzaman Said Nursi'nin yazdığı Risale-i nur külliyatını, dönemin Diyanet İşleri Başkanlığının 'halka zararı yok. Tam tersi ülkeye ve gençlere faydası var' diyerek mahkemeye gönderdiğini söyleyen Özaslan, sözlerini şöyle sürdürdü: "Diyanet İşleri Başkanlığı 'iman hakikatlerini anlatan bir eser. Zararlı değil, tam tersi faydalıdır.' diyerek mahkemeye gönderiyor. Mahkeme, Diyanetin onayına rağmen, Üstat Bediüzzaman'a ceza veriyor. O zaman Dr. Duzi denilen bir adam, insanları İslam'dan uzaklaştırmak için küfre davet ediyor. Dinsizliği yaymak için kitaplar yayınlıyor. O kitaplar serbest, fikir özgürlüğü adı altında satılıyor. Dr. Duzi denilen adamın kitapları, üniversitelerde, kitapçılarda her yerde serbest iken, Diyanet İşleri Başkanlığının 'Bu ülkeye faydalıdır' dediği kitaplar, (Risale-i Nur) yasaklanıyor maalesef. Bakın 3 gün önce 28 Şubat'ın yıl dönümüydü. O zamanlar yine 28 Şubatçılar vardı, bizim zamanımızda da var. Bu ülkedeki insanlar, eğer gerçekten 15 Temmuz'da dik durduğu gibi yine dik durmazlarsa, biz yine 28 Şubatları yaşarız."
Program, yapılan dua ve temennilerle son buldu.
İLKHA
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.