Malumunuz 23 Mart Tarihi Bediüzzaman Said-i Nursi Hazretlerinin vefat yıl dönümü. Ben de bu münasebetle O yüce Zat’ın bir şakirdi olmak için çabalayan biri olarak, bu gün onu anmak ve daha da önemlisi anlamak uğruna sayfamı onun vecizelerine ayıracağım. Risale-i Nur’dan derlediğim kısa kısa vecizeleri sayfama taşıyarak okuyucularımı Bediüzzaman Hazretleriyle baş başa bırakıyorum.

Ümitvar Olunuz Şu İstikbal İnkılabı İçinde En Gür, Yüksek Seda İslam’ın Sedası Olacaktır

Bir sene bu risaleleri ve bu dersleri anlayarak ve kabul ederek okuyan; Bu zamanın mühim, hakikatlı bir alimi olabilir.

Sizin dünyanıza karışmıyorum, siz de benim ahiretime karışmayınız. karışsanız da beyhudedir! Takdir-i Huda kuvve-i bazu ile dönmez, bir şem'a ki Mevla yaka, üflemekle sönmez!

Halbuki, Tesettürün ref'i, izdivacı teksir etmeyip çok azaltıyor. Çünkü, en serseri ve asri bir genç dahi refika-i hayatını namuslu ister. Kendi gibi asri, yani açık saçık olmasını istemediğinden bekar kalır, belki de fuhŞa süluk eder.

Kur'an hem zikirdir, hem fikirdir, hem hikmettir, hem ilimdir, hem hakikattir, hem şeriattır, hem sadırlara şifa, mü'minlere hüda ve rahmettir.

Mahpuslara da tekrar ile derim: O’nu tanıyan ve itaat eden zindanda dahi olsa bahtiyardır. O’nu unutan saraylarda da olsa zindandadır, bedbahttır. Hatta bir bahtiyar mazlum idam olunurken, bedbaht zalimlere demiş: "Ben idam olmuyorum. Belki terhis ile saadete gidiyorum.

Şu vesvese öyle bir şeydir ki, cehil onu davet eder, ilim onu tardeder. Tanımazsan gelir, tanısan gider.

“Kadere iman eden, kederden emin olur"

Dua edileceği vakit, istiğfar ile manevi temizlenmeli; Sonra, makbul bir dua olan Salavat-ı şerife’yi şefaatçi gibi zikretmeli ve ahirde yine salavat getirmeli. Çünkü iki makbul duanın ortasında bir dua makbul olur.

Her sabah bir melaike çağırıyor: "Ölmek için tevellüd edip dünyaya gelirsiniz; harap olmak için binalar yapıyorsunuz" diyor.

Dünyanın lezzetini, zevkini, saadetini, rahatını isterseniz; meşru dairedeki keyfe iktifa ediniz. O, keyfinize kafidir.

Hakkın hatırı âlidir; hiçbir hatıra feda edilmez.

Zaman gösterdi ki, Cennet ucuz değil; Cehennem dahi lüzumsuz değil

Ahiret’te seni kurtaracak bir eserin olmadığı takdirde, fani dünyada bıraktığın eserlere de kıymet verme.

Ey nefis! Böyle ebleh olmamak istersen : Allah namına ver, Allah namiıa al, Allah namına başla, Allah namına işle, vesselam.

Ölüm firak değil, visaldir, tebdil-i mekândır, baki bir meyveyi sümbül vermektir.

Nasihat istersen ölüm yeter. evet, ölümü düşünen, hubb-u dünyadan kurtulur ve ahretine ciddi çalışır.

İMAN İNSANI İNSAN EDER BELKİ İNSANI SULTAN EDER

Hırs, sebeb-i mahrumiyettir; Tevekkül ve kanaat ise, vesile-i rahmettir.

Dergah-ı izzete iltica eden kurtuluyor. Sual eden saillerin istekleri veriliyor. En adi bir zihayatın sesi işitiliyor ve haceti kabul ediliyor.

Lillah, Livechillah, Lieclillah rızası dairesinde hareket ediniz. O vakit, sizin ömrünüzün dakikaları, seneler hükmüne geçer.

SELAM VE DUA İLE

(Hürseda Haber)