"Bediüzzaman'ın mücadelesini çocuklarımıza anlatalım"

"Bediüzzaman'ın mücadelesini çocuklarımıza anlatalım"

Peygamber Sevdalıları Platformuna bağlı Bitlis Best-Der tarafından düzenlenen Bediüzzaman Sait Nursi'yi anma programında, Bediüzzan'ın hayatından kesitler aktarılırken, onun hayatı mücadelesinin yeni nesillere anlatılması gerektiğini belirtildi.

BİTLİS - Peygamber Sevdalıları Platformuna bağlı Best-Der'in organize etmiş olduğu Bediüzzaman Sait Nursi'yi Anma ve Anlama etkiliği, araştırmacı yazar Özkan yaman ile Doğruhaber Gazetesi yazarlarından Av Necat Özdemir'in katılımıyla gerçekleştirildi. Yüzüncü Yıl İlköğretim okulu Kapalı Spor Salonunda gerçekleştirilen ve yaklaşık 2 bin kişinin katıldığı program Kur'an-ı Kerim tilaveti ile başladı. Best Der Başkan Yardımcısı Murat Oran'ın selamla konuşmasının ardından kürsüye Doğruhaber Gazetesi yazarlarından Av Necat Özdemir çıktı.

 

Bu şehrin bağrından çıkmış bir zattan bahsederken elbette gelişi güzel sıradan bir insandan, bir zattan bahsedilmediğinin bilincinde olmak gerektiğini ifade ederek sözlerine başlayan Özdemir, "'Cemiyetin imanını selamette görürsem, vücudumun cehennem ateşleri içerisinde yanmasına razıyım.' diyen bütün ömrünü milletimizin Müslüman neslimizin ve insanların Allah'ı tanıması için feda etmekten geri durmayan Üstad Bediüzzaman'ı anmak ve onun davasını anlamak gerekir" dedi.

 

"Üstad Bitlis ile özdeşleşmiş bir şahsiyettir"
Üstad Bediüzzaman'ın Bitlis ile özdeşleşmiş bir şahsiyet olduğunu belirten Özdemir konuşmasını şöyle sürdürdü: "Bediüzzaman hazretlerini herhangi bir İslam âlimi, her hangi bir İslam öncüsü olarak ele almamalıyız. Onu öncelikli kılan, onu ayrıcalıklı kılan bizim içimizden yani Bitlis'ten çıkması değildir. Her bakımda Allah'ın lütfüne mazhar olmuş, Allah'ın teyit ettiği kendisini müeyyed kıldığı bir tablo ile bir örneklikle karşılaşmaktayız… Kuran'dan imbik imbik süzülmüş Kuran hakikatleri, İslam hakikatleri ruhumuzu celbeden aklımıza işlevlik kazandıran bizlere rabbimizi tanıttıran, bizi rabbimize yaklaştıran ve huzurlu yaşam modelini en güzel yaşamayı önümüze koyan devasa bir tefsirin müellifinden bahsediyoruz. Hayatı boyunca hiçbir rahatlığa dünyevi hiçbir metaya itimat etmeyerek bütün hayatını ilimle, irfanla, ibadetle, zikirle züht ile geçiren değil, aynı zamanda onun maddi anlamdaki şahsiyetine baktığımızda eşsiz bir kişilikle bir şahsiyetle karşılaştığımızı görürüz. Bir sayfayı alıp bakmakla aynı zamanda bir fotokopi gibi o sayfayı kafasına hıfz eden onu ezberlemek suretiyle tekrarlayan bir dahi ile karşılaşmaktayız. 90 temel İslami eseri hıfz edip, onu ezberleyerek, bunları günde üç saat tekrarlamak sureti ile 3 ayda bir ömrü boyunca tekrar eden müthiş bir dahiden bir zekâ abidesinden bahsediyoruz. İşte içimizden çıkan böyle bir âlimin sürdürdüğü dava kıyamet gününe kadar devam edecektir."

 

"Bediüzzaman'ın hayatını ve mücadelesini çocuklarımıza anlatalım"
"Bugün binlerce hata milyonlarca insan o tefsiri takip ediyor ve okuyor. Böylece bu tefsir ile imanını tazeliyor, güçlendiriyor ve rabbine yöneliyor. İmanı mertebelerde adeta seylü sülük ediyor. Bu asrın bir evliyası gibi hayat yaşıyor" diyen Özdemir, bir peygamber varisi olarak içimizden çıkan Bediüzzan'ın hayatını ve mücadelesini çocuklarımıza anlatmamız gerektiğini belirtti. Özdemir, "Çocuklarımızı böyle bir şuurla yetiştirelim ki, çocuklarımıza dört taraftan cehaletin, sefahatin delaletin hücum ettiği böylesi bir asırda yollarını kaybetmesinler. Yanlış ve sapkın modellerin arkasına düşmesinler ve hayatlarını heba etmesinler. Bediüzzaman bu felaket ve helaket asrında rabbimizin bizlere vermiş olduğu büyük bir nimettir" dedi.

 

"Dünyanın Bediüzzaman'a bir vefa borcu var"
Necat Özdemir'in konuşmalarının ardından kürsüye çıkan Doğruhaber Gazetesi yazarlarından Özkan Yaman bir Bitlisliyi, bir Muşluyu ve bir Vanlıyı gördüğünde hepsinde bir Bediüzzaman edası gördüğünü ve aklıca Bediüzzaman'ın geldiğini söyledi.

 

Dünyanın Bediüzzaman'a bir vefa borcu olduğunu ifade eden Yaman, "Fakat Bitlislinin, Vanlının ve Muşlunun iki defa vefa borcu vardır. Çünkü Bitlis'i Ermenilerden kurtaran, Muş'u Ruslardan kurtaran, talebelerini şehit verip, feda edip, şu memleketi size ve bizlere vatan olarak hazırlayıp bırakan Bediüzzaman'a vefa borcunuz var" şeklinde konuştu.

 

Üstad en rahat hayatını zindanlarda yaşadı
Üstad Bediüzzaman'ın en rahat hayatını zindanlarda yaşadığını belirten Özkan Yaman, "Çünkü Üstad'ın zindanların dışında attığı her bir adımı dönemin koluk kuvvetleri tarafından takip edilmiş. Onu ziyarete gelen hemşerilerine zorluk çıkarılarak kendisi ile görüştürülmemiş, attığı her adıma müdahale edilmiş. Döndüğü her yönün hesabı sorulmuş. Ve hiçbir vakit Üstad rahat bırakılmamıştır. Bunun içindir ki, üstadın en rahat hayatı zindanlarda geçmiştir. Üstad'ın ölmesi için günün rejim despotları, din düşmanları seferber olmuştur. Yapılan her türlü zehirlemelere, fiziksel ve psikolojik işkencelere karşı Rabbine duada bulunmuştur. Üstad Bediüzzaman dünyayı Rabbim yönlendiriyor dediği için bu zulümler kendisine yapıldı. Rabbim Allah'tır dediği için hakaretlere maruz kaldı. Kainatı yaradan bir ilah olduğunu, yaratıklarının düzenini koyan sonsuz bir güç olduğunu ve o güç dışında insanlara yardım edecek bir gücün olmadığını söylediği için yıllarca zindandan zindana, memleket sürgününden memleket sürgününe gönderilmiştir" diyerek Üstad'ın hayatından kesitler anlatarak salonda bulunan Üstad hemşerilerine duygulu anlar yaşattı.

 

Program Grup Selamın seslendirdiği ilahi ve ezgilerle devam etti. Daha sonra Rahmet Tiyatro Grubunun sahnelediği ve Üstad'ın hayatında kesitler sunan oyunu, katılımcıların beğenisini kazanırken, üstadın hayat mücadelesi slâyt gösterimi olarak sunuldu.

 

Program yapılan dua ile sona erdi. (Şükrü Tontaş - İLKHA)

 

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.