Bel fıtığında sık yapılan hatalar
Son yıllarda giderek yaygınlaşan hareketsiz yaşam, fazla kilo, bilgisayar karşısında geçirilen uzun saatler ve masa başında yanlış oturma pozisyonu derken, bel ağrısı çekenlerin sayısı hızla artıyor.
Fizik Tedavi ve Rehabilitasyon Uzmanı, Spor Hekimi Prof. Dr. Tolga Aydoğ, bel fıtığında en sık yapılan yanlışları anlattı, önemli uyarılar ve önerilerde bulundu.
Aydoğ, Türkiye'de bel ağrısı şikayeti nedeniyle hekime başvurma oranı baş ağrısından sonra ikinci, cerrahi olarak tedavi edilme açısından üçüncü sırada yer aldığına dikkat çekti.
Her bel ağrısının bel fıtığı anlamına gelmediğini belirten Aydoğ "Yapılan çalışmalar, bel ve boyunda saptanan her fıtıklaşmanın bel-boyun ağrısı yapmadığını, dolayısıyla MR’da saptanan her fıtığın tedavi gerektirmediğini ortaya koymuştur. Buna karşın tedavi gerektiren bel fıtığında, uygulanan çeşitli yöntemlerle yüzde 90-95 oranında cerrahiye gerek kalmadan başarı sağlanabilmektedir. Kişilerin bazı yanlış davranışları ve alışkanlıkları da bel fıtığı riskini artırdığı gibi, tedaviyi de olumsuz etkileyebilmektedir." dedi.
Yatak istirahatine rağmen oturmak!
Bel fıtığı hastalarında en çok gözlemlenen yanlışlardan birinin, doktorun yatak istirahati vermesine rağmen, oturmaya devam etmek olduğunu belirten Aydoğ, oysa oturmanın yatak istirahatinin yerini tutmadığını belirtti.
Prof. Dr. Tolga Aydoğ, "Oturan bir kişide disk üzerine düşen basınç oturma ve özellikle oturup yanlara eğilme sonucu ciddi bir şekilde artar. Bu nedenle hastaya verilen istirahat süresince kişi oturarak istirahat etmek yerine yatarak istirahat etmelidir. Oturmak istediği zamanlarda da bel boşluğunu destekleyen bir yastıkla bunu yapmalıdır." ifadelerini kullandı.
Kilo vermeye özen göstermemek
Fazla kilonun bel ağrısını artırdığı gibi, ağrının oluşumuna da neden olabildiğini vurgulayan Aydoğ, buna karşın fazla kilolarından kurtulmak için yeterli özen gösterilmemesinin de en sık yapılan hatalar arasında olduğunu söyledi. Bel ağrısı olan hastanın aktivite düzeyindeki azalışa bağlı olarak kilo alımının hızlanabileceğini belirten Prof. Dr. Tolga Aydoğ, bu nedenle istirahatin ve kontrollü hareketin önemli olduğu ilk günlerde gerekirse diyetisyen desteği alınmasının önemli olduğunu vurguladı.
‘Çivi çiviyi söker’ diyerek zorlayıcı egzersizler/sporlar yapmak
Aydoğ, öne çıkan yanlışlardan birini şöyle açıkladı: "Bel fıtığının tedavisinde egzersiz çok önemli yer tutar. Bu bağlamda bel ve kalça etrafı kısa kasların uzatılması, zayıf kasların kuvvetlendirilmesi, genel kondisyonun artırılmasına özen gösterilmelidir. Ancak zorlayıcı hareketlerden uzak durulmalıdır çünkü zorlayıcı hareketler kaslarda daha büyük kuvvet artışı yapabilse de bunlar disk üzerine düşen basıncı artırıp sorunun daha da artmasına neden olabilir. O yüzden kişinin fiziksel durumuna göre iyi planlanmış bir egzersiz planı yapmak çok önemlidir."
Hiç kalkmadan uzun süre yatmak
Akut gelişen bel fıtığının tedavisinde disk üzerine düşen basıncı azaltmada yatak istirahatinin çok önemli bir yer tuttuğuna işaret eden Aydoğ, hiç kalkmadan çok uzun süre yatmanın kaslarda kuvvetsizliğe, eklemlerde hareket kısıtlılığına yol açtığını belirtti.
Aydoğ, bundan dolayı yatak istirahatinin bir haftayı geçmemesi gerektiğini söyledi.
Sigara içmeye devam etmek
Sigaranın genel vücut sağlığı için kanıtlanmış zararlarının, bel fıtığında da kendini gösterdiğini, sigara içmenin disk kanlanmasını bozarak bel fıtığı riskini artırabildiğini ve tedaviyi olumsuz etkileyebildiğini belirten Prof. Dr. Tolga Aydoğ, sigaranın yol açtığı öksürük nedeniyle de bel fıtığına zemin hazırlayabildiğine dikkat çekti.
Sert yatak yerine yerde yatmak
Sert yataklarda yatmanın bel fıtığı tedavisinde halen kabul görse de bunun, sert zemine/yere yatılması anlamına gelmediğini belirten Aydoğ, yere yatıp- kalkma sırasında belin istenmeyen zorlayıcı pozisyonlara gelebilmesinden dolayı yere yatmaktan kaçınmak gerektiğini belirtti.
Aydoğ, "Yerde değil, normal yükseklikte sert yatağı tavsiye ediyoruz. Günümüzde vücut şeklini alan ‘visko’ yataklar geliştirilmeden önce bel fıtığında hastaların sert yataklarda yatması gerektiği görüşü genel kabul görüyordu. ‘Visko’ yataklar çıktıktan sonra artık ille de sert yataklar değil, hastanın rahat ettiği yatağın doğru olduğu genel kabul görmektedir. Akut gelişen bel ağrısında ilk tercih sert yataklar olsa da kronik dönemde rahat edilen yatak doğru yataktır, diye düşünmekteyiz." dedi.
Uzman olmayanlara başvurmak
Aydoğ, bel ağrısı çekenlerin ve MR’ında bel fıtığı saptananların en sık yaptığı yanlışlardan birinin de kulaktan dolma bilgiler ve önerilerle hareket etmeleri olduğunu belirterek, "Çevredekilerin ‘aynı sorun bende de vardı veya bir yakınım şu kişiye gitti belini çektirdi, iki büklüm gitmişti sapasağlam ayrıldı' gibi sözleriyle doktora değil işin uzmanı olmayan kişilere yönelinmesi sonucu kalıcı sakatlıklar ortaya çıkabiliyor" uyarısında bulundu.
"Bel fıtığı ameliyatı oldum, bir daha tekrarlamaz" diye düşünmek
Aydoğ, "Bel fıtığı ameliyatı sonrası günlük yaşamda bazı kurallara dikkat edilmediğinde fıtık sorunu aynı seviyeden veya başka bir seviyeden tekrarlayabiliyor. Bu nedenle kişinin bel fıtığı nedeniyle ameliyat olsa da omurgasını korumak için genel kurallara uyması ve egzersizlerle omurga etrafında yeterli esneklik ve kuvvete ulaşmaya, genel kondisyonunu artırmaya özen göstermesi gerekiyor." ifadelerini kullandı.
Bel açısından doğru ergonomik hareketleri öğrenmemek
"Ağır kaldırma ve zorlayıcı fiziksel hareketler yapma hem bel ağrısını hem de bel fıtığı riskini artırıyor." Diyen Prof. Dr. Tolga Aydoğ, günlük yaşamda bilinçsizce yapılabilen bazı hareketlerin bel fıtığına davetiye çıkarabileceğini belirterek şu önerilerde bulundu:
"Yerden bir şey almak için belden eğilmek yerine dizlerinizi bükün.
Market/pazar alışverişi poşetlerini tek elde değil, iki ele eşit dağıtarak taşıyın.
Otururken bel boşluğunu destekleyici yastıkla doldurun.
Bar koltuğu gibi çok yüksek yerlere veya yere oturmaktan kaçının.
Baş üzeri bir şeyi rafa/dolaba yerleştirirken uzanmak yerine basamak kullanın.
Uzun süreli oturarak çalışıyorsanız en geç her saat başı kalkıp dolaşın. Zira; her saat başı kısa süreli dolaşma; bel omurlarının, bel çevresi bağ ve kasların ayrıca disklerin sağlığı açısından çok önemli."
Ameliyatı tek çare olarak görmek
Bel fıtığında ameliyatın son çare olması gerektiğini belirten Prof. Dr. Tolga Aydoğ, ameliyat gerektiren durumları; ‘bacaklarda kuvvet kaybı, idrar ve gaitayı tutamama ve yapılan her tür tedaviye rağmen bel ağrılarının devam etmesi’ olarak sıraladı.
Ameliyat öncesi uygulanan yöntemlerle yüzde 90-95 oranında başarı sağlanabildiğini belirten Prof. Dr. Tolga Aydoğ şöyle konuştu: "Bel fıtığı; çok uzun süre olmayan istirahat, ağrı kesici, kas gevşetici ve steroid olmayan antiinflamatuar (bazen steroid) ilaçlar, egzersiz, görüntüleme destekli bele yapılan enjeksiyonlar (transforaminal / epidural enjeksiyonlar), bel korseleri, elle tedavi (manüpilasyon/kayropraksi) sıcak uygulama ve fizik tedavi gibi yöntemlerde yüzde 90-95 oranında tedavi edilebilir. Bel fıtığı hastasında genelde tek bir tedavi seçerek uygulamak yerine bütüncül yaklaşıp, birçok tedaviyi birlikte uygulamak çok daha doğru bir tedavi tarzıdır." (İLKHA)
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.