Bilgisayar oyunlarının gençler üzerindeki etkisi, oyunların tasarım ve dizaynlarında  kullanılan yaşamdan sahneler ve gerçekliğe yakınlık ile birlikte artıyor. Gün içerisinde zamanının büyük çoğunluğunu bilgisayar başında geçiren gençler, farklı aksiyonlarda bilgisayar oyunları oynayarak dış dünya ile olan irtibatları kesiliyor. Maalesef...

Her geçen gün farklı kategorilerde yüzlerce bilgisayar oyunu piyasaya sürülüyor. Bu oyunların amaçlarının sadece bir oyundan, bir eğlenceden ibaret olduğu düşünülemez. Bilgisayar oyunları her ne kadar bir oyundan ibaretmiş gibi gözükse de, oyunların içerisine gizlenmiş mesajlar (subliminal mesajlar) gençlerin beynine bir şekilde aktarılıyor. Kaydediliyor. Bu gizli mesajlar ile farkında olmadan değerlerimizin kıymetsizleştirilmesi sağlanıyor. Nasıl mı?

İnsan beyni milyonlarca kareyi bir anda işleyebilecek bir tasarımda yaratılmıştır. Bilinçaltı dediğimiz, insanların çoğunlukla istediklerinde kullanamadığı ancak belli bazı zamanlarda kendiliğinden kendisini gösteren ve bilim tarafından hala tam anlamıyla çözülemeyen bir gerçekliktir. İşte bu gerçeklikte, insanın farkında olmadığı bazı bilgiler saklanır ve yaşamının ileri safhalarında insan davranışlarına ciddi anlamda yön verir. Oyunlardaki gizli mesajlar da çoğunlukla bilinçaltına hitap edecek şekilde, düşünülerek ve isteyerek yapılan tuzaklardır. Özellikle son zamanlarda Avrupa'da hortlayan İslamofobi, sadece günlük yaşamda değil bilgisayar ortamında, oyunlarda da karşımıza çıkıyor. Bilgisayar oyunlarında İslamofobi  detaylı ve akıllıca işleniyor.

Mesela…

Bir savaş oyununda oyuncunun girdiği bir odada bütün kitaplar rafta yüksekte duruyorken sadece kutsal kitabımız Kur'an-ı Kerim yere düşmüş bir vaziyette gözüküyor. Burada verilen mesaj çok açık ve net... Müslümanlar Kur'an-ı Kerimin Allah'ın kelâmı olduğundan ve saygı gösterilmesi gerektiğini düşündüklerinden yüksek yere konulması gerektiğini bilir. Bu oyunda gençlerin bilinçaltına Kur'an-ı Kerim'in sıradan bir kitapmış gibi algılanması hedeflenmiş ve Müslümanların değerlerinin kıymetsizleştirilmesi amaçlanmıştır. Bir başka bilgisayar oyununda ezan okunan minarelerin, camilerin bombalanması, bir diğerinde Kabe kapısının düşman kalesi kapısı olarak kullanılması, Allah lafzının oyuncuların bastığı seramiklere yazılması… Buna benzer İslami değerler bilgisayar oyunlarında hiçe sayılmış, Müslümanların önem verdiği şeylere hakaret edilmiştir/edilmektedir.

Ey gençler! Allah ve Peygamber aşıkları! bu tür İslamofobik durumları göz ardı edemezsiniz ve uyanık olmak zorundasınız. Gençlerin tutkularının, zevklerin, eğlencenin ve buna benzer boş heveslere ayıracak zamanlarının olmaması gerek. Allah'ın kitabı Kur'an ve Peygamber efendimizin sünnetini öğrenmek gibi bir farzın olduğu unutulmamalı. Müslüman bir genç Allah'ın razı olacağı gibi bir Müslüman olmayı ve yaşamıyla dünyaya İslam'ın güzelliklerinden bahsedebilecek şekilde bir hayat sürdürebilmeyi amaçlamalı. Bilgisayar oyunlarında yapılan İslamafobi gibi İslam-i değerlere yapılan hakaretlere karşı da uyanık olmalı. Uyanık olmalı ki; Tıpkı peygamberimiz ve sahabelerin yaptığı gibi İslam dinini her yerde ve herkese en güzel şekilde anlatmalı. Öyle ki; her bir gencimiz bir Musab bin Umeyr gibi olmalı.