Sezgin ÖZBAY
Bir Namaz Öyküsü ve Kur'an Nesli
Hamd âlemlerin Rabbine, salât ve selâm da O'nun pak Rasûlüne olsun.
Yine güzel bir ay, Kur'an Nesli eliyle güzelleştirilmiş bir zaman dilimi… Yine binlerce çocuk namazla buluştu, tanıştı, hemhal oldu. Cennet kokan çocuklar, namazın kendilerine farz olmasını beklemeden namaza koştu, namazda Hakk'la konuştu. Yakın geçmişte, üniversitede iken öğrenirdi insanlar namazı, şimdi ise üç yaşındaki çocuk bile namazın hareketlerini hatta bazı dualarını biliyor. Bu muazzam bir olay… Bir yakınım anlatıyor:
“7-8 yaşlarında bir çocuktum. Babaannem, namaz kılarken beni de yanına çağırırdı. Namazın önemini anlatan olmamıştı, bilmezdim, sıkılırdım. Babaannem namaza durunca yaramazlık yapar, parmaklarımın ucuna kalkardım. Babaannem namazı bitirmeye yakın kaçar giderdim.
Ortaokula geçince içimde bir namaz sevgisi oluştu ama namaz kılmayı bilmiyordum. Babaanneme gidip ‘Bana namaz kılmayı öğretir misin?' diyebilir miydim? Utandım ama namaz kılma arzusu aklımı başımdan alıyordu. Anneme de söyleyemedim. Çünkü annem namaz öğretirken de balerin gibi hareketler yapmış ve azar işitmiştim. İş başa düşmüştü, kendim öğrenecektim ama nasıl? Ailemin görmesini istemiyor, utanıyordum. Bir dağ başına gidip tek başıma ibadet etmek istiyordum ama buna imkân yoktu. Karar verdim, herkes uyurken sabah namazına kalkacaktım.
Babaannem kalkınca ben de kalktım. Onun abdest alıp namaz kılmasını ve battaniyesine sarılıp tesbih çekerken uyumasını bile bekledim. Hayret, hiç uykum gelmemişti. Onun uyuduğunu anlayınca gidip abdest aldım, bir mum yaktım; mumun önüne de namaz hocasını koydum. Bir yandan okuyor, diğer yandan uyguluyordum. Bir yerden sonra hangi satırda olduğumu şaşırdım ve dedim ki ‘Allah böyle de kabul eder.' Artık dualar yerine ‘Allah'ım böyle kabul et.' diyerek namaza devam ettim. Yaklaşık 5-6 dakika kendimce namaz kıldım. Namazım (!) bitmemişti, daha da bitmezdi ama babaannemin sesiyle irkildim. Meğer uyumuyormuş. “Vaaay vayh! Bilmiyor.” dedi. Kış günü buz gibi terledim. Bıraktım namazı, dışarı çıktım, ağladım. Gözyaşlarımın sıcaklığı, havanın soğuğunda buhar çıkarıyordu.
Gündüz oldu, bekledim ki babaannem bana tekrar namaz öğretmeye talip olsun, ‘Küçüktün ama artık namazın değerini anladın.' desin. Demedi. Yıllarca bu ‘vay vay' sesi kulaklarımda yankılandı. Namaz benim için uçak sürmek kadar zordu. Yapamayacaktım. Artık hayatım kararmıştı. Yıllar geçti. 19 yaşındayken üniversitede kendimden iki yaş küçük bir arkadaşımdan öğrendim namazı. Senelerim bir ‘vay vay' utancı yüzünden heder oldu.”
‘Hayat Namazla Güzeldir' etkinliği, bu örnekteki gibi utananların kolayca namaz öğreneceği bir mekteptir. Hem arkadaş ortamında kendi yaşıtlarıyla öğrenilen bir namaz ve sonrasında yapılan etkinlikler bu çocuklarımızın bilinçaltında çok güzel etkiler yapmaz mı?
İyi ki varsınız Kur'an Nesli Platformu! Hep var olun namaz için çalışan gönüller! Rabbimin selamı, rahmeti ve bereketi üzerinize olsun ‘Hayat Namazla Güzeldir' diyen yüce yürekler.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.