DEĞİŞİME MEYDAN OKUYANLAR KİM?
Süreç değişti, yasalar değişti ama birileri hala eski alışkanlıklarını sürdürüyor. Açılım sürecinden sonra Bölge’de oluşan olumlu havadan rahatsız olan derin yapılar, komplolar kurarak Bölge’yi geçmişe götürmeye çalışıyor. Batman’da bir kişinin öldürülmesinden sonra uygulamaya konan komplo, bu yapıların hala faal olduğunu bir kez daha gözler önüne serdi. Bölge halkı kolluk kuvvetleri içinde varlıklarını devam ettiren Ergenekonvari yapıların faaliyetlerini devam ettirmesinden rahatsızlığını ifade ederken İçişleri Bakanlığı’nın olayların incelenmesi için müfettiş göndermemesi de tepkilere sebep oluyor. Sahte suç delilleri üreterek, keyfi gözaltılar yapıp bu kişilerin tutuklanmasına sebep olan bu derin yapıların faaliyetlerine devam etmesi ‘Değişim yönündeki kanunları kimi kolluk kuvveti mensupları uygulamak istemiyor’ şeklinde yorumlanıyor.

KOMPLO BDP/PPK’Yİ KURTARMA OPERASYONUNA DÖNÜŞTÜ
Batman’da yapılan komplo ile ilgili Doğruhaber’e konuşan hukukçular, böyle bir suçlamayla kimsenin tutuklanamayacağını vurgularken böyle bir tutuklanmanın ancak bir polis devletinde olabileceğini söyledi. Avukat Abdulgani Orhan, “BDP milletvekillerinin ve KCK’nin yaptığı açıklamaların yalan olduğu ortaya çıktıktan sonra polisin yaptıkları, BDP ve PKK’yi aklama operasyonuna dönüştü” dedi.

MAHKEME HUKUKSUZ DAVRANMIŞTIR
V.G’nin tutuklama sebebi olarak dosyada gizli bir tanığın V.G aleyhine verdiği ifadeye dayandırıldığı şeklinde haberlerin kamuoyuna yansıdığını belirten Av. Murat Sadak, “Bu iddialar doğru ise kararı veren mahkeme tamamen keyfi ve hukuksuz davranmıştır. Çünkü gizli tanıklar tarafından verilen ifadeler tek başına delil kabul edilemez” diye konuştu.

Batman’da polis devleti kanunları mı işliyor?
Batman’da yapılan komplo ile ilgili Doğruhaber’e konuşan hukukçular, böyle bir suçlamayla kimsenin tutuklanamayacağını vurgularken böyle bir tutuklanmanın ancak bir polis devletinde olabileceğini söyledi. Avukat Abdulgani Orhan, “BDP milletvekillerinin ve KCK’nin yaptığı açıklamaların yalan olduğu ortaya çıktıktan sonra polisin yaptıkları BDP ve PKK’yi aklama operasyonuna dönüştü” dedi

Anayasa ve ilgili yasalara bakıldığında hukuk devletine çok ciddi atıflar yapıldığını ve anayasanın temel prensiplerinden birisinin de Türkiye’nin hukuk devleti şeklinde olduğunu söyleyen Avukat Abdulgani Orhan, “Batman’daki olaya baktığımızda ise hukukun işlemediğini görmekteyiz. Hukuk devletinden öte, bir polis devleti izlenimi net bir şekilde ortaya çıkmaktadır” dedi.

POLİS: ‘SEN TERÖR ESTİR BEN KARIŞMIYORUM’ MESAJI MI VERİYOR?
Batman’da çeteler tarafından saldırıya uğrayan insanlara karşı polis tarafından bir baskı uygulandığına dikkat çeken Orhan, “Yol kesen ve çete konumunda olan ve her türlü hukuk dışı faaliyetler yapan kişilere karşı bir gözaltı işlemi olmamıştır. Polisin elinde bu saldırıları yapan kişilerin görüntüleri olmasına rağmen hiçbir işlem yapılmamıştır. Batman’da polis içindeki derin yapılar tarafından o çetelere adeta ‘sen yolları kesmeye devam et, şehirde terör estirmeye devam et, biz sana karışmıyoruz’ şeklinde bir yönlendirme yapılıyor” diye konuştu.

BU OLAY BDP VE PKK’Yİ KURTARMA OPERASYONUNA DÖNÜŞTÜ
“Batman’da ki olaydan sonra BDP milletvekillerinin ve KCK’nin yaptığı açıklamaların yalan olduğu ortaya çıktıktan sonra polisin yaptıkları BDP ve PKK’yi aklama operasyonuna dönüştü” diyen Orhan, “Bunları yalancı olma durumundan kurtarmak için bütün bu hukuksuzluklar ve komplolar polis içindeki derin yapılar tarafından uygulamaya konuldu.
Tutuklanan şahsın olay esnasında o bölgede olmadığı telefon kayıtları ve şahitler tarafından açıklandı. Olay saatinde telefon ile yaptığı görüşmeler var. Aynı zamanda hem avukatı hem tutuklanan şahıs suça karışmadığını delilleriyle ortaya koydu. Ama buna rağmen tutuklandı. Süreç tutuklanan şahsın serbest kalması ile sonuçlanacak. Delile ve hukuka göre hareket ediliyorsa bu kişinin serbest bırakılması gerekiyor. Savcılık, tutuklamaya sevk eden hakim ve tutuklama kararı veren nöbetçi hakim maalesef bu olayda hukuka uygun olarak hareket etmemişlerdir” şeklinde konuştu.

BİRİLERİ BDP/PKK’NİN BİTEN İMAJINI DÜZELTME DERDİNDE!
BDP/PKK’nin hem belediyelerden dolayı hem de yapılan saldırılardan dolayı halkın gözünde biten imajını Emniyetin içindeki derin yapılar tarafından kurtarma ve düzeltme operasyonu yapıldığını belirten Orhan, “Seçilen şahıs polis tarafından bilinçli olarak seçilmiştir. Çünkü seçilen şahıs hem İslami bir kimliğe sahip, hem de halk tarafından sevilen bir kişi. Bu kişi seçilerek aynı zaman HÜDA PAR’a da bir mesaj verilmek isteniyor. Hem de biz PKK’yi ayakta tutuyoruz. Burada BDP kazansın istiyoruz şeklinde bir mantık ortaya çıktı. Bu olayın bir komplo olduğu da en başından da belliydi” ifadelerini kullandı.

KAÇIRIP ÖLDÜRECEK MİYDİNİZ?
90’lı yıllarda olduğu gibi sivil giyimli kişilerin tutuklanan şahsı kaçırma yoluna başvurması acaba kaçırıp öldürecekler miydi sorusunu akılları getirirken Avukat Abdulgani Orhan, son zamanlarda Diyarbakır ve Batman’da polisin karışmış olduğu hukuk dışı birçok olayın kamuoyuna yansıdığını ifade ederek şöyle konuştu: “Bölge halkı polisin yaptığı bu hukuk dışı eylemlerden vazgeçmesini istiyor. Polis olduklarını söyleyen şahıslar insanların önlerini keserek gözaltına almaya çalışıyor. Polisin bu kaçırma girişimi ve daha önce kamuoyuna yansıyan kaçırma ve muhbirleştirme girişimleri var. Emniyetin tamamını suçlamak da doğru değil. Ama emniyetin içindeki bazı gruplar kandan ve şiddetten taraf olarak duruyor gibi. Tutuklanan şahsın sivil kıyafetli polisler tarafından kaçırılmaya çalışılması 90’lı yıllarda JİTEM’in yaptığı kaçırma ve cinayetleri akıllara getiriyor. Polis içindeki Ergenekon hala faaliyetlerine devam ediyor”

GİZLİ TANIK İFADELERİ TUTUKLAMA KARARINA GEREKÇE OLAMAZ
Batman’da polis içindeki derin yapılar ve PKK içindeki işbirlikçiler tarafından ortaklaşa yapılan komplo sonucu gizli tanık ifadesiyle tutuklanan V.G’nin bu şekilde tutuklanmasının hukuka aykırı olduğunu söyleyen Avukat Murat Sadak, “Batman’da Özcan Temel adlı şahsın öldürülmesi olayından sonra V.G isimli bir şahıs yakalanmış ve akabinde tutuklanarak cezaevine konulmuştur. Basın-yayın organlarına yansıdığı kadarıyla V.G’ hakkında verilen tutuklama kararının gerekçesi olarak gizli bir tanığın ifadeleri gösterilmiştir. Her ne kadar dosya üzerinde gizlilik kararı olmasından dolayı dosya hakkında çok şey söylemek mümkün olmasa da tutuklama kararı hakkında bazı tespitlerde bulunmak mümkündür. Tutuklanma kararı olabilmesi için CMK uygulamasına göre mutlak suretle kuvvetli şüphenin varlığı gerekmektedir. Dikkat edilmelidir ki makul şüphe veya yeterli şüphe tutuklama kararı için yeterli olmamakta, kuvvetli şüphe aranmaktadır” dedi.

GİZLİ TANIKLIĞIN HUKUKİ BİR KARŞILIĞI YOKTUR
V.G’nin tutuklama sebebi olarak dosyada gizli bir tanığın V.G aleyhine verdiği ifadeye dayandırıldığı şeklinde haberlerin kamuoyuna yansıdığını belirten Sadak, “Bu iddialar doğru ise kararı veren mahkeme tamamen keyfi ve hukuksuz davranmıştır. Çünkü gizli tanıklar tarafından verilen ifadeler tek başına delil kabul edilemez. Bundan başka dosyadaki diğer delillerin de bu beyanları doğrulaması gerekmektedir. Gizli tanık ifadesinin tek başına delil mahiyeti olmadığı Yargıtay kararlarıyla uygulama kazanmıştır. Gizli tanıklarca verilen ifadeler gerek Anayasa ve gerekse de CMK uygulamasına göre hiçbir şekilde tutuklama sebebi yapılamaz. Hatta normal bir tanığın dahi salt beyanlarına dayanarak tutuklama kararı verilemez. Geçmişten bu yana bir yargı handikapı olan gizli tanıklığın hukuki bir karşılığı yoktur ve gizli tanığına dayanılarak tutuklama yapılması hukuka aykırı ve keyfi bir karara dönüşmektedir” diye konuştu. 

V.G’nin Ailesi:

Bize karşı büyük bir komplo düzenleniyor

Batman`da daha önce yaşanan ölümlü olayın ardından PKK/BDP`lilerin saldırısına uğrayan HÜDA PAR`lıların gözaltına alınması ve son olarak V.G`nin tutuklanmasının ardından yaşanan olayla ilgili detaylar ortaya çıkmaya devam ediyor. V.G`nin ailesinin verdiği bilgilerde ilginç detaylar ortaya çıkmakta. V.G`nin ailesi, HÜDA PAR üye ve gönüllülerine yapılan kirli komploların olduğunu, bu komployu kuranların başında ise Batman Emniyeti içerisinde bulunan bir takım karanlık ellerin olduğunu ve V.G`nin bir kurban olarak özellikle seçildiğinin altını çizdi.

BU FİLMİ DAHA ÖNCE DE GÖRMÜŞTÜK
Tüyler ürperten tutuklama olayı 90’lı yıllarda JİTEM gibi karanlık odaklarca sahnelenen oyunları hatırlattı. Bölgede son birkaç aydır yaşananlar, polis içinde halen varlığını sürdüren bu tür yapıların bölgede kaos peşinde oldukları yorumlarını da beraberinde getirdi. Bölgede PKK’li çetelerce Müslüman halka, kanaat önderlerine ve sivil toplum kuruluşlarına yönelik yüzlerce saldırı düzenlendi. Bu saldırılardan hiçbirini aydınlatmayan polis, Batman’da yaşanan menfur bir saldırı sonrası öldürülen Özcan Temel’in katil zanlısı diye 40 yaşında bölge halkının yakından tanıdığı çevresi tarafından sevilen bir kişiyi tutukladı. Tutuklama öncesi ve sonrası yaşananlar polis içine çöreklenmiş yapıların komplolarla Müslüman şahsiyetleri hedef gösterip bölgede bir kaos ortamı oluşturmayı amaçladıklarını gözler önüne serdi.

ÖNCE KAÇIRMAYA ÇALIŞTILAR
İlke Haber Ajansı (İLKHA) açıklamalarda bulunan V.G`nin ailesi, kendilerine ve akrabalarına karşı ciddi komploların kurulduğunu, dindar kimlikleri nedeniyle Batman`da lekelenerek gözden düşürülmek istendiklerini söyledi. Geçen hafta işyerinden evine gitmek üzere aracına doğru yaya olarak giden V.G`nin Çarşı Mahallesi Ara caddede polis ekipleri tarafından durdurularak sokak ortasında kaçırılmaya çalışıldığını söyleyen V.G`nin kardeşi, aynı gün evlerine zırhlı araç ve özel hareketçılar tarafından baskın yapıldığını belirtti. O gün yaşananları anlatan A.K.G, “Polisler ağabeyimi durdurarak onu gözaltına alacaklarını söylüyorlar. Ağabeyim de onlara ‘eğer beni gözaltına alacaksanız aileme haber vermek istiyorum, zaten iş yerim 50 metre uzaklıkta durumu aileme bildireyim’ diyor, ama polis olduklarını söyleyen şahıslar buna izin vermiyorlar. İşin içinde bir gariplik olduğunu sezen ağabeyim beni zorla gözaltına alıyor diyerek orada bağırıyor” dedi.

HALK POLİSE TEPKİ GÖSTERDİ
V.G`nin bağırışlarının ardından halkın oraya toplandığını söyleyen A.K.G, “Toplanan halk polislere tepki göstererek neden sessizce gözaltına alıyorsunuz diyerek ağabeyimi götürmelerine izin vermiyor. Ağabeyimi kaçıramayacaklarını anlayan polisler, halkı sakinleştirmeye çalıştı. Halk sivil giyimli polislere itimat etmediği için 155`i arayarak olay yerine resmi polis çağırdı” ifadelerini kullandı.

POLİS, ARABAYI NEDEN KAÇIRIYOR?
V.G`nin araca bindirilmesinden hemen sonra V.G`nin aracının bir başka sivil giyimli polis tarafından kaçırıldığını söyleyen A.K.G, “Onlar abimi arabalarına bindirmiş olmalarına rağmen abimin arabasının anahtarını cebinden alıp arabayı kaçırmaya çalışıyorlar. Polis böyle keyfi hareket edemez. Olay yerinde yeğenimiz ve başka akrabalarımız olmasına rağmen polis, aracı tek başına kaçırarak ne yapmaya çalışıyor. Arabayı götürdükten sonra arabaya bir şey yapmayacaklarını nerden bilebiliriz” şeklinde konuştu. Akrabalarının, aracı kaçıran polisin ardından gittiğini söyleyen A.K.G, “Akrabalarımız aracı takip ederken başka bir yerde motorize polisler akrabalarımızın önünü keserek takip etmelerine izin vermiyor” diye konuştu.

POLİS: İPRAGAZ KATİLİ BU EVDE, ONU YAKALADIK
Polislerin evlerine baskın yaptığı esnada mahalleliye de Özcan Temel`in katilini yakaladıklarını söylediklerini iddia eden A.K.G, “Polisler, özel harekâtçılardan oluşan yaklaşık 30 kişilik grupla evimize baskın yaparak adeta terörist yakaladıkları imajını vermeye çalıştılar. Bununla yetinmeyen polis, mahalle sakinlerini de burası ‘katilin evi, katili yakaladık’ şeklinde söylemlerle ailemizi mahalleli nezdinde küçük düşürmeye çalıştılar” dedi.

SAVCILIK ÖNCESİ NELER OLUYOR?
Ağabeyinin savcılığa çıkarılma sürecinde de ilginç olayların yaşandığını anlatan A.K.G, “Ağabeyim, savcılığa önce üç polis eşliğinde eli açık bir şekilde getirildi. Savcılığın önünde biraz bekledikten sonra gelen bir telefonla polisler ani kararla ağabeyimi savcıya çıkarmadan tekrar Emniyet Müdürlüğü’ne götürdüler. Ağabeyimi yeniden getiren polisler bu defa ona çelik yelek giydirerek eline kelepçe takmışlardı. 30 kişilik bir polis grubuyla ağabeyim savcılığa getirildi. Derin yapılanmanın iş başında olduğunu görmemek mümkün değil” ifadelerini kullandı.

TOP SAKALLI POLİS, SAVCIYA TALİMAT MI VERİYOR?
Savcılığın önünde beklerken top sakallı bir komiserin, ağabeyinin savcılığa çıkarılmadan önce yaklaşık 15 dakika savcı ile görüştüğünü söyleyen A.K.G, “ Komiserin çıkmasının ardından ağabeyim savcıya çıkarılıyor ve tutuklanması talebiyle mahkemeye sevk ediliyor” şeklinde konuştu. Yapılan işlemlere anlam veremediklerini belirten A.K.G, hâkim karşısına çıkarıldıktan 8 dakika sonra ağabeyine tutuklanma kararının verildiğini, eldeki verilerin okunmasının bile daha fazla zaman alacağını, tutuklanma kararının nasıl olur da bu kadar çabuk alındığını anlamadıklarını söyleyerek yaşanan hukuksuzluğa tepki gösterdi.

GAZETEYE TALİMAT VEREN POLİS KİM?
Olayın üzerinde gizlilik kararının olmasına rağmen kendini Batman Emniyeti içerisinde polis olarak tanıtan birinin Batman`da yerel bir gazeteyi arayarak V.G`nin tutuklanacağını ve baskısını bekletmesini istediğini iddia eden A.K.G, “Polis olduğunu iddia eden şahıs, ‘Özcan Temel`in katilini yakaladık birazdan mahkeme tarafından tutuklanacak. Ondan dolayı baskınızı biraz yavaşlatın, karar çıktığı gibi yayımlarsınız’ diyerek adeta gazeteye talimat veriyor. Ertesi gün ise gerçekten de ağabeyimin tutuklanması ile ilgili haberi yalnızca bir yerel gazete yayınlıyor” ifadelerini kullandı.

POLİS, MAHKEMEDEN ÖNCE TUTUKLANMAYI NERDEN BİLİYOR?
Kendini polis diye tanıtan kişinin kim olduğunu soran A.K.G, “Mahkemeden önce yerel gazeteyi arayan, mahkemeden önce ağabeyimin tutuklanacağını bilen şahıs kimdir? Batman Emniyet Müdürü bunu açıklamak zorundadır?” şeklinde konuştu.

V.G: BÜYÜK BİR KOMPLO KURULUYOR
Ağabeyini cezaevinde ziyaret ettiğini söyleyen A.K.G sözlerini şöyle sürdürdü: “Ağabeyim büyük bir komplonun kurulduğunu söyledi. O gün giydiği elbiseden tutun da flaş diskine kadar tüm delilleri kendi isteğiyle polise sunduğunu, buna rağmen kirli oyunlar çevrildiğini söyledi.”

ÇOCUKLAR KORKUDAN UYUYAMIYOR
V.G.`nin dindar bir kimliğinin olduğunun ve ona karşı bir komplo kurulduğunun altını çizen eşi F.G ise 23 yıllık evlilikleri boyunca eşinden kimsenin rahatsız olmadığını söyleyerek yapılanların eşine ve kendilerine karşı bir komplo olduğunu vurguladı. Polisin eşini yalnız başına sokakta sessizce kaçırmaya çalışmasının amacının eşinin polis tarafından kaybettirilmek olduğunu iddia eden F.G, eşinin dikkatli davranması ve duyarlı Batman esnafının araya girmesi neticesinde kurtulduğunu söyledi. Onlarca polis eşliğinde evlerine yapılan baskında çocukların çok korktuğunu söyleyen F.G, “Çok sayıda polis eşliğinde evimizi bastılar. Çocuklarımız o günden beridir gece uyuyamıyorlar. Korkarak yataktan kalkıyorlar. Gelinimiz hamileydi, o günden beri bel ağrısı çekiyor, hatta bebeğini kaybetme ihtimali dahi var” ifadelerine yer verdi.

BASKINDA POLİS KEYFİ DAVRANDI
Baskın esnasında polisin hukuksuz davrandığını ve yanlarında özellikle bayan polislerin getirilmediğinin altını çizen V.G`nin eşi F.G, “Evimizde hiç erkek olmamasından dolayı, onlara neden kadın polis getirmediniz diye tepki gösterdiğimizde bizi dinlemediler. Yatak odası ve diğer odalara da izinsiz girilmeyeceğini söylememize rağmen polisler tek başlarına istedikleri şekilde evi dağıtarak aradılar” dedi.

POLİS KENDİNİ HER ŞEYDEN ÜSTÜN GÖRÜYOR
Polisin kendini her şeyden üstün gördüğünü dile getiren F.G, “Evi arama izinlerinin olup olmadığını sorduğumda bana, bir ‘kâğıt’ gösterdiler ve ‘izin kâğıdı bu’ dediler. Okumak için almak istediğimde ise hemen geri çekerek vermeyeceklerini söylediler” dedi.

 EVDEN RASTGELE ELBİSE ALINIYOR
Polisin baskın esnasında hangi elbisenin kime ait olduğunu dahi sormadan aldığını sözlerine ekleyen F.G, “Evi talan eden polisler, eşimin elbisesini alacaklarını söylemeden dolapta bulunan bir takım elbise ve ayakkabıyı aldılar. Oysa onlar eşimin değil evdeki gençlerimizindi. Polis böyle yaparak kime yaranmaya çalışıyor, anlamadık” ifadelerini kullandı. Mahallelinin kendilerine bir teveccühü olduğunu ve Batman Emniyet Müdürlüğü içindeki derin yapılanmanın bundan haberdar olduğu ifadelerine yer veren F.G, “Polis bizim dindar bir aile olduğumuzu bildiği için komşularımıza farklı bir imaj vermeye çalıştı. Komşuların bize farklı bir gözle bakmaları için çaba gösterdiler. Komşularımızın tümü bize kurulan komplonun farkında. Bütün komşularımız bizi ziyaret ederek, ‘Yalan olduğunu biliyoruz’ diyerek bizlere destek verdiler” şeklinde konuştu.

HALK, POLİSE İNANMIYOR
Polisin karalama kampanyalarının bir türlü bitmediğini dile getiren F.G, “Polis, halkı ‘Özcan Temel`in katili bu evde, onu yakaladık’ söylemleriyle kalmayarak, evimizden sözüm ona bir çuval silah yakalandığını duyurarak halkı inandırmaya çalıştı. Ama kimse onların bu yalanlarına inanmadı” dedi. F.G, eşi V.G.`nin 20 yıldan bu yana “kerookonus” hastalığı olduğunu ve sert lens kullandığını belirterek, ‘Önünü görmekte zorlanan biri nasıl silahla adam vurabilir. Emniyet olayı kapatmak için kurban seçti. Ortada bir kumpas var ve eşim kurban ediliyor” diyerek yaşananlara tepki gösterdi.

HÜKÛMET BU KİRLİ KOMPLOYU ORTAYA ÇIKARMALIDIR
Hükümetten bu komplonun ortaya çıkarılmasını, hatta bunun için Başbakan Erdoğan`a mektup bile ulaştırdıklarını söyleyen aile sakinleri, son olarak yapılan tüm hukuksuzluklara karşı haklarını kanun önünde arayacaklarını, kendilerine ve akrabalarına karşı yapılacak bir olumsuz davranışın sorumlularının Batman Valiliği ve Batman Emniyet Müdürlüğü olacağını dile getirdiler.