Mehmet GÖKTAŞ
Birincide kaybettik, aman ikincide kaybetmeyelim!
İtiraf edelim, pandeminin birinci hücumunda gafil avlandık ve dindar kesim olarak çok kayıplar verdik. Uzaktan yakından, nice kardeşlerimizi ahirete uğurladık. Uğurladık diyorum ama sözün gelişi onu da yapamadık, o da bizim için ayrı bir acı oldu. Rabbimizden her biri için ayrı ayrı rahmet niyaz ediyoruz.
Anlaşılan o ki salgın yeniden yükselişe geçti. Halbuki düşüşlerin süreceğine ve bir kaç ayda normal hayata döneceğimize dair çoğumuz iyimserdik.
Bütün dünyada olduğu gibi yaşadığımız ülkede de kapalı alanlara dönmemizle birlikte salgın yeniden zirveye doğru ilerliyor.
Başta okullar, iş yerleri gibi kapalı alanlarda kalabalıklar halindeki hayata dönüşümüz başımıza bela olacak gibi. Ekim-Kasım ayları zaten bizim grip sezonumuzdu, bunu da eklerseniz tehlike daha iyi anlaşılır.
Kısacası her şey salgının lehinde seyrediyor.
Fakat bizim elimizde de tecrübe diye küçümsenmeyecek bir güç vardır, lütfen bu gücü kullanalım. Koronadan kaybettiklerimiz hakkında elimizde ciddi bilgi birikim var.
“Güzel insanları kaybettikçe isyan edesim geliyor” dediğimde bazı kardeşlerimiz eleştirmişti. Halbuki bizim isyanımız hâşâ Rabbimize değil ihmalimize, vurdumduymazlığımıza idi.
Şu salgının ikinci hücumunda da benzer tedbirsizliklerden dolayı yine aynı şeylerle karşılaşırsak bu defa gerçekten çok acı olur.
Şu ikinci devrede testleri pozitif çıkanlardan telefonla ulaşabildiklerimin birinci dönemden hiç ders almadıklarını öğrendikçe üzülüyoruz.
Bu arada başta maske ve mesafe kuralında titizlik gösterenlere az da olsa dudak büken, tebessüm edenlerimiz de oluyor, bu da yanlış bir tavır, hem de çok yanlış. Onları bu titizliklerinden vaz geçirmeye teşvik olmuyor mu? “Bak ben bu kurallara hiç uymuyorum, bak bana bir şey olmuyor” anlamına gelmiyor mu?
Kaybetmekten ikinci maksadım da karantina dönemlerini, insanlardan tecrit olmanın olumlu yönlerini güzelce değerlendirme konusudur.
Mademki elimizde olmayan sebeplerle tenha bir hayatla karşılaştık, buyurun bunu iyi değerlendirelim. Nicelerini bilirim uzlet için çırpınıp dururlar.
Rabbimizden niyazımız bu salgından bir an evvel kurtulmak ve O’nun uğrunda bütün gücümüzle mücadele vereceğimiz günlere ulaşmaktır.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.