Özkan YAMAN
Birlikte çarpan kalplere şeytanın kurşunu işlemez
Allah-ü Teala, Kuran-ı Kerim'de “Gerçek şu ki, şeytan sizin düşmanınızdır, öyleyse siz de onu düşman edinin. O, kendi grubunu, ancak çılgınca yanan ateşin halkından olmağa çağırır.”(Fatır 6) buyurur. Hemen bir sonraki surede de kıyamet günü suçlulara, “şeytan sizin apaçık düşmanınızdır demedim mi” diye de hatırlatılır. (Yasin 60)
Temsilde hata olmasın, hafif lisanla söylersek, Alemlerin Rabbine kafa tutmaya cüret eden İblisin, ırkçılık temeli üzerine kurduğu ağ ve sonuçta şu an buradayız ve her bireyden devlete hepimizin onunla kavgası/savaşı/düşmanlığı bir mecburiyet.
Onun gölgesi, halifesi, mümessili, dostu, fikri, hedefi kısaca güncel networkü de bu düşmanlıktan nasibini aldığı zaman, herkesin aynasında, asr-ı saadet, tarihe hapsolmuş bir güzel anı değil, inşallah anın kendisi olacak.
Peki, toptan Allah'ın ipine sarılmadan, İblisin düşmanı olan müminlerle ittihat, ittifak, ülfet, ünsiyet, uhuvvet ve muhabbet kurmadan birleşik şeytanların karşısında durmak mümkün müdür?
Ahirette iki kere iki beş edebilir, zira orası kudret alemidir ama dünya öyle midir?
Hani Muğire b. Şube'nin(ra) naklettiği şu hadise herkesin malumudur. Efendimiz'in(sav) oğlu İbrahim (ra) vefat ettiği gün güneş tutulmuştur. İnsanlar, “güneş İbrahim'in ölümünden dolayı tutuldu” derler. Bunun üzerine Efendimiz(sav): "Güneş ile ay hiçbir kimsenin ne ölümünden ne de hayatından dolayı tutulur. Bunu görünce hemen namaza durup Allah'a duaya koyulun.” (Müslim) buyurmuştur.
Evet bu örneği tüm alem için genişletebiliriz. Sıcaklık sıfır derecenin altına düşmüşse, su, bizim kara kaşımız, kara gözümüzün hatırı için donmaktan vazgeçmez.
Bugün, bedelini ve sonucunu hiç düşünmeden ABD karşısında dik durmak, elbette ki izzettir, onurdur ve iftihar edilecek bir tavırdır. Ancak safların arasında boşluklar bırakılırsa fizik, kimya, matematik, biyoloji vs. bunu affeder mi? Hayır.
Efendimiz(sav) uyarıyor: “Saflarınız arasında şeytanın girebileceği boşluklar bırakmayınız. Allah, safları bitişik tutanların gönlünü hoş eder. Safları bitişik tutmayanlara Allah, nimetlerini lutfetmez." (Ebû Dâvûd, Salât 93, 98)
En yakın ve en eski dostlarınıza, ekmeksiz, kapısız cümlelerle seslenip büyük şeytanın çok rahat gireceği boşluklar açarsanız, Allah'ın yardımı için gönderilen duaları kanatsız bırakmış olabilirsiniz.
“Şüphesiz Allah, kendi yolunda, sanki birbirlerine kenetlenmiş bir bina gibi saf bağlayarak çarpışanları sever.”(Saf 4)
Allah'ın sevdikleri kimselerin vasfı bu iken, en fedakar kardeşlerinizin hissiyatını kırarak binayı zayıflatırsanız, şeytanın şerrinden kendisine sığındığınız Allah'ın lütf-u inayetini riske atmış olabilirsiniz.
Tamlamayı tersten okuyalım: Şeytan büyük olmanın ötesinde devasa bir güç. Ona karşı Allah'ın havl ve kuvveti olmaksızın direnmek ve ayakta kalmak öyle kolay değildir.
Allah Sübhanehu ve Teala ise uyarıyor: “Allah'a ve Peygamber'ine itaat edin ve çekişmeye girmeyin. Yoksa gücünüz, devletiniz gider. Sabredin. Allah sabredenlerle beraberdir.”(Enfal 46).
Kaldı ki, tek taraflı bir tehditle kendi devletini zayıflatacak yaklaşımların neticesi daha da acı olacaktır.
Birlikte çarpan kalplere şeytanın kurşunu işlemez. Şimdi çok hızlı bir şekilde o kalplerin sorunsuz biçimde birlikte atmasını sağlayacak adımlar atılmalı.
ABD size kapıları kapatırken kardeşlerinizle aranızdaki kapıları filan kapatmaktan söz ediyorsanız herkesin işi zor demektir.
ABD ile açık olmasa da birkaç yıldır farklı unsurlarla, psikolojik bir savaş yaşandığı bir gerçek. Heybet ve güzel akıbet birlik olmakla mümkündür.
Aman dikkat. Allah hepimizi şeytanın şerrinden muhafaza eylesin.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.