Bitlisli gazetecilerin dilinden 15 Temmuz direnişi
ABD destekli gerçekleşen FETÖ'nün 15 Temmuz darbe girişiminin yıl dönümünde o gün yaşadıklarını anlatan Bitlisli gazeteciler, zor şartlara rağmen mesleklerini icra etmeye çalıştıklarını ifade ettiler.
ABD destekli gerçekleşen FETÖ'nün 15 Temmuz darbe girişiminin yıl dönümünde Bitlisli gazeteciler, o gün yaşadıklarını anlattılar.
15 Temmuz’da yaşananları ilk etapta darbe olarak algılamadıklarını ve daha sonra yaşanan gelişmelerle birlikte meydana indiklerini belirten Bitlis Gazeteciler Cemiyeti Başkanı ve Doğruhaber Gazetesi Yazı İşleri Müdürü Özcan Çiriş, zor zamanlar geçirdiklerini söyledi.
Zor şartlara rağmen mesleklerini yapmaları gerektiğinin bilincinde olduklarını söyleyen Çiriş, "Kimin ne olacağını bilmediğimiz, birkaç satır da olsa ajanslarımıza olayları aktarmak görevimizin en başındaydı. Zaten sabaha kadar sokaklarda takip etmek zorunda kaldık. Allah, böyle bir şeyi ülkemize bir daha yaşatmasın.” dedi.
FETÖ ile yapılan mücadeleyi de değerlendiren Çiriş, devlet idaresindeki 40 yıllık bir yapılanmayı, yaşanmışları, güvensizlikleri temizlemenin hükümet için kolay bir şey olmadığını ancak bu yapılırken haklı ile haksızı ayırmanın da hükümetin görevi olduğunu ifade etti.
Darbenin olduğu 15 Temmuz akşamı bir düğünde olduğunu söyleyen Yeni Bitlis Gazetesi Yazı İşleri Müdürü Vahit Olcay, bir gazeteci olarak neler yapabilecekleri hususunda telaşa düştüklerini söyledi.
Olcay, "Bizler de gazeteci olarak hemen harekete geçtik. Askeriye ve valiliğin önüne geçtik. Herhangi bir hareketlilik var mı diye. Darbe girişimini Bitlis’te, İstanbul ve Ankara gibi şiddetini hissetmedik. Darbe girişiminden hemen sonra Cumhurbaşkanının çağrısıyla halk sokaklara indi. Hatta bunu biraz daha genişleterek her gün il ve ilçe merkezlerinin belirli noktalarında demokrasi nöbetlerini tutmaya başladılar. Bizler de bunları sürekli gündeme taşıdık. Gazetelerimizde yazdık.” dedi.
FETÖ ile yapılan mücadele şeklini doğru bulduklarını vurgulayan Olcay, “Bana göre devletin FETÖ ile mücadele politikası doğrudur. Çünkü ikinci bir darbe girişiminin olmaması için bu temizliğin yapılması şarttı. Ama bu temizlik yapılırken hiç günahı olmayan insanları da mağdur etmemek gerektiğini düşünüyorum. Babam 1980 darbesinin nasıl olduğunu anlatır. Tabi ki öyle bir darbeyi yaşamak hiçbir zaman yaşamayı istemeyiz. Bu darbe de öyle bir darbeydi. Başarılı olamadılar. Bundan sonra da buna benzer darbelerin olmamasını temenni ediyoruz.” diye konuştu.
Cumhuriyet tarihi boyunca bu milletin birçok darbeye şahitlik yaptığını belirten Gazeteci Şükrü Tontaş, 15 Temmuz darbe girişiminde birçok STK, siyasi parti temsilcileri ve cemaatlerin darbeye karşı kendi tabanlarını ve halkı meydanlara çağırdıklarını, kendilerinin de bir gazeteci olarak meydanlara indiklerini söyledi.
Tontaş, "Bizler de insanların duygu ve düşüncelerine tercüme olmaya çalıştık. Bunları gündeme taşımaya çalıştık. Yaklaşık bir ay boyunca milletle beraber bu direnişi meydanlarda sergilemeye çalıştık.” dedi.
Bitlis’te, İstanbul ve Ankara da olduğu gibi ciddi bir kalkışma olmasa da zaman zaman kalkışmaların yaşandığına dikkat çeken Tontaş, özellikle Tatvan 10’uncu Tugay Komutanlığında yaşanan kalkışmanın, halkın direnişi ve tugay komutanın zamanında gözaltına alınmasıyla bastırıldığını ifade etti.
Tontaş, FETÖ ile yapılan mücadelede bazı mağduriyetlerin de yaşandığını söyleyen Tontaş, “Gördüğüm kadarıyla bu mücadeleler yetersiz kaldı. Bu mücadelede mağdur olan insanlar oldu. Birçok insan belki sadece çocuğunu onların dershanesinde okuttu, gazetesini, dergisini aldı, bir derneğe üyeliğinden dolayı, bir yerde kendisiyle irtibatlı olması, hain darbe girişimiyle ilgisi olmadığı halde gözaltına alınan ve ihraç edilen insanlar oldu. Hükümetin bu mağduriyetleri biran önce görmesi gerektiğine inanıyoruz."
FETÖ'nün mağdur ettiği İslami kesimlere de dikkat çeken Tontaş, "Eğer 15 Temmuz’da FETÖ darbesi yaşandıysa, bugün bu darbeye ilişkin binlerce hâkim ve savcı cezaevindeyse, o gün bu hakim ve savcıların mağdur ettiği insanlar vardır. Kumpaslarla dosyalarını hazırladıkları insanlar vardır. FETÖ’nün mağdur ettiği insanlar halen cezaevindeler. Kimi 10, 15, 20 yılı aşkın cezaevindeler. FETÖ mağduru insanların dosyalarının yeniden raftan indirilerek, FETÖ’nün verdiği kararlar göz ardı edilmeden bu mağduriyetlerin giderilmesi gerektiğine inanıyoruz. Rabbim, benzeri darbe girişimleri, hain girişimleri halka, millete ve memlekete bir daha yaşatmasın.” şeklinde konuştu.
İLKHA
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.