Bitlis’te camiler ve din görevlileri haftası programı düzenlendi
Bitlis İl Müftülüğü tarafından, 1-7 Ekim tarihleri arasında kutlanan “Camiler ve Din Görevlileri” haftası münasebetiyle bir program düzenlendi.
Bitlis İl Müftülüğü tarafından, 1-7 Ekim tarihleri arası “Camiler ve Din Görevlileri” haftası münasebetiyle Bitlis Kültür Merkezi’nde program düzenlendi. İstiklal marşının ardında okunan Kur’an-ı Kerim tilavetiyle başlayan program, seslendirilen ilahilerle devam etti.
Yapılan açılış konuşmasının ardından, imamlara seslenen Bitlis Valisi Ahmet Çınar, toplumu yönlendiren ve toplumda değişimleri yapabilecek olanların imamlar olduğunu belirterek, imamlara büyük sorumlulukların düştüğünü söyledi.
“İlk emri oku olan bir dinin okumayan mensuplarıyız”
“Allah camileri çoğalan, minareleri yükselen, bu millet, devlet, ümmet olma vasfını daha da arttırsın” dilekleriyle konuşmasına başlayan Çınar, din görevlileri deyince imamların akla geldiğini dile getirerek şunları söyledi:
“Din görevlileri deyince İmamlar aklımıza geliyor. İmam, aynı zamanda toplumun öncüsü demektir. Bu hakikaten çok önemli bir vasıf, çok büyük bir görev, büyük bir şeref aynı zamanda çok büyük bir sorumluluktur. Hepimiz bunun farkında olmamız gerekir.”
Bir imamın hepimizin nazarında büyük bir saygınlığı vardır. Bunu bilerek, bunu görerek davranmak, kendimizi ona göre geliştirmek gerekiyor. Mahallede, köyde ve şehirde imamlar, bir toplumu çok rahat bir şekilde etkileyebilir, dönüştürebilir ve geliştirebilir.” dedi.
İslam coğrafyasının içinde bulunduğu manzaraya dikkat çeken Çınar, emri oku olan bir dinin okumayan mensupları olduğuna dikkat çekti.
“Allah’ın ipine sımsıkı sarılın diyen bir dinin tefrikaya düşen mensuplarıyız”
Çınar, Müslümanlar arasındaki tefrikaya da dikkat çekerek, imamlara büyük sorumlulukların düştüğünü hatırlattı.
Çınar, “Bir tefrika, bir fitne, almış başını yürüyor Müslümanların arasında. Allah, bir olun. Birlik olun. Kardeşsiniz diyor. Vallahi hepimiz de görüyoruz hiçte öyle değil. Sanki bu söylenenler başka bir kişiye emredilmiş gibi biz onlardan muhafız gibi bir anlayışımız var. Şu kadar dünyadaki mezhep, cemiyet, cemaat, birbirini boğazlıyor durumdalar. Ayeti kerimede Allah, ‘Sımsıkı ipime sarılın’ diyor. Biz kardeş olan Müslümanların boylarına ip atmanın derdindeyiz. Herkes oturduğu yerden, en üst perdeden benden iyileri yok diyerek, bir nefisle ahkam kesiyor. Durum ortadadır. Türkiye biraz bu konuyu aştı. Hatırlıyorum cemaatler, birbirinin camisine gitmezlerdi. Birbirleriyle çok muhabbet etmezlerdi. Sıkıntılar vardı. Birkaç ayrı cemaatlerden duymuştum; ‘Resüllullah (sav) ümmetim 72 fırkaya ayrılacak, bunlardan bir fırka felaha erecek, Allah’ın izniyle feraha erecek onlar benim’ diyorlardı. Öbürlerinin cehenneme gidişinden adam zevk alıyordu. Onun için Allah, ne diyorsa onu yapmamız lazım. Kafamıza göre hoca efendi böyle demiş, tarihte şu kitapta şöyle yazılıyordu diye yanlışlara girmeden dost doğru Allah ne diyorsa onu yapalım. Peygamber Efendimizin ve onun hayatı var, Kur’an var. Hemen her şey var içinde. Önümüzde olan meselelerden ebetteki âlimlerimizden faydalanacağız. Yani ehl-i sünnet olacağız inşallah. İtikadını ve istikametini bozmuş insanlar inşallah ehl-i sünnete dönerler.” diye konuştu.
“İmamlara büyük sorumluluklar düşüyor”
Peygamber Efendimizin normal bir hayat yaşadığını, onun hayatının bizlere örnek olduğunu vurgulayan Çınar, imamların görevlerinin sadece namaz kıldırmak ve ezan okumak olmadığını belirterek, ahlaki olarak da topluma öncülük yapmaları gerektiğini ifade etti.
Çınar, “Peygamber Efendimizin ‘Ben güzel ahlakı tamamlamak üzere gönderildim’ sözü hiçbir zaman hatırdan çıkarmamız lazım. Özellikle İmam arkadaşlar. Çünkü ahlak, hayat, muamelat, bunlar ibadetin farz olanları kadar kıymetli olan şeylerdir.
Dolayısıyla ahlak tarafını hep hatırımızda bulundurmamız lazım. Bunu da önce kendi davranış biçimimizde göstermemiz lazımdır. Her anımızda, her sözümüzde, her davranışımızda, bizim topluma örnek olmamız gerekiyor.
Ancak toplumu böyle etkileyebiliriz. İmamlık ezan okumak, namaz kılmak değil, bunu bir başkası da yapabilir. İmamın olmadığı yerde namaz kıldıran birileri çıkabilir. Ahlak ve beşeri münasebet yönleri çok önemlidir. Böyle bakmak lazım. Ahlak düzeyi yüksek model bir insan olabilirsek, yaptığımız ibadete saygı duyar toplum. Ama bizde bir cevher görmezse, sadece gelir farzını kılar, bizden etkilenmeden evlerine dönerler.” şeklinde konuştu.
Program, Bitlis İl Müftü Vekili Ramazan Çiftçi tarafından “Camiler ve Din Görevlileri” haftası münasebetiyle yapılan sunumun ardında sona erdi.
İLKHA
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.