Bitlis’ten ABD’ye uzanan 600 yıllık Harik sanatının tarihi serüveni
Kaybolmaya yüz tutan Bitlis’e has yaklaşık 600 yıllık Harik sanatının tarihi serüvenini anlatan Harik Ustası Haydar Yılmaz, ABD’ye kadar gönderdikleri bu sanatın yaşatılması için çaba gösterdiklerini belirtti.
Keçi kılı ve kendirden yapılan Bitlis’e has Harik sanatı, hem yöre halkı, hem de sanat camiasının gözde sanatıyken, bu günlerde kendisine olan ilgi bir hayli azalmış. Ustasının elinde, 12 aşamadan zorlu bir yolculuğa çıkan Harik sanatı, kaybolmamak için destek bekliyor. Yöre halkının geçmişte ayakkabı olarak kullandığı Harik, yazın serin, kışın ise ayakları sıcak tutuyor. Ayaklarda mantar oluşumunu önleyen Harik, evlerde süs ve hediyelik olarak da kullanılıyor.
1996 yılında başladığı Harik sanatını sürdürmenin gayreti içerisinde olan Harik ustası Haydar Yılmaz, kaybolmaya yüz tutan yaklaşık 600 yıllık Harik sanatını yaşatmaya çalıştığını belirtti.
"600 yıllık bu sanatı yaşatmak için 22 yıldır mücadele ediyorum"
Yılmaz, "1996 yılından beri mesleğin içindeyim. Yaklaşık 21 -22 yıldır bu mesleğin içindeyim. Liseyi bitirdiğim dönem hemen bu işin kurusunu aldım. Bu sanatın yaklaşık 600 yıldan beri Bitlis'te yapıldığı rivayet edilmektedir. Bizde kaybolmaya yüz tutan 600 yıllık bu sanatı yaşatmak için 22 yıldır mücadele gösteriyoruz. Bu mücadelemizde kurumlarımızın, Bitlis'teki derneklerimizin, Bitlis dışındaki dernekler, halk oyunları topluluklarında destek vermesini bekliyoruz. Şöyle bir destek, dediğim gibi geçimimizi bununla idame etmek zorundayız. Tek mesleğimiz bu. Yaşasın diye çalışıyoruz. Hani onlardan gelecek siparişler doğrultusunda, daha düzgün bir şekilde, daha büyük motive ile bu mesleği devam ettireceğiz Allah'ın izniyle. Destek olduğu zaman sadece biz değil, bizimle beraber belki 10-15-20 gencimiz oluşturacağımız atölye ortamında, onlar da ekmek sahibi olacaklar." dedi.
"Yöre halkı Harik’i yüzyıllar boyu ayakkabı olarak kullanmış"
Yöre halkının yüzyıllar boyu kullandığı Harik sanatının özelliğine de değinen Yılmaz, şunları söyledi: "Yöre halkı ayakkabı olmadan önce, bunu içeride dışarıda, yaz kış, yüzyıllar boyu kullanmışlar. Zaten tabanında kendiri ve keçi kılı kullanıyoruz. Aynı şekilde üst kısmında da keçi kılı kullanılıyor. 2 ana hammaddesi var kendir ve keçi kılı. Keçi kılı da kendir de su değdiğinde şişme yapıyor. Diğer malzemelere göre suyu daha az çekiyorlar. Malum coğrafyamız karlı bir bölge. Ondan dolayı bu malzemeler kullanılmış. Ayağı yazın serin, kışın sıcak tutar. Ayaktaki romatizma ağrısının tedavisine yardımcıdır Harik. Giyildikçe ayağın şeklini alır. Harik kullanıldığı zaman kesinlikle mantar olmuyor. Kullanıldığı zaman mantar oluşumunu da engelliyor. Kullanılan malzemenin, özellikle keçi kılının çok özelliği var. Bu özelliğinden dolayı yöre halkı keçi kılını çadırlarda da kullanmışlar. Keçi kılına yılan ve akrep gibi hayvanlar yaklaşamıyorlar."
"Bitlis yöresine has Harik’i ABD’ye kadar sipariş gönderdik"
Bölgede Harik sanatına benzer sanatların kullanıldığını, Harik sanatının ise Bitlis yöresine has olduğunu, daha önce ABD’ye kadar sipariş üzeri gönderdiklerini hatırlatan Yılmaz, sanat camiasının Harik sanatına ilgisini olduğunu söyledi.
Her yörenin kendisine has benzer sanatının olduğunu dile getiren Yılmaz, "Gaziantep’te Yemeni, Kahramanmaraş'ta Çarık, Ege Bölgesi'nde Körüklü çizme, Doğu Anadolu Bölgesi'nde de Harik ve Harik’e benzer Reşik türü ayakkabılar var. Yalnız Bitlis’e özgü olan ise Harik’tir. Bunun farklı bir modelli Van ve Hakkâri’de var Reşik diye. Muş’ta, Siirt'te buna benzer bir model kullanmış, ama bununla birebir değil. Onlarda Reşik adı altında kullanmışlar. Bir dönem Amerika'ya kadar bu Harik’i gönderdik. Sonrasında Yıldız Tilbe gibi ünlülere yaptık. Sanat camiasının ilgisi var. Ama bir sanatçımız, bir klibinde giyip oynarsa o Harik’in daha farklı yerlere ulaşacağını tahmin ediyoruz. Eski çekilen film ve dizilerde olabilir. Biz genelde üniversite bünyesinde olsun, derneklerde olsun, halk oyunları toplulukları, Bitlis ve Doğu Anadolu Bölgesi’nde oynayan ekiplere gönderdik. Bunun kullanım alanını daha da genişletmek istiyoruz. Bir tek halk oyunlarında ve süs amaçlı değil aslında. Dışarıda da giyilebilir." diye konuştu.
"Hammaddesini bulmakta sıkıntı yaşıyoruz"
"Hammaddesi bulmak gerçekten sıkıntılıdır. Şöyle ki keçi kılı ipi yılın belli bir dönemde bulduk, bulmadıysak o dönem ipsiz kalıyoruz. Kendir de kökünde mi tohumundan mı artık neresinden olduğunu bilmiyoruz? İstenilirse uyuşturucu madde elde edileceği için üretimi yasak bu devlet güvencesi altında üretiliyor." diyen Yılmaz, sözlerini şöyle sürdürdü: "Kendiri de keçi kılını da bulmak meseledir. Bir çift Harik’i 5 günde yapılabiliyor. Tamamen el işidir. 12 aşamadan geçiyor. Her aşaması birbirinden zorludur. Çiftini 300 TL’den satıyoruz. Yaklaşık 2 yıldır fiyat aynı. Zam yapmadık. Krizden de etkilenmedik."
"Günümüz gençliği masa başı gibi rahat işlere yöneldiği için çırak bulmakta zorlanıyoruz"
Günümüz gençlerinin masa başı rahat işe alıştığından dolayı sanatkâr yetiştirmekte zorluklar yaşadıklarını belirten Yılmaz, bu sanatın ölmemesi için destek verilmesi gerektiğini ifade etti.
Yılmaz, sözlerini şöyle tamamladı: "Günümüz gençliği daha rahat işler, masa başı işleri gibi rahat işlere yöneldiği için çırak bulmakta zorlanıyoruz. Her dönem Kültür Müdürlüğü bünyesinde, Kültür Bakanlığı'na bağlı olarak yılda bir kez kurs açıyoruz. Onun dışında halk eğitimine bağlı olarak da açıyoruz. Gençlerimiz geliyor, mesleğin sonuna doğru bırakan bıraksana, kaçan kaçana. Çünkü zorlu, Pazar sıkıntısı da olunca mecburen bu mesleği tek başıma sürdürüyorum. Onlar devam ettiremiyorlar. Şu ana kadar benim açtığım yaklaşık 20 kursta, 200'ün üstünde kursiyer yetiştirdim. Ama devam ettirmemişler, kimisi yarıda bırakmış, kimisi bitirdikten sonra devam ettirmemiş. Bu şekilde kursiyerlerden sıkıntı yaşıyoruz."
İLKHA
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.