Biz engelliler toplumun bir parçasıyız
Toplumun bir parçası olduklarını hatırlatan engelliler, kendilerine acınacak bir yaklaşımdan vazgeçilmesini istiyorlar.
Kendilerinin toplumun bir parçası olduklarını, insanların kendilerine acıyarak yaklaşmalarından vazgeçilmesini isteyen engelliler, yapılan iyiliklerin karşılıksız olması gerektiğini belirttiler.
Toplum içerisinde engellilere bakış açısının eskiye nazaran iyi olduğunu, fakat halen engellilere acıyarak yaklaşan insanların olduğuna dikkat çeken Altınokta Körler Derneği Diyarbakır Şube Başkanı Mehmet Akif Karakaş, "Biz toplumumuzun bize acıyarak yaklaşmamalarını rica ediyoruz. Bizler toplumun bir parçasıyız. Görme engelliyi karşıdan karşıya geçirdikleri zaman acıyarak değil de bunu bir vatandaşlık görevi olarak yapmalarını, dua karşılığı yapmamalarını bekliyoruz. İnsanlar içerisinde rencide ederek, 'Bize dua et' veya yolda yürürken 'Senin dışarıda ne işin var, evinde otur, tek başına dışarı çıkmak doğru değil.' gibi söylemlerle engelli vatandaşlarımızı rencide etmemelerini bekliyoruz." dedi.
"Empati kurma gücü yaşam kalitesini arttırır"
Toplumda yaşayan zihinsel, bedensel, işitme, otizm ve birçok alanda engelli olduğunu ve bunların yaşam kalitelerinin düzenlenmesi için öncelikle toplumsal duyarlılık ve bilincin olması gerektiğini dile getiren Karakaş, "İnsanların zihinlerindeki engelin kalkması ve empati yapma gücünün olması birçok alanda yaşam kalitesini arttırma noktasında önemli bir durum olduğunu düşünüyorum. Çünkü engelli olmayan bir vatandaş, yapmış olduğu çalışmalarda engellilerin de toplumun bir parçası olduğunu gözeterek davranması lazım. Örneğin bir mimar, bir bina yaptığı zaman kesinlikle o binanın girişi-çıkışı asansöre hepsini engelleri göre dizayn etmesi gerekiyor." ifadelerini kullandı.
"Birçok alanda yapılması gereken şeyler var"
Öncelikle empati yapma ve toplumsal bilincin artması gerektiğine vurgu yapan Karakaş, "Örneğin işitme engelli bir vatandaş bankaya veya kuruma gittiği zaman oradaki halkla birebir temasta olan görevlerin, işaret dili uzmanı, iletişim halinde olması gerekiyor. Görme engelli ve ortopedi engelli vatandaşlarımız için şehirlerin ulaşılabilir, erişilebilir olması gerekiyor. Kaldırımlardaki rampaların tekerlekli sandalyeli vatandaşlarımızın inip çıkabilmesi için uyumlu kriterde olması, kaldırımlarda görme engelliler için yürüme taban takip şeritlerinin olması, esnafların kaldırımları işgal etmemesi, otobüslerin ve şehir içi ulaşım araçlarının erişilebilir olması ve bunlar için gerekli önlemlerin alınması gerekiyor. Yani birçok alanda yapılması gereken şeyler var." şeklinde konuştu.
"Diyarbakır'da 110 bin engelli var"
Her engelli bireyin ailesini dolaylı şekilde etkilediğine dikkat çeken Karakaş, "Diyarbakır'da direkt olarak 110 bin civarında etkilenen engelli vatandaşımızın olduğunu biliyorum ve ciddi bir rakam. Ama dolaylı olarak etkilenen de, bir aile 5 kişi olarak hesaplanırsa bu 550 bin yapar. Yani Diyarbakır ve ilçelerinde 9 bini görme engelli olmak üzere 110 bin engelli vatandaş var ve bu durumdan dolaylı olarak etkilenen insan sayısı 550 bin kişi." diye belirtti.
"Her gün hatırlanmak istiyoruz"
Engelliler haftası kutlamalarını doğru bulmadığını, bu haftalarda engellilerin sorunlarının çözümü noktasında farkındalık oluşturmak adına etkinlikler yapılması gerektiğini söyleyen Karakaş, "Sadece bir günde veya haftada değil, her gün hatırlanmak istiyoruz. Kimileri bunu kutlama olarak değerlendiriyor fakat biz değerlendirmiyoruz, farkındalık oluşturmak adına yapılacak faaliyetler olarak değerlendirilmeli olarak düşünüyorum." dedi.
"Son 10 yıl içerisinde 53 bin engelli istihdam edildi"
Son zamanlarda engellilere yönelik özelde ve de kamu alanında oluşturulan istihdamları değerlendiren Karakaş, şunları söyledi:
"Engellilere yönelik istihdam durumu kamuda çok iyi, fakat özelde maalesef istediğimiz düzeyde değil. Son 10 yıl içerisinde kamuda 53 bin engelli istihdam edildi. 2 yılda bir Engelli Kamu Personeli Seçme Sınavı oluyor ve buna istinaden atamalar yapılıyor. Ayrıca, İŞKUR üzerinden işçi alımları yapılıyor ve engelli istihdamı gerçekten son 10-12 yıl içerisinde hissedilir düzeyde arttı ve yapılmaya da devam ediyor. Ama maalesef ki özel sektör için bunu söyleyemiyoruz. Özellikle Diyarbakır'da engelli istihdamı çok sıkıntı. İŞKUR il Müdürlüğümüzle birlikte dernek olarak mesleki eğitim kursları düzenliyoruz. Bu kursları düzenleme amacımız, kurslarımızdan yararlanan arkadaşlarımızı istihdam etmek. Son 12 yıl içerisinde çeşitli mesleki alanlarda yaklaşık 500 görme engelliye kurs verdik. Bunların birçoğu kamu kurumuna yerleşti ama aynı şeyi maalesef ki Diyarbakır'da özel sektör için söyleyemiyoruz." diye konuştu.
Karakaş, son olarak, "Tabii iş adamlarımıza, meslek odalarımıza duyurmak istiyorum; gerçekten biz engellileri kalifiye hale getirmek adına önemli çalışmaları yürütüyoruz ve siz de bu arkadaşlarımıza sahip çıkın ve istihdam edilmeleri noktasında destek olun." çağrısında bulundu.
İLKHA
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.