Zeynep GÜLTEKİN
Biz ve sosyal medya
Face, Twit, watsapp ... vs. ‘sosyal' olduğu söylenen ancak sosyalleşmekten koparan medya... Herkesin elinde telefon sırayla face, sonra twit, sonra ... kim oturuyor sağında, ne söylüyor anne baba, ne istiyor evlat duyan yok.
-Kızın nerde?
-!!!?
-Baban geldi ayağa kalkmak gerekmez mi?
-!!!?
-Annenin mutfakta yardıma ihtiyacı yok mu?
-!!!?
-Komşunun babası ölmüş taziyeye gittin mi?
-!!!?
Çıt yok.
Sessiz olun! Herkes şu an ‘sosyal' medya'da...
Evet! Ekseriyet bu haldeyiz...
Duyduklarımız, gördüklerimiz tedavisi gerekli bir hastalık ile karşı karşıya kaldığımızı gösteriyor.
Bunlardan sadece biri olan ‘Sosyal medya' diye önümüze konulan bizi toplumdan, ailemizden koparan bir virüs ile karşı karşıyayız.
Her virüsün bir antivirüsü vardır muhakkak. Her hastalığın bir çaresi olduğu gibi...
Ancak hastalığa yakalanmamak için alınacak tedbir, hastalık zamanında uygulanacak tedaviden daha da önemlidir.
Twit, face bizi ailemizden koparıyorsa bu bir hastalıktır.
Çocuğumuzla ilgilenmekten bizi alıkoyuyorsa bu bir hastalıktır.
Hele de bir bayan isek yazıyorsak her tuşa dokunduğumuzda bunun hesabını yapmıyorsak bu bir hatadır.
Duyduklarımızı yan yana koyarsak sosyal medya felaketlerinden bir kitap çıkar.
17 yaşında bir kız çocuğu ‘sosyal' medya üzerinden tanıştığı bir erkeğe kaçtı, bir müddet sonra ‘evlendiği' erkek onu iğrenç yerlere götürmeye başladı... sonra kız çocuğu hastalandı ve ne yazık ki bu ‘evlilik' kaynaklı olan amansız bir hastalığa yakalandığı tespit edildi.
19 yaşında bir kız çocuğu 20 gün önce ‘sosyal' medya üzerinden tanıştığı 35 yaşında birine kaçtı. Kızın ailesi olayın takipçisi oldu. Kız onu doğuran annesini, büyüten babasını reddederek, tüm akrabalarıyla irtibatını koparıp 20 gün önce tanıştığı ‘kocasını' tercih etti...
Ve daha niceleri...
Suçlu aramak gerekiyorsa! HEPİMİZ...
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.