BRÜKSEL- Dört yıldır Avrupa geneli Kutlu Doğum etkinliklerinin merkezi olan Belçika’da etkinlikler yerel etkinliklerle devam ediyor.

Bu etkinliklerin ilki Peygamber Sevdalılarının El Gazali Eğitim Kültür Derneği ile birlikte organize ettiği Antwerpen Kutlu Doğum etkinliği. Belçika’nın kuzeyinde yer alan Antwerpen kenti ve çevre bölgelerini kapsayan etkinlik her zaman olduğu gibi Kur’an-ı Kerim tilavetiyle açıldı.

Ercan Buzoba’nın sunuculuğunu yaptığı program Hacı Serdin Gülsoy’un Kur’an tilavetiyle başladı. Kur’an-ı Kerim tilavetinin ardından Kürtçe ve Türkçe mevlit okundu. Mevlidin ardından Kürtçe, Türkçe, Zaza’ca ve Arapça olarak 4 dilde ilahi ve ezgiler okundu. El Gazali ilahi grubu, Grup Hicret ve ilahi ses sanatçısı Mehmet Zeki tarafından okunan ilahiler programa ayrı bir renk kattı.

İlahilerin ardından sözü Felemenkçe bir konuşma yapmak üzere El Gazali Derneği gençlerinden Hanzala Latifi aldı. Latifi konuşmasında “ Bizler Hz. Âdem, Nuh, İbrahim, Zekeriya, Yahya ve İsa ile son peygamber Hz. Muhammet (sav) arasında ayrımcılık yapmayız.”  Sözlerini dile getirdi. Latifi’nin ardından M. Fatih Demirtaş Hoca’da günün anlam ve önemine binaen bir konuşma yaptı.

Yapılan konuşmaların ardından El Gazali erkek çocuk ilahi grubu çeşitli ilahiler seslendirdi ve ardından veda hutbesi okundu. Getirilen salavat ve tekbirlerin ardından program konuklarından İmam-ı Buhari Camii İmamı Necmettin Öztürk Hoca bir konuşma yaptı.

Öztürk konuşmasında, “Allah’ın bir takım melekleri vardır. Yeryüzünde dolaşırlar Allah’ın anıldığı adresleri ararlar. Umarız ki bu mecliste onlardan biridir. Ve o melekler o adreste Allah’ın ve Resulünün adı anılıyorsa taltif ve takdir ederek, Allah katında mükafata nail olacaklarını bildirirler. Uzunca bir hadisin bazı bölümlerinden bahsetmek istiyorum. Hani onlar gördüler mi, görmedikleri halde Allah’a iman ettiler. Görselerdi hele imanları nasıl olurdu. Peygamberi görmediler ya görselerdi nasıl olurdu. Cenneti de görmediler istiyorlar, cehennemi görmedikleri halde korkuyorlar. Ama ey Allah’ım içlerinde birileri var ki dertleri Allah değil peygamber değil. İçlerinde kimisinin derdi niyeti başka da olabilir ama Cenabı Hak merhameti gereği olsun olsun, onlar da o meclise katıldı ya, direk Allah ve Resulünü sevenlerden değilse, Allah ve Resulünü sevenleri sevenler kısmında olması hasebiyle, birilerinin işi vardı başka niyetle geldi olsun cemaatleşmek Müslüman toplum arasına katılmak, bu büyük bir saadet ve takdire şayan oluyor ki, bu tür meclislerin bereketini ve hayrını üzerimizde cereyan ettiren hususlardır.” Sözlerine yer vererek Allah ve Resulünün anıldığı meclislerde bulunmanın önemine değindi.

Öztürk, son olarak davetlerinden ötürü El Gazali Eğitim Kültür Derneği yetkililerine teşekkürlerini bildirdi. Bu konuşmanın ardından da El Gazali kız çocuk ilahi grubu şiir ve ilahiler okudu. Daha sonra sözü Avrupa İslam Alimleri Birliği Başkan Yardımcısı Mücahit Haksever aldı. Haksever insanlığın Hz. Peygamberin dünyaya teşrif etmeden önceki hali ve peygamberin gelişinden sonraki büyük inkılabı anlatan bir konuşma yaptı.

Haksever daha sonra, “Su donma emrini aldığı zaman, su donduğu zaman suyun donmasını hiçbir şey engelleyemez. Demir kaplarda da olsa çelik kaplarda da olsa o donan su kapların hepsini yırtar çıkar. İşte bu gün İslam’ın nurunu söndürmek isteyen, uçak filolarıyla, bombalarıyla, örmüş oldukları duvarlarla İslam’ın sesini kısmak isteyen insanlar, aynen bizi suyun donması gibi Allah’ın izniyle engelleyemeyeceklerdir. Cenabı Allah diyor ki ‘Allah bu nuru tamamlayacaktır. Velev kafirler istemeseler dahi.’ İşte muhterem Müslümanlar, değerli kardeşlerim, bunu başarabilmenin yolu da işte budur. Bakınız bu ecnebi memlekette meşrebimiz, ırkımız, dilimiz farklı olmasına rağmen bizi buraya getiren sevda Muhammedi sevdadır. Bizi yine eskisi gibi serfiraz edecek, eğik başlarımızı yükseltecek, bizi aziz yapacak olan sevda da Muhammedi sevdadır. O halde gelin aramızdaki tüm ayrılıkları, aramızdaki tüm ihtilafları bir kenara bırakalım ve Muhammet aleyhi selamın sevgisi ve sevdası etrafında kenetlenelim.” ifadelerini kullandı.

Program okunan ilahilerin ardından Molla Zeki Açıkgöz Hocanın yaptığı dua ile son buldu. (Abdurrahman Ekinci- İLKHA)