Peygamber Katili Terörist Siyonist Korsan İsrail, “liderler” bahanesiyle Gazze’de katliam yapıyor hem de Ümmetin, “şeytanları bağladığı(!?)” Ramazanı’nda.

Kesintisiz uyguladığı habis sünneti için yapıyor.

Elbette ki Haçlı dünyasının samimiyetini, ölü toprağı serpilmiş koca bir Ümmetin de sabrını “test etmek” için yapıyor.

Yanılmıyor! Her seferinde yüzde yüz başarı!

Her seferinde testin ortaya çıkan net sonuçları:

Şeytanlar değil Müslüman ümmet bağlı.

Liderlere suikast; sivillere katliam… yürekler dağlı.

Haçlı zihniyetin kontrol ettiği uluslararası kurumlar; tüm değerlerini çiğniyor.

Dünya savaşlarının ağır bedelleriyle oluşan Lahey Adalet(?) Divanı, BM, NATO; çocuk haklarıyla ilgili oluşturulan nice kurum ve kuruluşlar… işgalciye çalışıyor veya susarak dilsiz şeytan oluyor.

Yetmiş iki fırkaya bölünmüş ümmetin lider kadrolarının ekseri; kendi bekasını siyoniste karşı susmakta hatta dolaylı destekte buluyor.

Hamas ve direniş hareketlerinin şahsında Filistinlilere terörist diyen ve Müslüman avlayan işbirlikçi, omurgasız liderler var.

Yazıklar olsun! Ümmet susmuşsa Azîz’untikam’a havale olsun!

İster istemez Haçlı dünyasından şikâyet ediyoruz ama asıl suç halkı Müslüman ülkeleri yöneten yönetimlerde. Kendilerine bile yetmeyen akıllarıyla, kendilerince aklımızla alay ediyorlar!

Çözüm bizde, kapımızın önünde, evimizde; zihnimizde…

Tanıyacağız!

Hinleri, hinoğlu hinleri, arka bahçelerini, mera ve çayırlarını ve dahi buralarda hamilerinin hayvanlarını otlatan maraba ve çobanlarını..” teşhis tamam; tedavi edeceğiz tabi, kendimizi unutmadan!

Hin, ABD; Hinoğlu Hin, gayri meşru veledi, onurlu Yahudileri dahi endişelendiren siyonizmdir.

Arka bahçeleri; organize suç örgütleri gibi çalıştırılan uluslar arası sermaye fonları, kurum/kuruluşlarıdır. Bunlar; silahlı kuvvetlerden daha etkin silahsız kuvvetleridir. BM, Lahey, IMF.. gibi.

Mera ve çayırları; kıt kaynakların çoğunu barındıran, Yerlilere yani bizlere layık görülmeyen sülalemizin mirası topraklarımızdır.

Maraba ve çobanlar; Haçlı zihniyeti, küreseller adına ümmeti ve kaynaklarını kontrol eden sahte ve dayatma ve Batı ruhsatlarıyla kurulan/kurdurulan “terör ve tedhiş örgütleri, rejim ve hükümetlerdir..”

Diyeceğiz!

Sizleri “ilmel yakin, ‘aynel yakin ve Hakkel yakin” tanıyor, biliyoruz!

Sevmiyoruz! Nefret ediyoruz! Kınıyor, lanetliyoruz;

Bizimlesiniz, sırtımızdasınız ama bizi sevmiyor, bizden değilsiniz!

Seçim sandıklarında, meydanlarda, dua ve beddualarımızda; duygusal değil, ferasetle davranacağız!

 ‘Kanlıca'da Emirgan'da / Kandillinin kurşuni şafaklarında / Seninle söyleşip durdum bir ömrün baharında yazında / şimdi onun birdenbire gelen sonbaharında..“(Karakoç) susmadan anlatacağız!

Şehitler diyarına çevirerek susturulduğunuz Hicaz’daki Haremgahımız’da, Yemen ellerinde, Ortadoğu’da; el-Aksa’da, Buhara/Semerkant’ta, Pençsîr dağ ve vadilerinde; Afrika Sahralarında; nice fatihlerin, Selahaddinlerin diyarlarında; ezanların susturulup Haçın inlediği mahzûn diyarlarda; Suud’un celladına, Mısırın zindanlarına “en yüksek sesle haykıracağız!

La-ilahe illa-Allah! Hasbunallah…! Nesrun min-Allah ve fethin qarib… vesselam.

HİSSE:

1-Devlet; Milli Şeflerin rutiniyle YSK’ya itiraz eden K.Kılıçdaroğlu’na; “kararı karalamak, kurul üyelerine çete demek sakat bir zihniyettir; dokunulmazlık için bir talepte bulun, ilk oyu vermezsem namerdim” demiş.

Doğru!! Reis, Devlet’in arka-bahçesinin derununu(!) biliyordur. Hafaazanallah…(?!)

Aynı Bahçeli; mazide, Sayın Cumhurbaşkanı’na da “..idam edeceğim..” iması yapmıştı. “Dokunulmazlığı olmayan seçilmişlerin akıbetini” Merhum Menderes’ten biliriz.

Red/inkârcıların destek ve merhametleri dahi endişelendiriyor. Gerçi; “Ne mutlu Türküm diyene!” ilkesini “lisanen ikrar vü kalben tasdikle” birader bilem olunur... Ê o vakıt mesele de biter lo!

2-BM; *Libya’nın başkentini kuşatıp, yüzlerce kişiyi şehit eden CIA’nın Hafteri’ne kızmış(!?)

“Ayıptır lo..’ dedikten sonra; “Ramazan’ın ilk haftasında çatışmayın!” günahtır(!?) demiş. Cahiliye Müşriklerinin “haram ayları” gibi.

**Siyonist Terör korsan devlet; Gazze Açık Hapishanesini her fırsatta bombalarken; BM, asıl suçluyu bulmuş. “Filistinliler, İsrail’e füze saldırısını derhal kesmeli!” demiş(!?) Na lo!(Yok ya!)

Meşhuredendir; “Xwelî’l tebî tu mêrî/ Tu pisîngê newêrî!” (kediden korkuyor..).

Gû-teres’in başkanlığını yaptığı BM’den dileğimiz; mağdur Müslüman olunca sussun!! Yazıklar ve lanet olsun; kararını başına çalsın, başını da yesin e mi?