Esed yönetiminin yaklaşık 2 yıldan beri adeta kan gölüne çevirdiği Suriye'deki olaylara müdahale etmekte yetersiz kalan Birleşmiş Milletler, aldığı kararlarla varlığını tartışma konusu yapmaya devam ediyor. Resmi kayıtlara göre bugüne kadar 6 bini çocuk olmak üzere 60 binden fazla insanın katledildiği Suriye'deki olaylara askeri müdahale planı yapamayan BM, İnsani Yardım Müdahalesi (HARP) gibi içeriği skandallarla dolu bir karara imza attı.

Türkiye gazetesinden Osman Sağırlı'nın haberine göre, BM İnsani İşler Koordinasyon Ofisi (OCHA) tarafından hazırlanan 53 sayfalık "İnsani Yardım Müdahalesi" başlıklı raporda, Suriye'ye yardım kararının 2012'nin Eylül ayında Esad hükümetinin müracaatı ile alındığı belirtildi. Bu kararla 1 Ocak -30 Haziran tarihleri arasında kullanılmak üzere 520 milyon dolarlık bir paranın Suriye yönetimine yardım olarak gönderilmesinin kararlaştırıldığı kaydedildi.

Suriye'de yaşanan olaylardan etkilenen 4 milyon kişi için kullandırılacak yardımın 14 valilik tarafından dağıtılmasının planlandığı açıklandı. BM, yardımdaki önceliğin ise olaylardan direkt olarak etkilenen bir buçuk milyon Suriyeli olduğunu karara bağladı.

Birleşmiş Milletlerin UNICEF, UNDP, UNRWA, UNHCR, WHO, WFP, FAO, UNMAS ve UNFPA gibi kurumlarının müdahil olacağı Suriye Kızılayı'nın da etkili olarak rol alacağı yardım dağıtımı için rapora konulan "4 milyon Suriyeli için kullandırılacak yardım Suriye hükümetine gönderilecek, yardımın dağıtımında hükümetin kararlarına saygı duyulacak" şeklindeki ibare ise akıllara durgunluk verecek cinsten.



BM, yaklaşık 2 yıldır süren ve ülkenin dört bir yanına yayılan olayların insani yardımı zorunlu kıldığını dile getirdi. 5 Kasım'da Suriye'de hükümet yetkilileriyle son derece verimli bir toplantı gerçekleştirdiklerini kaydeden BM, burada ortaya çıkan tabloya göre yardımın şekillendiğini belirtti. BM, hazırladığı raporda yaşanan durumu ve Suriye'ye yardımın gerekçelerini ise şu şekilde özetledi:

"Kuraklık, işsizlik ve 2 milyon kişinin evlerini terk ettiği ortaya çıkmıştır. Bu ailelerin ve onların akrabalarının desteklenmesi kaçınılmazdır. Bu süreçte çok sayıda insan işini kaybetmiş, enerji, su gibi altyapı unsurları tahrip olmuş. Ülkede fakirlik her geçen gün gittikçe büyüyor. Çok sayıda ev tahrip olduğundan barınma gibi ciddi bir problem var. Eğitim ve sağlık alanlarında ciddi şekilde eksiklik yaşanıyor. Tarım sektörü ağır darbe aldığından kıtlık söz konusu. Ekonomi çökme noktasında."

Suriye'deki olayların müsebbibi konusunda net tespitleri olmayan, katliam ve yıkımları sanki Esed dışında başka bir güç yapmış gibi tavır sergileyen BM, yardımın yasal dayanağına da kılıf uydurmayı ihmal etmedi. "BM Genel Kurulu'nun 46/182 maddesi alınan karar gereği acil olarak yapılması gereken yardım" ifadelerine yer verdi. Yazılı metinde yer alan "Bu yardım devam edecek, Suriye Arap Cumhuriyeti'nin kontrolünde yapılacak. Ve kararın uygulaması da Suriye yönetimi tarafından yürütülecek" ibareleri ise bugüne kadar Arap Birliği ve BM temsilcilerinin bütün tekliflerine karşı çıkan Esed'in buna rağmen BM tarafından yardım dağıtmaya muktedir kişi olarak görülmesi tepkilere sebep oldu. Birbirinden ilginç gerekçelerin dile getirildiği "Suriye Arap Cumhuriyeti İnsani Yardım Müdahalesi" konulu raporda gönderilen paraların nerede ne şekilde kullanılacağı da maddeler halinde sıralandı. Ancak maddeler arasında en ilginç olanı ve vahameti en iyi özetleyeni ise "6 bin çocuğun katliamından sorumlu olan Esed'e, psikolojileri bozulan çocukları rehabilite etmek üzere 22 milyon dolar bütçe ayrılması" oldu.