Böbrek nakline götüren bu hastalıklara dikkat!
Uzmanlar, diyabet ve yüksek tansiyon hastalığının giderek yaygınlaşmasının, böbrek hastalıklarının da artabileceğine dikkat çektiler.
BURSA – Diyabet ve yüksek tansiyon hastalığının giderek yaygınlaşması, böbrek hastalıklarının da artabileceğini gösteriyor. Bu iki hastalık böbreklerde hasar yaparak, böbrek nakline uzanan sürece zemin hazırlıyor. Bu da, bağış oranının az olduğu ülkemizde, hastaların büyük bir kısmını yıllarca diyaliz tedavisi görmesi anlamına geliyor.
Yüksek tansiyon ve diyabet hastalıklarının tedavisinin çok önemli olduğunu söyleyen Acıbadem Bursa Hastanesi Üroloji ve Organ Nakli Bölüm Başkanı Prof. Dr. Bülent Oktay, 3-9 Kasım Organ Bağışı Haftası kapsamında önemli uyarılar ve önerilerde bulundu.
Dünyada olduğu gibi Türkiye’de de böbrek hastalarının sayısının hızla arttığını ifade eden Prf.Dr. Oktay, Halen Türkiye'de 60 bin kişi böbrek nakli olmayı bekliyor, bu süreçte de yaşamla arasında köprü kuran diyalize giriyor. Bu sayının 2016'da 100 bini aşması bekleniyor. Böbrek yetmezliğine ise başta diyabet, yüksek tansiyon ve obezite olmak üzere pek çok faktör yol açıyor. Yanlış beslenme alışkanlıklarımızdan hareketsiz yaşam tarzının artmasına dek etkili olan bu unsurlar kişiyi kronik böbrek yetmezliğine götürüyor ve sonrasında organ naklini mecbur kılıyor!”dedi.
5 yıl içinde diyalize girecek hasta sayısının 2'ye katlanması beklendiğini söyleyen Üroloji ve Organ Nakli Bölüm Başkanı Prof. Dr. Bülent Oktay, 3-9 Kasım Organ Bağışı Haftası kapsamında önemli uyarılar ve önerilerde bulundu.
Hasta profili değişti!
Prof. Dr. Bülent Oktay, geçmişte böbrek yetmezliğinin çok genç yaşta kişilerin kapısını çalan bir hastalık olduğunu ancak günümüzde teknolojide ve tıptaki gelişmeler, erken teşhis imkanının artması gibi nedenlerle orta yaşta görülür hale geldiğini belirterek "Son 10 yılda özellikle böbrek yetmezliği olan hastaların profili değişti. Eskiden tanı ve tedavi yöntemleri böyle gelişmiş değildi. Çoğunlukla genç hastalar görüyorduk. Şimdi ise olumlu ilerlemeler sayesinde böbrek yetmezliği çoğunlukla 45-50'li yaşlarda görülür hale geldi" dedi.
Tuz ortalamamız Avrupa'nın 3 katı!
Türkiye'de ortalama yaşam süresinin erkeklerde 69, kadınlarda 72'ye uzaması ile orta yaşın üzerinde özellikle de hipertansiyon ve diyabetin çok yaygın görüldüğünü belirten Prof. Dr. Oktay, bu iki hastalığın vücutta yaygın hasar yaptığını, en fazla hasar gören organlardan birinin de böbrek olduğunu dile getirdi.
Türkiye'de insanların yüksek tansiyon ve diyabet konusunda çok bilgili olmadıklarını belirten Prof. Dr. Oktay "Çünkü ikisinin de vücutta hasarı çok yavaş ilerlediği için hissedilmiyor. Ve kişiler hem yüksek tansiyonlarını hem de yüksek kan şekerlerini çok kontrol etmiyorlar. Ve bu iki hastalıkla beş yılın üzerinde süre geçirince de vücutta hasar başlıyor. Şu anda en büyük pay bu iki hastalıkta. Türkiye'de kişiler çok tuzlu yiyip az su içiyorlar. Örneğin Türkiye'de tuz tüketimi ortalaması Avrupa'nın 3 katına yakın" diyor. Diyalizin hastalık sürecinde kişinin üremik komaya girmesini engellediğini, yaşamını sürdürmesine yardımcı olduğunu ancak bir süre sonra nakile mecbur bırakacağını belirten Prof. Dr. Oktay "Nakil yaşam kalitesini yükseltiyor. Nakil olduktan sonra karşımızda sağlıklı bir insan oluyor. Yaşam kalitesi arasında farkı yakından görüyor hasta" ifadelerine yer verdi. (Zeki Aras –İLKHA)
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.