HÜDA PAR Diyarbakır il Başkanlığı yayımladığı basın açıklamasıyla, son olarak Hani’de yaşanan saldırıyla beraber şiddetin dozunun geldiği noktaya dikkat çekerek, örgütün halkın yaşam hakkını tehlikeye atan bombalı eylem pratiğinden vazgeçmesi gerektiğini vurguladı.

Yaşanan çatışmalı süreçte halkın iki ateş arasında kalarak büyük mağduriyet yaşadığına vurgu yapılan açıklamada, “Çatışmasızlık sürecinin son bulmasıyla devlet ve PKK arasında yaşanan çatışmalar ve örgüt tarafından çatışmaların şehir merkezlerine taşınmasında en büyük mağduriyeti iki ateş arasında kalan halkımız yaşamıştır ve yaşamaya da devam ediyor. Son olarak dün akşam saat 23.10 sıralarında Diyarbakır’ın Hani ilçesinde gerçekleşen bombalı saldırı, yaşanan çatışmaların dozunun ne kadar şiddetlendiğini apaçık ortaya koymuştur.” denildi.

Kazılan çukurlar, sokaklara tuzaklanan patlayıcılar, bomba araçlarla saldırılar halkın canına kast ediyor

Bölge halkının çatışmalar nedeniyle canından, yerinden, yurdundan olduğunun tekrar hatırlatıldığı açıklamada, şu ifadelere yer verildi:

“Temmuz 2015 tarihinden bu yana yeniden başlayan çatışmalı süreç nedeniyle, özellikle bölgemizde meydana gelen çatışmalar halkımızı her yönüyle mağdur etmiş ve etmeye devam etmektedir. Örgütün çatışmaları şehirlere ve sivil yaşam alanlarına taşıması sokak ve mahalleleri mevzi haline getirmesi,  vatandaşların evlerinin önüne çukur kazıp barikatlar yerleştirmesi,  her tarafı bombalarla ve patlayıcılarla tuzaklaması ve daha da vahim olanı bomba yüklü araçlarla şehir merkezlerine eylemler yapması bölge insanımızı tedirgin etmiş, canına kast etmiş ve insanlarımızı yerinden, yurdundan etmiştir.”

“Çatışmalar, tarihimizi ve insanımızın hatıralarını da yok ediyor”

Çatışmaların yerleşim yerleriyle beraber tarihi ve insanların hatıralarını da yok ettiğine değinilen açıklamada, “PKK’nin şehir merkezlerine gerçekleştirdiği bu eylemler sonrası devlet güçlerinin de ağır silahlarla ve tanklarla müdahale etmesi sonucu, mahallelerimizde ve şehirlerimizde büyük bir yıkım ve tahribat meydana gelmiştir. Yaşanan çatışmalar, yerleşim yerleriyle beraber tarihimizi ve insanımızın hatıralarını da yok etmektedir. Buralardaki yıkımı, mağduriyeti ve perişanlığı göre göre her gün yeni bombalı eylemlerle çatışmaları daha geniş bir alana yaymaya çalışan örgütten dolayı ilçelerdeki halk çatışmaların kendi mahallelerine taşınmak istenmesinden rahatsızlık duymakta, evini, sokağını ve mahallesini terk etmek zorunda bırakılmak istememektedir.” ifadeleri kullanıldı.

“Kirli çatışmaların tarafı olmayan halk ile örgüt militanlarının karşı karşıya gelmesine ve istenmeyen hadiselerin yaşanmasına zemin hazırlayacağı göz ardı edilmektedir”   

İnsanların evlerini gasp eden, sokaklarını kazan örgüt militanlarıyla ve kirli çatışmaların tarafı olmayan halkın karşı karşıya gelmesiyle oluşacak hadiselerin göz ardı edildiğine dikkat çekilen açıklamada, şu ifadelere yer verildi:

“Kirli çatışmaların tarafı olmayan halk ile eylemcileri karşı karşıya gelmesine Halkın hassasiyeti ve tepkisi dikkate alınmadan, gerek il merkezinin gerekse de ilçelerin çatışma alanına çevrilmeye çalışılması, vatandaşların evlerinin gasp edilmesi veya önüne çukurların kazılıp barikatların kurulması evini terk etmek istemeyen ve bu kirli çatışmaların tarafı olmayan halk ile örgüt militanlarının karşı karşıya gelmesine ve istenmeyen hadiselerin yaşanmasına zemin hazırlayacağı göz ardı edilmektedir.”   

“Örgüte yakın kişi ve kuruluşlar, halkın canına ve malına zarar veren bu çukur siyasetine engel olmalıdırlar”

Örgütün, halkın yaşam hakkını tehlikeye sokan bombalı eylemleri ve çatışmaları yaygınlaştırma pratiğinden vazgeçmesi gerektiğinin vurgulandığı açıklamada, “Örgüt yetkililerinin bunca tahribata rağmen halkın yaşadığı acıları, mağduriyetleri ve tepkilerini dikkate almadan bunu büyük bir zafer olarak değerlendirmesi ve şehir merkezlerine taşıdıkları çatışmaları her geçen gün daha da yaygınlaştırma çabası içerisine girmesi bölge halkının menfaatine değildir. Örgüt, sivil yaşam alanlarında halkın yaşam hakkını tehlikeye sokan bombalı eylemleri ve çatışmaları yaygınlaştırma pratiğinden vazgeçmeli, örgüte yakın kişi ve kuruluşlar da, halkın canına ve malına zarar veren bu çukur siyasetine engel olmalıdırlar. Bu konuda herkesin ve kesimin üzerine düşeni yapması, halkın daha fazla zarar görmemesi için sorumluluk almaları gerekmektedir.” denildi.  (İLKHA)

HÜDA PAR Diyarbakır il Başkanlığı tarafından yayımlanan basın açıklamasının tam metni:

Çatışmaların yaygınlaştırılmasının mağduriyetini halk yaşıyor

2013 yılında başlayan çatışmasızlık süreciyle beraber örgüt şehirleri cephaneliğe dönüştürmüş, halka baskı ve şiddet uygulayarak bölgede alan hâkimiyetini kurma yoluna gitmiş, Çözüm Süreci adı altında devletin ihmalkârlığından istifade eden örgüt bölgeyi tam anlamıyla bir silah, mühimmat ve bomba deposu haline getirmiştir.

Çatışmasızlık sürecinin son bulmasıyla devlet ve PKK arasında yaşanan çatışmalar ve örgüt tarafından çatışmaların şehir merkezlerine taşınmasında en büyük mağduriyeti iki ateş arasında kalan halkımız yaşamıştır ve yaşamaya da devam ediyor.

Son olarak dün akşam saat 23.10 sıralarında Diyarbakır’ın Hani ilçesinde yaşanan bombalı saldırı yaşanan çatışmaların dozunun ne kadar şiddetlendiğini apaçık ortaya koymuştur.

Temmuz 2015 tarihinden bu yana yeniden başlayan çatışmalı süreç nedeniyle, özellikle bölgemizde meydana gelen çatışmalar halkımızı her yönüyle mağdur etmiş ve etmeye devam etmektedir.

Örgütün çatışmaları şehirlere ve sivil yaşam alanlarına taşıması sokak ve mahalleleri mevzi haline getirmesi,  vatandaşların evlerinin önüne çukur kazıp barikatlar yerleştirmesi,  her tarafı bombalarla ve patlayıcılarla tuzaklaması ve daha da vahim olanı bomba yüklü araçlarla şehir merkezlerine eylemler yapması bölge insanımızı tedirgin etmiş, canına kast etmiş ve insanlarımızı yerinden, yurdundan etmiştir.

PKK’nin şehir merkezlerine gerçekleştirdiği bu eylemler sonrası devlet güçlerinin de ağır silahlarla ve tanklarla müdahale etmesi sonucu, mahallelerimizde ve şehirlerimizde büyük bir yıkım ve tahribat meydana gelmiştir. Yaşanan çatışmalar, yerleşim yerleriyle beraber tarihimizi ve insanımızın hatıralarını da yok etmektedir.

Buralardaki yıkımı, mağduriyeti ve perişanlığı göre göre her gün yeni bombalı eylemlerle çatışmaları daha geniş bir alana yaymaya çalışan örgütten dolayı ilçelerdeki halk çatışmaların kendi mahallelerine taşınmak istenmesinden rahatsızlık duymakta, evini, sokağını ve mahallesini terk etmek zorunda bırakılmak istememektedir.

Halkın hassasiyeti ve tepkisi dikkate alınmadan, gerek il merkezinin gerekse de ilçelerin çatışma alanına çevrilmeye çalışılması, vatandaşların evlerinin gasp edilmesi veya önüne çukurların kazılıp barikatların kurulması evini terk etmek istemeyen ve bu kirli çatışmaların tarafı olmayan halk ile örgüt militanlarının karşı karşıya gelmesine ve istenmeyen hadiselerin yaşanmasına zemin hazırlayacağı göz ardı edilmektedir.

Örgüt yetkililerinin bunca tahribata rağmen halkın yaşadığı acıları, mağduriyetleri ve tepkilerini dikkate almadan bunu büyük bir zafer olarak değerlendirmesi ve şehir merkezlerine taşıdıkları çatışmaları her geçen gün daha da yaygınlaştırma çabası içerisine girmesi bölge halkının menfaatine değildir.

Örgüt, sivil yaşam alanlarında halkın yaşam hakkını tehlikeye sokan bombalı eylemleri ve çatışmaları yaygınlaştırma pratiğinden vazgeçmeli, örgüte yakın kişi ve kuruluşlar da, halkın canına ve malına zarar veren bu çukur siyasetine engel olmalıdırlar. Bu konuda herkesin ve kesimin üzerine düşeni yapması, halkın daha fazla zarar görmemesi için sorumluluk almaları gerekmektedir.

HÜDA PAR DİYARBAKIR İL BAŞKANLIĞI