Boşanma hakkı hangi durumlarda kadına geçer?
Kadınlar hilkat itibariyle duygusal yaratıldıkları islamda boşanma inisiyatifi kendilerine değil erkeğe bırakılmıştır. Allah (cc), kullarının yaratıcısı olduğu için onların durumunu en iyi bilendir.
Kadınlar hilkat itibariyle duygusal yaratıldıkları islamda boşanma inisiyatifi kendilerine değil erkeğe bırakılmıştır. Allah (cc), kullarının yaratıcısı olduğu için onların durumunu en iyi bilendir. Mülk suresinde “Yaratan bilmez mi? O, en gizli şeyleri bilir, (her şeyden) hakkıyla haberdardır" (Mülk 14) diye buyruluyor.
Herhangi bir sorun yokken kadının, kocasından boşanma talebinde bulunması caiz değildir. Efendimiz (aleyhissalâtu vesselam) bir hadisi şerifte şöyle buyuruyor:
Ciddi bir sebep olmadan, kocasından boşanma talebinde bulunan kadın, cennetin kokusunu alamaz (Ebu Dâvud, Tirmizî).
Fakat bazı durumlar vardır ki kadının, kocasından boşanma talebinde bulunmasını meşru kılmaktadır. Bunlardan birinin bulunmasıyla birlikte adil bir mahkeme kendilerini boşayabilir. İslam âlimleri kadının boşanma talebinde bulunmasını meşru kılan durumları şu şekilde açıklar;
•Koca, eşinin ve çocuklarının nafakasını karşılamak zorundadır. Kadın da israfa kaçmamak şartıyla yiyecek, içecek, giyim ve ev talebinde bulunabilir. Aynı durum çocuklar için de geçerlidir. Eğer koca vacip olan bu nafakaları karşılayamazsa ya da karşılamada kusurlu davranırsa, kadın ya buna sabreder -ki hayırlı olan da budur- ya da mahkemeye başvurarak boşanma talebinde bulunur.
•Şer'î hiçbir gerekçe olmaksızın kocanın, eşini dövmesi veya kendisine sövmesi ve hakaretlerde bulunması.
•Koca, islamın farz kıldığı emir ve nehiyleri yerine getirmeyerek büyük günahları işlerse kadın boşanma talebinde bulunabilir. Mesela farz olan ibadetlerin yerine getirilmemesi Allah katında büyük günahlardandır. Bunlardan birinin yapılması kadına boşanma hakkı verebilir. Mahkeme neticesinde, erkekten ayrılabilir. Koca mürtet olmadığı sürece kadın, mahkemeye başvurmaksızın direkt ayrılamaz. Fakat kocanın dinden çıktığı aşikâr bir şekilde belliyse kadının direk ondan ayrılması gerekir.
•Cinsel güçsüzlük kadın için ayrı bir boşanma gerekçesi sayılır. Çeşitli sebeplerden dolayı erkek eşine yaklaşamıyorsa kadına boşanma hakkı doğar.
•Erkek uzun bir süre kayıplara karışırsa bakılır; eğer vefat ettiğine dair kesin karineler varsa kadın iddet süresini bekledikten sonra kocasından boşanır. Eğer ölümüyle ilgili kesin bir bilgi yoksa kadının ne zaman başka biriyle evlenebileceğiyle ilgili farklı görüşler bulunmakla birlikte erkeğin gittiği yer ve kadının içerisinde bulunduğu durum göz önünde bulundurularak maslahata göre faklı müddetler belirlenir.
•Nikâh akdi yapıldığı zaman erkek boşanma hakkını kadına vermişse.
Kadına boşanma hakkının geçmesiyle ilgili yukarıda zikredilen durumların dışında kalan detaylar fıkıh kitaplarında zikredilmiştir. Fakat asıl gerekçeler bunlardır. Geriye kalanlar ise bu maddelerin üzerine bina edilmiştir.
Yukarıda zikredilen durumlardan biri bulunsa dahi kadının direkt mahkemeye başvurarak eşinden boşanması uygun değildir. Kadın boşanmak isterse ilk önce eşine “hul" teklifinde bulunur. Hul; kadının, erkeğe maddi birtakım tekliflerde bulunarak kendisini boşamasını talep etmesidir. Bu, erkeğin verdiği mehir olabileceği gibi başka maddi bir karşılık da olabilir. Eğer erkek hul yoluyla boşanmaya razı olmaz da hâlâ meşru boşanma sebebi sayılan gerekçelerden biri kendisinde bulunursa kadın, yaşadığı yerde ya mahkemeye ya da alim, şeyh ve kanaat önderi gibi saygın kişilere başvurur. Muhatap alınan saygın kişi ilk önce hakem görevinde bulunur. Kadının haklı erkeğin de haksız olduğu kanaatine varırsa kendilerini boşayabilir. Bu süreçten sonra erkeğin o kadına bir daha yaklaşması caiz olmaz.
Kaynak:
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.