Sezgin ÖZBAY
Branşı namaz olan birileri olmalı
Hamd âlemlerin Rabbine, salât ve selâm da O'nun pak Rasûlüne olsun.
Hayat irili ufaklı, gerçekli yalanlı sınavlarla dolu… Kimi zaman tasasını çektiğimiz bazı şeylerin, aslında hiç de dert edilecek şeyler olmadığını görmüşüzdür. İşte bu sınavlar sonunda kimisi mertebe kazanıyor, kimi eleniyor, kimi meslek sahibi oluyor, sonrasında yüksek lisans, doktora derken o alanın uzmanı oluyor. Bugün fennî yahut dinî birçok alanda uzmanların branşı var.
Her şeyde branş var da namazda yok. Söz gelimi ilahiyatta fıkıh, akaid, İslam hukuku gibi uzmanlık alanları var ama namaz branşı yok mesela. Olmaması sorun değil, olmaz da zaten. Bizimkisi bir özlem.
Sözü nereye getireceğiz biliyor musunuz? Keşke namaz branşı olan birileri olsaydı. Namazı bize içiyle dışıyla yaşayarak anlatsaydı. Namazın içindeki ve dışındaki farzları değil de insanın namaza karşı içindeki ve dışındakilerden bahsetseydi. Branşı namaz olan bu kişi öyle bir namaz kılsaydı ki, onda gördüğümüz huşu bize yıllarca yetseydi. O aklımıza her geldiğinde namaza olan aşkımız depreşseydi.
Şeyhin biri, müridinde değişik haller görmüş ve sormuş: “Nedir bu halin, bu derbederliğin?” “Aşk yapıştı yakama şeyhim, Hakk aşkından bu hale geldim.” demiş mürid. Şeyh de ona “Sen Hakk'a değil, aşka âşık olmuşsun. Hakk'a âşık olsaydın hesap kitabı bir kenara bırakırdın.” demiş.
Tek âşık olsaydık da, namaza olan aşka âşık olsaydık. Namazın içinde ne hazineler gizli... Hazineleri göremesek de şıkırtılarına âşık olsaydık. Namaz uçsuz bucaksız bir okyanustur, biz de o okyanusun görüntüsüne âşık olsaydık.
Branşı namaz olan birileri olmalı dünyada. Namaz nasıl kılınır ve nasıl kılınmaz anlatmalı Rasûlullah(sav) gibi. “Git ve bir daha kıl!” demeli yanlışın ne olduğunu dahi söylemeden. Bir daha kılarken düşünmeli insan nerede yanlış yaptığını. “Olmadı, bir daha.” demeli sonra. Biraz daha düzelmeli namaz; namazla da insan… Namazı oldurmanın, namazla kul olmanın merakına düşmeli insan. Kaç kere sonra olur bilinmez, “İşte şimdi oldu.” sözünü duymanın ve kul olmanın sevinciyle bağlanmalı namaza kalp.
Bu devirde herkes her şeyi biliyor ve bir konuda nasihat almak için o işin uzmanından başkasını kolay kolay kabul etmiyor. Namaz uzmanı diye bir meslek olsa keşke… Ama bu mesleğe aşksız girilmese… Sonra bu namaz âşığı, namaza olan aşkını bütün dünyaya bulaştırsa… Mal, makam, karşı cins, para vs. gibi tehlikeli aşkların yerini bu en saf ve en temiz aşk alsa… Namazla gülse yüzler, namazla temizlense kalpler. Namazla silinse günahlar, namazla uçup gitse kederler…
Rabbim, namazı sevdirecek vesileleri, sözleri ve insanları gönder bize. Namaza sımsıkı bağlı, namazla Sana bağlı kullar eyle bizi. Âmin.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.