Bu Ateş Herkesi Yakar

Bu Ateş Herkesi Yakar

PKK’nin halk nezdinde nefret uyandıran menfur saldırılarına dur denilmediğinde, Allah korusun çıkacak bir ateş herkesi ve her kesimi yakacaktır.

16 Mayıs Cuma gecesi Diyarbakır ilinin Lice ilçesine bağlı Darakol köyüne gelen en az 7 kişiden oluşan PKK’li bir gurup, Mikail A. adlı HÜDA PAR üyesinin evini basmış ve kendisini zorla alıkoymak istemişti. Zorla alıkonulup kaçırılmak istenen HÜDA PAR’lı Mikail A. PKK’lilere karşı direniş göstermişti.

Beklemedikleri karşılığı gören PKK’li gurup kaçmaya başlamış; kaçarken de, kadın-erkek hedef gözetmeksizin aile bireylerinin üzerine, keleşle ve de KALLEŞÇE ateş açmışlardı. Açılan ateş sonucu biri bayan olmak üzere 3 aile bireyi yaralanmıştı.

Kürtlerin örf, adet ve kültüründe haneye tecavüz ve kadına el kaldırma yokken kanlı örgüt PKK daha öncelerde yaptığı gibi yine bu geleneği hiçe saymış; ev basmış ve 1 çocuk annesi Nesrin A.’yı ağır bir şekilde yaralamıştı.

Lice ilçesine bağlı Darakol köyündeki menfur saldırı, eli kanlı PKK’nin kara ve kirli yüzünü bir kez daha ortaya çıkarmıştır. İzan ve insafını yitirmemiş herkes ve herkesim tarafından nefret uyandıran söz konusu menfur saldırının savunulabilecek hiçbir yanının olmadığını PKK ve siyasi temsilcileri de çok iyi bilmektedir.

Kendi düşüncesinde olmayan yapılara karşı tahammülsüzlüğüyle bilinen PKK, kadına yapılan bu haince saldırının hesabını ne halka ne de hakka veremeyecektir ve er geç bu zulmün altında kalacak, ezilecektir.

PKK ve siyasi arenadaki temsilcisi BDP (şimdi de oldu HDP) suçlu taraf olduklarını pekâlâ bilmektedirler. O yüzden olacak ki, bu nefretleri celbeden saldırıyla alakalı tek bir kelime bile etmemektedirler.

Çözüm süreciyle beraber, Kürt halkı arasında huzur ve barışın bu şekilde ve yetkili mercilerin yardımı ve desteğiyle tesis edilmeye çalışılması tek kelimeyle fecaattir, olayları sağlıklı bir şekilde analiz edememedir.

PKK’nin Müslüman Kürtlere yönelik saldırıları ve tahammülsüzlüğü devam ederse, istenmeyen olayların yaşanılabileceğini kimse unutmamalıdır. Böyle bir ortamın oluşmasıyla en büyük zararı mazlum halk görecektir. PKK bunu çok iyi bilmektedir; bunun için de her geçen gün daha da azgınlaşmaktadır.

Kürt halkı başta olmak üzere tüm onurlu halklar, bu illetten kurtulmak ve gerçek barışın tesis edilmesini temenni ediyorlarsa, eli kanlı PKK’ye karşı onurlu bir duruş sergilemeli ve PKK’nin haddi aşan zulümlerine kesinlikle sessiz kalmamalıdırlar.

Bugün PKK’nin zulümlerine karşı sesler yükseltilmediğinde, bilinmelidir ki yarın ufak bir kıvılcım çok kısa bir sürede alev topuna dönecek ve sessiz kalanlarla beraber herkesi yakacaktır.

O yüzden Kürdistan’daki barışsever, yurtsever ve vatansever bütün halklar, kanlı örgüt PKK’ye ve destekçilerine karşı TEK YÜREK ve TEK SES olmalıdırlar. Çünkü PKK’ye karşı “Kürtlerin Birliği” sağlandığında PKK eriyip gidecektir ve halk üzerinde hiçbir etki ve tesiri kalmayacaktır.

PKK’nin halk üzerinde oluşturduğu “korku” maalesef hala devam etmektedir. Bu gerçeği bütün kesimler bilmektedir. PKK de bunu her fırsatta kullanmakta ve sürekli mazlum halka “korku oksijeni” pompalamaktadır. Zaman zaman da olsa halk, PKK’nin “korku oyunu”na bazen isteyerek bazen de istemeyerek alet olmaktadır.

Son tahlilde, artık kelimelerin kifayetsiz ve sözlerin anlamını yitirdiği noktaya gelinmiştir. Toprağını, vatanını ve halkını seven her yurtsever ve her barışsever PKK’nin provokasyonlarına ve Müslüman Kürtlere yönelik sinsice saldırılarına artık DUR demelidir.

PKK’nin halk nezdinde nefret uyandıran menfur saldırılarına dur denilmediğinde, Allah korusun çıkacak bir ateş herkesi ve her kesimi yakacaktır. Bu gerçekliğin kesinlikle düşüncelerden uzak tutulmaması gerekmektedir.

Muhammed Şerif/Hürseda

 

 

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.