Sadullah AYDIN
Bu dinin âlimleri neredesiniz?
Peygamberimiz, âlimlerin Peygamberlerin varisleri olduğunu söylüyor. Yani âlimler, İslam âlimleri Peygamberimizin temsilcisidirler, sözcüsüdürler, onun misyonunun yüklenicisidirler. İslam Peygamberi yoksa eğer bu dini savunacak, koruyacak, bu dine sahip çıkacak İslam âlimleridir. İslam'a uzanacak elleri kesme, dilleri koparma konusunda Müslümanlara, ümmete öncülük görevi görecek olanlar âlimlerdir.
Türkiye'de Peygamberin varisi konumunda olması gereken, din büyüğü lakaplı binlerce âlim var. Peki, bu âlimler nerede? Şer güçler, küstah kalemler İslam'a dil uzatırlarken, aziz peygambere ağıza alınmayacak hakaretler savururlarken, mukaddes Kur'an'ı çarpıtarak Ashab-I Kiram'a eşkıya ve katil suçlamasında bulunurlarken, yüce ezanımızı iğrenç kelimelerle aşağılarlarken İslam'ın âlimleri nerede?
Ey bu dinin âlimleri, ey Peygamberin varisleri neredesiniz? Televizyon ekranlarında, sosyal medyada, gazete köşelerinde en basit fıkhi meselelerde bile saatlerce açıklamalarda bulunurken, dininize, şerefli Peygamberinize, Kur'an'ınıza, ezanınıza en alçakça bir üslupla saldıran hayâsızlara karşı niye sesiniz çıkmaz? Neden suskun kalırsınız? Hangi korkudur, hangi dünyevi kaygıdır sizleri bu sessizliğe mahkûm eden?
Yarın öbür gün Rabbinizin huzuruna çıktığınız zaman ona ne cevap vereceksiniz? Ahirette, onun varisleri olarak Peygamberin yüzüne nasıl bakacaksınız? Yaşadığınız ülkede, milyonlarca insana ulaşan sitelerde, televizyon kanallarında, sosyal medyada, gazetelerde bana eşkıya diyen, dininize en iğrenç bir üslupla hakaretler savuran İslam düşmanlarına karşı niye sesiniz çıkmadı diye sorarsa nasıl bir bahaneye sığınacaksınız?
Biz Müslümanlar neden dinimizin düşmanları kadar cesur olamıyoruz? Bakın hakaret ve küfürleri karşısında biz, âlimlerimiz tepkisiz kaldığımız için onlar mazlum rolü oynamaya kalkışıyorlar. Hem saldırıyorlar hem de mağdur rolü oynuyorlar. Neden? Bu cesareti nereden alıyorlar? Pasifliğimizden, sessizliğimizden, duyarsızlığımızdan tabii ki!
Bazıları bu olayı abarttığımızı sanabilir, ODA TV ne demiş ki diyebilir? Ne dememiş ki? Bu karanlık odak sadece bir yazarının kalemiyle son birkaç ayda İslam'a ve Müslümanlara, İslam'ın Peygamberine ve kutsallarına yapmadığı hakareti bırakmamış. İşte size birkaç örnek:
"Oysa Allah Hz. Muhammed'e ‘Biz sana Kur'an-ı eşkıyalık yapasın diye göndermedik.' Şeklinde seslenmişti, ama İslam tarihi cihadı bahane ederek, ganimet, köle ve cariye edinme eşkıyalığının şahikasını yazdı, maalesef."
"Ben hayatımda bir tane bile ahlaklı, şerefli ve haysiyetli İslamcı görmediğim ve göremeyeceğim için Atatürk'ü araştırdım ve sonunda ATATÜRKÇÜ olmaya karar verdim."
"Arapça ezan, Arap faşizmidir. Arapça ezan, Araplara kölelik zihniyetinin eseridir. Arapça ezan, Arap kültürünü egemen kılma terörüdür. Arapça ezanı savunmak, Emevi despotluğuna onaydır."
"Ey Said Nursi denen hain ve bölücü, bak bugün hâlâ Atatürk dipdiri ve dindar veya dindışı herkes tarafından tazim ve saygıyla anılıyor. Senin Ata'mızla ilgili iğrenç iftiralarınla beslenen karaktersiz ve şerefsiz nurcu güruhun ise sadece anırıyor. Bokunuzda yok olun..."
"İslamcıların idam edileceği gün yaklaştı."
"Din konuşmaktan gına geldi, bıktırdı şu din konuları valla...”
“Yeter bu muhabbet, ağız tadıyla günah işleyen ve din sohbetinden yaka silken kişi kaliteli insandır."
"Allah'ın kılıcı diye lakap takılan ünlü İslam savaşçısı Halid bin Velid bile cihadı kadın avcılığına dönüştürmüştü."
Yukarıda küçük bir kısmını verdiğim alçaklıkları yazarken içim kan ağladı. Peki, bu dinin âlimleri bugün çıkıp konuşmazlarsa, yukarıda örneklerini verdiğim hezeyanlara karşı tepkilerini ortaya koymazlarsa, İslam'ın, İslam Peygamberinin izzetini koruma konusunda gayrete gelmezlerse ne zaman Peygambere varis olma misyonunu üstlenecekler?
İslam'ın âlimlerinden Müslüman halk olarak hukuk çerçevesinde tepkilerini ortaya koymalarını beklemek hakkına sahibiz sanırım.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.