Abdullah KAVAN
Bu günlerde beyaz Türklerin sesi çok çıkıyor
Yıllardır Türkiye'deki dönen “çarkıfeleğin” değiştiğini hazmedemeyenler her fırsatı değerlendirmeye çalışıyorlar. Türkiye'nin düşünce anlamında İslamileştiğini gören beyaz Türkler ne yapacaklarını şaşırmışlar. Fikir olarak İslamileşmede, mevcut hükümet ve cemaatlerin büyük payını görmemek insafsızlık olur. Ancak bu “farkındalığı” en iyi okuyan eski beyaz Türkler bunu hazmedemiyorlar. Bu günlerde bu kinlerini, Adana'daki kız yurdunda feci şekilde yanan masum kızlar üzerinden kusmaya çalışıyorlar. Bu dramatik olayın içindeki “duygusallığı” kendi kirli iç dünyalarına malzeme yapmak istiyorlar. Buna çanak tutan medya organları da bu tellallığı en üst perdeden göstermeye çalışıyorlar.
Bu hüzünlü olay üzerinden İslami hizmetlerde bulunan dernek, vakıf, yurt, medrese ve buna benzer yapıları töhmet altında bırakmaya çalışıyorlar. Bu dili kullanarak da bütün cemaatleri zan altında bırakmak ana gayeleridir... Bu şeytani planı her fırsatta sahaya sürmek adına bu dile başvuruyorlar. 15 Temmuz darbe girişiminden sonra da “bugün FETÖ yarın başka cemaat” tezini öne sürmüşlerdi. Bugün yaptıkları gibi o gün de bütün İslami cemaatleri zan altında bırakmak ve hükümetin onlara mesafeli kalmasını istediler. Oysa herkes biliyor ki, başta Erdoğan olmak üzere mevcut hükümeti idam ipinden alan ve meydanlara dökülen İslami cemaatlere mensup dindar kesimdi. Bugün sesleri çok çıkanlar, çığırtkanlık yapanlar değil… Aynı şekilde Adana'daki dramatik hadise üzerinden cemaatleri zan altında bırakarak, İslami hizmetleri engellemeye çalışıyorlar. Aynı zamanda bu konuda hükümeti de hem suçlamak hem de yönlendirmeye çalışmak istemekteler.
Bir malzeme bulduklarında çok sinsi davranan bu güruh “evlenme yaşının düşürülmesi” noktasında da aynı davulu çalarak hükümete geri adım attırdılar. Bu konuda kendilerini başarılı gördüklerinden “Adana'daki duygusal olay” üzerinden bir algı operasyonu başlatmış durumdalar. Kamuoyunun müspet olarak baktığı muhafazakâr kuruluşlara “menfi bir bakış açısı” kazandırmaya çalışıyorlar. Bu konuda vatandaşlarımız bu şarlatanların oyununa gelmemeli ve bunların dilleri altındaki zehri iyi fark etmeliler.
Netice olarak; kendilerinden başka hiç kimseyi kabul etmeyen ve azınlıkta kaldıkları için kuduran bu kesimin dilini iyi okumalıyız. Saldıracak bir malzeme bulduklarında en üst perdeden kamuoyunda gündemleştiriyorlar. Geçmişte olduğu gibi “Adana kız yurdundaki yangında vefat eden evlatlarımız üzerinden” rant devşirmeye çalışıyorlar. Toplumun selamet limanları olan İslami cemaatleri töhmet altında bırakmak ana hedefleridir. Bunların maksadı; üzüm yemek değil bağcıyı dövmektir… Bu tuzağa başta hükümet olmak üzere hiçbir vatandaşımızdüşmemelidir.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.