Abdulhalim SEÇKİN
Bu halkın sahipleri olduklarını iddia edenlerin yaptıklarına bakın
Kobani’deki yenilginin acısını halktan çıkaran PKK/HDP çeteleri, bir depremin veremeyeceği zararı halka verdi. Vermeye de devam ediyor.
Sözde kendilerini Kürt halkının savunucusu olarak lanse edenler, özellikle dindar insanlar olmak üzere, tüm halka can ve mal kaybı yaşattılar. Kurban Bayramı’nın dördüncü günü kurban etlerini dağıtan Diyarbakır- Köy Der üyelerine pompalı tüfeklerle saldırıp iki yardım gönüllüsünü şehit ettiler. On’dan fazlasını ise yaraladılar. Bu kardeşler kurban eti dağıtıyorlardı ve dağıtılan etlerin çoğu Suriye’den, Kobani’den göç eden mültecilere dağıtılacaktı.
Kobani’den göç edenlere en iyi yardımı yapanlar İslami derneklerdir. İslami STK’lar sadece kurban eti değil, gıda, elbise, ev malzemesi vb. her türlü yardımı yapanlardır.
Kobani’yi savunduklarını iddia edenler, esasında savaştan kaçan ödleklerdir. Cepheden kaçışlarını kamufle etmek istiyorlar. Sarhoşlar gibi her tarafa saldırıyorlar. Yaşanan olayların içinde en acı olanı ise iki genci önce binadan atıp sonra araçla ezmeleri ve yakmalarıdır. Bunu en vahşi, gözü dönmüş, dinden, imandan nasibini almamış uyuşturucu müptelası, kimselerden başkası yapmaz.
PKK/HDP yöneticilerinin dinsiz, imansız apaçık kâfirler ve zalimler olduğu kesin ve net. Ancak namaz kılan, ama kıldığı namazdan bir şey anlamayıp bu dinsizlerin peşine takılan kimi insanlara ise doğrusu acımak lazım.
Okulları yakıyorlar ki halk cahil kalsın. Camileri yakıyorlar ki halk dinsizleşsin. İş yerlerini yakıyorlar ki halk daima boynu bükük kalsın, fakir kalsın, ezik kalsın.
Allah aşkına IŞİD’in acısını kendi il ve ilçelerinize yaşatıyorsunuz. Her yeri yakıp yıkıyorsunuz. Bu halkın bir günlük maddi kaybı trilyonlarca liradır. Esnaf işyerlerini açamıyor. İşyerini açamamaktan dolayı yaşadığı maddi kaybı sineye çekiyor. Ama bin bir eziyetle oluşturduğu işyerini, belki de milyarlarca borcu da var olduğu halde yakıp kül haline getiriyorsunuz. Hiçbir esnaf yoktur ki borcu olmasın. Sonra da çıkıp bu halkın değerlerini koruduğunuzu söylüyorsunuz. Hatta kimilerini iş yerlerinin içinde canlı canlı yakmaya çalışıyorsunuz.
Suriye, Irak halkının başına gelenler bu bölge halkının başına da gelmek zorunda mıdır?
Doğrusu, bu HDP cenahı, cumhurbaşkanlığında aldığı oy oranı ile şımardı. Ve kendisini bu bölgenin tek hâkim gücü olarak görmeye başladı. AK Parti hükümeti de bunları Kürt halkının tek temsilcisi gibi görüp muhatap alınca, iyice şımardılar. Kendilerine muhalif olanlara zulüm etmeye başladılar. Bu zulüm Kobani bahanesi ile doğrusu hortladı ve mütedeyyin Müslümanların canına mal oldu.
Ancak bir gerçek daha vardır ki doksanlı yılları bilenler, bu cenahı da bilir ki bunlar, kendilerine el kaldırmayanlara her gün satırlarla, zincirlerle saldırırlardı…
Bu cenahın becerdiği en iyi şeylerden biri yalancılıktır. Yalancılığın sanki dersini almışlar. Bir yalan makinası gibi yalan uyduruyorlar.
Allah aşkına, bu mütedeyyin insanların IŞİD’e yardım ettiğine ya da savunduğuna dair tek bir delil ortaya koysunlar o zaman onlara hak verelim. Allah adına yemin ederim ki, çekindiğimizden ya da korktuğumuzdan değil ancak, bu mütedeyyin insanların IŞİD ile hiç bir ilgisi yok. PKK/HDP cenahı yalan söylüyor ve bu yolla İslam’a karşı olan kinlerini kusmak istiyor.
Mütedeyyin Müslümanlar bela istemiyor. Tam aksine beladan kaçıyor. Ancak birilerinin bela istediği, bu halkı kaosa sürüklemek istediği ve İslami yapıları yok etmek istediği kesindir. Ancak bunda muvaffak olamayacaklardır.
Mümin erlerin yardımcısı Allah’tır. Sabredenleri mutlaka destekleyecektir. Yeter ki sabredip metanet göstersinler ve boyunlarını bükmesinler.
Allah, şehit olmuş kardeşlerimizin şehadetlerini kabul etsin. Yaralılara ise acil şifalar versin. Ailelerine sabr-ı cemil versin.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.