BURSA- Güneş yanıkları ve alerjik reaksiyonlar güneş ışınlarının başlıca etkileri arasında. Bununla birlikte; deride lekelenme, çillenme, kalınlaşma, esneklik kaybı, telanjiektazi, ince ve derin kırışıklılar gibi bulgularla kendini gösteren “fotoyaşlanma” ve deri kanserlerinin oluşumu da, güneşin deri üzerindeki kronik zararları arasında yer alıyor.

Güneşin deri üzerindeki olumsuz etkilerinin önlenebilmesi için, güneş ışınlarının zararları ve etkili korunma yöntemleri konusunda toplumun bilinçlendirilmesi büyük önem taşıyor. Deri Hastalıkları Uzmanı Dr. Selçuk Özdoğan, “İlk önerimiz asla güneş banyosu yapmayın, mümkün olduğunca gölgede yanın ve etkili bir güneş kremi kullanın” dedi.

“Güneşten korunmak için neler yapmak gerekiyor?”

Çocukluk çağında alınan yoğun UV ışınlarının, melanom başta olmak üzere deri kanserlerinin gelişimindeki etkisine işaret eden Dr. Özdoğan, özellikle erken yaşlarda güneşten korunmanın önemini artırdığını belirtti.

Sıcak yaz günlerinde zararlı ışınlardan korunmak için neler yapılabilir? Şeklinde ki soruya ise Acıbadem Bursa Hastanesi Deri Hastalıkları Uzmanı Dr. Özdoğan şöyle cevap verdi: Gölgeden mümkün olduğunca fazla istifade edilmeli ve özellikle çocukların gölgede kalması sağlanmalı. Deri öncelikle giysilerle korunmalı, uzun süre güneş altında kalınacaksa geniş kenarlı şapkaların, vücudu mümkün olduğu kadar çok örtebilen, kol ve bacakları kapatan koruyucu kıyafetlerin giyilmesine dikkat edilmeli. UV ışınları absorbe etmeyen, açık renkli ve sık dokunmuş kıyafetler tercih edilmeli. Ayrıca kıyafetlerin kuru olmasına özen gösterilmeli. Güneş şemsiyesi gibi gölgeliklerin altında otururken dahi kum ve denizden yansıyan ultraviyole ışınlarının önemli miktarda zarar verebileceği unutulmamalı. Katarakt başta olmak üzere gözde hasara neden olan zararlı ışınlara karşı büyük ölçüde koruma sağlayan UV koruyuculu güneş gözlükleri tercih edilmeli. Asla güneş banyosu yapılmamalı. Güneş ışınlarının yoğun olduğu 11.00-16.00 saatleri arasında mümkünse dışarı çıkılmamalı, açık hava aktiviteleri güneş ışınlarının daha az yoğun olduğu saatlerde gerçekleştirilmeli. Tüm bu önlemlere ek olarak, açıkta kalan deri bölgelerini korumak için güneşten koruyucular kullanılmalı.”

“Güneş koruyucuların yan etkilerine dikkat!”

Güneşten koruyucular fotokarsinogenezise ve fotoyaşlanmaya karşı koruyucu olsalar da bazı yan etkilerin gösterebildiğine dikkat çeken Özdoğan, “İçeriğindeki maddelere karşı nadiren de olsa alerjik belirtiler gelişebiliyor. Güneş koruyucuların içeriğinde bulunan PABA ve oksibenzon isimli maddeler en sık rastlanan fotoalerjenler arasında yer alıyor. Bu nedenle güneş koruyucu alırken dikkatli ve seçici olmak gerekiyor.”ifadelerini kullandı

“ İyi bir güneş koruyucu nasıl olmalı?”

İyi bir güneş koruyucunun nasıl olmasını gerektiğini de anlatan Özdoğan, “Hem UVA hem de UVB ışınlarına karşı koruyucu olmalı. Suya, terlemeye ve ısıya yüksek dirençli olmalı. Yüksek koruma faktörlü olmalı. Uçucu olmamalı. Alerjik olmamalı Renksiz, kokusuz, saydam özellikleriyle uygun kozmetik yapıda olmalı, deri ve elbiseleri boyamamalı Deri pH’sıve UV etkisiyle bozulmamalı. Uygun bazda yeterli oranda çözünebilmeli.”şeklinde konuştu. (Zeki Aras-İLKHA)