İnnâ lillâhi ve innâileyhi râciûn. Prof. Ömer Abdurrahman yirmi dört yıldan bu yana hem de tek hücrede kalmakta olduğu Amerika zindanlarında Hakka yürüdü.

Küçük yaşta gözlerini kaybetmiş, bunun yanında sayısız hastalıklara yakalanmış birisine reva görülen insanlık dışı zulümler artık onun hayata gözlerini yummasıyla son bulmuştur. Firdevs cennetleri makamı olsun.

Amerika Şeyh Ömer Abdurrahman'ın şahsında olanca kinini İslam ve Müslümanlar üzerine kusmuş ve müstekbir nefsini tatmin etmiştir.

Daha başta onun gözlerini kaybetmiş olmasını iğrenç bir fırsat olarak değerlendirmiş “Kör İmam” olarak tanıtmıştır dünyaya. Hatırlayanlar bilir, ülkemizdeki Amerikan köpekleri de aynı isimle yatıp kalkmışlardır.

Hâlbuki genç yaşta gözlerini kaybetmiş olmasına rağmen başta hafızlık olmak üzere İslami ilimlerin tamamını elde etmesi, Prof olarak Ezher ve Arabistan üniversitelerinde hocalık yapması herkes için örnek olması gerekirken zalimler bunu bir aşağılama vesilesi yaptılar.

Bu aşağılama işi sadece kötü bir şekilde isimlendirmeyle kalmadı, yirmi dört yıl boyunca zindan hayatının her günü bu aşağılama ile geçti. Her görüşünde iki defa anadan üryan soyulmuş, avret mahalleri kontrol edilmiş ve benzer hakaretler yapılmıştır. Ömer Abdurrahman'ın fırsatını bularak gönderdiği bir mektup bunu dünyaya ifşa etmiştir. Eğer okumamışsanız, sinirlerinize hâkim olacağınıza güveniyorsanız bu mektubu mutlaka bulun ve okuyun.

Bu arada muhterem eşinin de ona yazmış olduğu mektubu da okuyun.

Gözleri görmeyen ve sayısız hastalığa yakalanmış bu zatı ailesinin sayısız müracaatına rağmen kendi ilkelerini de çiğneyerek Mısır'a göndermemiştir. Mısır'daki firavun rejimi de zaten böyle istemişti.

Aslında Mısır'a iade edilmeyişinin sebebi, bu iki iblis rejiminin bir takım iblisliklerinin ifşa edilme korkusuydu, bununla ilgili o zaman çok şeyler yazılıp çizildi.

Ülkemizin Müslüman gençleri onu “Kelimetü Hakk - Cihad Müdafaası isimli kitabıyla tanımıştı. Kitabın ikinci baskısını yapmak bize nasıp olmuştu. Daha sonra benzer muhtevada bir küçük bir kitabını daha bulup tercüme ederek “Kim Allah'ın indirdikleriyle Hükmetmezse” ismiyle yayınlamıştık.

Bu münasebetle hayatı hakkında epeyce bilgi edinmiştik. Özellikle o dönem Türkiye'den Mısır'a giden Ezher öğrencilerinden de çok şey öğrenmiştik.

Şeyh Ömer Abdurrahman İhvan'dan ayrılan Cemaati İslami'nin manevi kurucusudur ve bugün Mısır'da İhvan ve Selefilerden sonra üçüncü büyük yapıdır.

Onun başına örülen çoraplar ilk olarak Enver Sedat'ın ölüm fetvasını verdiği iddiasıyla başladı.

Sonra Amerika Oklahoma dünya ticaret merkezinin bombalanmasını teşvik ettiği iddiasıyla bir gezi esnasında tutuklandı ve bugün son bulan zindan hayatı bu şekilde başlamış oldu.

Tahminimiz odur ki Şeyh Ömer Abdurrahman Amerika'ya hiç de ucuza mal olmayacaktır. Ümmetin genelinden ziyade onun Mısır'daki bağlılarını yakından tanıyanlar bunu ifade etmektedirler.