Dr. Bekir TANK
Bu yazının başlığını siz koyunuz
Afganlılar ile Afganistan’ı Afganlılara bırakmak istemeyenlerin savaşı yeni bir evreye girdi. Biz bu savaşta da Afganlıların yanındayız.
Ama önce şunu soralım; sahi, neden hiç kimse ABD’nin 20 yıl süren işgali, katlettiği yüz binlerce insan, tecavüz ettiği on binlerce kadın, kullandığı silahlar ve kısaca işlediği sayısız vahşetler hakkında bir cümle ile olsa dahi konuşmazken, herkes tek bir merkezden emir almışçasına Taliban ve onun nasıl bir rejim kuracağı hakkında ahkam kesebiliyor?
ABD ile Taliban arasında bir anlaşma yapıldı mı, bu anlaşmanın maddeleri nelerdir? Hepimizin kafasını meşgul eden bu soruların cevaplarını ileriki zamanda bulacağız. Ama ABD istediği kadar kuyruğunu dik tutsun, şu bir gerçektir ki, ABD’nin Afganlıları birbirine düşürme ve yıllarca sürecek bir iç savaşı başlatma tuzağı böylece elinde patladı. Bundan sonra Afganlılar üzerinde ne kadar tahakküm kurabileceğini Afganlıların kendi aralarındaki ilişkileri ile ufukları; feraset, basiret ve güçleri belirleyecektir.
Hatırlayınız, Joe Biden daha geçenlerde, “Afgan Hükümetinin kendisini Taliban’a karşı koruyacak güçte olduğunu ve ayrıca bu hükümete olan desteklerinin de devam edeceğini” söylemişti. Çünkü çıkarları Afganistan’da kontrollü bir iç savaşı gerektiriyordu. İşgalci ABD’nin seçtirdiği Cumhurbaşkanı Eşref Gani de kaçtığı ana kadar efendilerinin verdikleri görevi yerine getirmek çabası içinde idi. Ama hesapları tutmadı ve Taliban, onların şeytani bir iştahla beklediklerinin aksine davranıp kan dökmeden yönetime el koydu.
Neredeyse bölgedeki bütün olayları ABD’nin birer planı gibi görenlerin saldıkları acizlik, korku ve panik yerini sükunete bırakır bırakmaz, kamuoyu da olup bitenleri sorgulamaya başlayacaktır. Örneğin, 15 Ağustos 2021 tarihi itibariyle Kabil’den dünya kamuoyuna yansıyan şu sahne bu anlamda sorgulanmaya değer: Günler değil, yıllardır dünyanın en vahşi örgütü olarak tanıtılan Taliban bir kurşun bile sıkmadan Kabil’e giriyorken, ABD’nin Kabil Büyükelçiliği, vahşetlerinin arşivini tıpkı İran’daki gibi ele geçmesin diye yakıyor. Neden?
Taliban’ın şimdiye kadarki söylem ve demeçleri ile icraatlarının kana susamışların beklentilerini tamamen boşa çıkarması, evvela Afganlılar ve saniyen insanlık adına hayra alamettir. Doğal olarak dualarımız ve katkılarımız Taliban’ın geçmişten dersler çıkararak söylemlerinin ve eylemlerinin merkezine adaleti almasıdır.
ABD’nin Taliban ile anlaşıp anlaşmadığı, anlaştıysa bu anlaşmanın neleri içerdiği, bunun sürdürülüp sürdürülemeyeceği, Taliban yöneticilerinin donanımı ve aralarına hain yerleştirilip yerleştirilemediği ve daha birçok soru zamanla ortaya çıkacak sırlardır.
Emperyalist güçlerin Afganistan’ı Afganlılara bırakmayacak kadar önemsedikleri bir gerçektir. Benzer bir durum Türkiye için de geçerlidir. Emperyalistlerin bu gibi ülkelerde istedikleri gibi at koşturabilmelerinin nedeni, oralarda elde ettikleri işbirlikçileri sayesindedir. Kimisi silahla ve kimisi de para ile fonlanan bu yüzlere medyadan diplomasiye, siyasetten akademyaya ve sivil toplum kuruluşlarına kadar her alanda rastlayabiliyorsunuz. Örneğin, Afganistan bağlamında bu işbirlikçilerin alametifarikaları, ABD’nin 20 yıl boyunca işlediği vahşetlere; öldürdüğü yüz binlere, giriştiği tecavüzlere ve işlediği onca savaş suçlarına tek bir söz söylemezken, “cambaza bak, cambaza” numarasıyla Taliban’ın nasıl bir rejim kurması gerektiği hakkında ahkam kesmeleridir. TV ekranlarında, gazete ve internet köşelerinde ve diğer yerlerdeki paylaşımlarda şahit oluyorsunuzdur; efendilerine bağlılıklarını daha ilk cümlelerde açığa vuracak kadar kişiliksizdirler. Afganlılar da bu gerçeği kavrayıp ona göre hamle yaptıkları oranda arzuladıkları barışı, güveni ve refahı sağlayacaklardır.
Afganistan bundan sonra da her türlü cinayet ve hıyanetle örülü kıyasıya rekabetlerin yeri olma özelliğini koruyacaktır. İsteseler bile Afganlıların bu rekabete engel olmak gibi bir güçleri yoktur. ABD, Çin, Rusya, İngiltere ve bunlar gibi düşünen ülkelerin emelleri belli; her ne pahasına olursa olsun, sömürmek! Geriye kalıyor Afganistan’ın Müslüman komşuları ile Türkiye gibi uzak dostlarının neler yapacakları... Bu durumda Pakistan, İran ve Türkiye, Afganistan için birer nefes borusu ve birer can simidi olmaktır. Bu içerikte olmayan her icraatları emperyalistlerin kar hanesine yazılacaktır. Anılan ülkelerin yöneticileri bu basiret ve feraseti ne ölçüde gösterecekler, göreceğiz.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.