Türkiye'nin “beyin değişimi” birilerini fazlasıyla endişelendirmişe benziyor. Özellikle Türkiye'deki “İslamileşme fikri” darbe girişimiyle daha fazla sahada görünmeye başladı. Aynı şekilde darbeye karşı tavır takınanlar ve mevcut hükümeti ipten almaları, bu bakış açıyı çok daha fazla değiştirmişe benziyor. Türkiye halkı belki yaşam olarak değil ama fikir olarak İslamileştiği apaçıktır. Darbe karşıtı tüm mitinglerde “Allah-u Ekber” nidalarının eksik olmaması birilerinin fazla dikkatini çekmişe benziyor. Bu değişimi gören iç ve dış güçler alarm vermeye başladılar…

Şu bir gerçek ki mevcut hükümetin baş mimarlığını yapan Tayyip Erdoğan'ın bu düşüncede “etkisinin olmadığını” söylemek haksızlık olur. Türkiye halklarının beyinlerinde oluşan “dindar kişi en üst perdeden lider olabilir” düşüncesini kazandırmıştır. Bir zamanlar örtülü bir bayanın giremediği resmi kurumların ve siyasi iradenin başı olan  “örtülü eşler” görmeye başladılar. Bunun gibi birçok realite anlatılabilir… Ortadoğu da fikir olarak İslamileşen bir halkın önüne geçmek isteyen “batı” bugün her türlü desiseye başvurmaktadır. Tıpkı Mısır'da olduğu gibi “ihvan'ın modelliğinde” İslamileşen halka önderlik eden liderleri Muhammet Mursi'yi devirdikleri gibi... Bugün batı için bunun tehlike sinyallerini veren Türkiye'nin “İslami fikre” meyildarlığının önüne geçmek istiyorlar. Bugün itibariyle en büyük engeli de Tayyip Erdoğan'ı görüyorlar. Diğer İslami kesimlerin tasfiyesini kendileri için rahat görüyorlar. Ama devletin gücünü elinde bulunduran, sürekli göz önünde bulunan ve her gün “ikiyüzlülükleri nedeniyle” kendilerine çatan bu şahsın modelliğini hazmedemiyorlar.

Türkiye'de İslami fikriyatı gören batı, her türlü kozunu oynuyor/oynayacaktır. Birkaç gün önce ABD'nin Ankara büyükelçisi olarak görev yapan James Jeffrey “batı Erdoğan'ı sevmiyor” açıklaması kesinlikle bununla alakalıdır. Yoksa İslami kimliği olmayan ve kendilerine itaat eden bir lidere bu tür bir tepkiyi göstermezlerdi.  Özellikle halk olarak “ABD düşmanlığının” doruk noktaya çıktığı bir dönemde onlardan müspet bir açıklama beklenemezdi. Ve bu düşüncenin temelini oluşturan ise “fikir olarak İslamileşen” bir halkın olmasındandır. Erdoğan'ı “ipten kurtaran” cemaatlerin varlığı ise onlar için hep bir sorun olmuştur. Bu bölgeyi sömürmeye engel gördükleri ana fikir olarak görüyorlar.

Bu gerçeklik ortadayken hem yerelde hem de dışarıdan gelen bazı açıklamalar dikkat çekicidir. FETÖ örgütü üzerinden bütün cemaatleri töhmet altında bırakma söylemleri… Özellikle sol cenahtan gelen bu açıklamalar halkın “İslami fikre” meyildarlığını kırmak içindir. Aynı şekilde toplumsallaşan “İslami fikir” ve bu fikri taçlandıran sahadaki tekbir'ler, sol guruplar ve onların akıl hocalarını fazlasıyla rahatsız etmiştir. Bu rahatsızlıklarını dışa yansımaktan ziyade “bugün FETÖ yarın başka cemaat” teziyle gündem oluşturmak istiyorlar. Aslında bu söylemlerle hem hükümeti hem de halkı yanıltmak ve kendilerini ipten kurtaranlara karşı şüphe uyandırmak istiyorlar.

Başta Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan olmak üzere bugünkü siyasi irade bu kumpasa aldanırsa bilsin ki öncelikle kendi sonunu hazırlamaktadır. Kendileriyle samimi olan bu tek yapıları da dışlarsa hiçbir samimi dostu kalmayacaktır. Zaten FETÖ bilinen bu yapı hiçbir İslami cemaatle barışık olmadığını kendisi de biliyor. Hatta bırakın barışıklığı, İslami hizmetlerde bulunan kişi, kurum ve cemaat mensuplarına yaptıkları kumpaslarla öne çıkmaktadır. Bu tablo gün gibi ortadayken diğer İslami cemaatleri bunlarla kıyas edip onlara mesafeli davranmak ferasetsizliktir. Kendisinin düşmanı olan kesimce  “bugün “FETÖ yarın başka cemaat”  tezini ortaya atanların niyetini iyi okumalıdır.

Sonuç olarak; fikir anlamında İslamileşen Türkiye halkının bu durumunu hazmedemeyenler, hem sözlü hem fiili kumpaslarına devam edeceklerdir. Başta mevcut hükümet olmak üzere sahada bulunan tüm sivil toplum kuruluşları ve halkımız bu şarlatanların ayak oyunlarına aldanmamalı ve tek kurtuluşun İslami fikirden geçtiğini bilmelidir. Bu fikre ev sahipliği eden ve toplumun selamet sigortaları olan cemaatlerin varlığının kıymetini bilmelidirler.