BUNLAR ŞAKA DEĞİL!
MİT ile görüşecek ve onunla ortak hareket kararları alacaksın, Amerika ile beraber çalışacaksın, Almanya’dan destek alacaksın, İran istihbaratı ile beraber çalışacaksın ve HÜDA PAR için “içlerinde bir sürü başka güçlerin kontrolünde olan insanlar vardır”
Hüseyin Kaya Doğruhaber/Haber Yorum
Bir haber ajansının geçtiği bir haberden bir bölüm:
“DBP Şırnak İl Başkanı Salih Gülenç, düzenlediği basın toplantısında 40 yıl boyunca baskı, asimilasyon ve katliam girişimlerine rağmen onurlu bir yaşam mücadelesi verdiklerini söyledi. Elde ettikleri bu kazanımları hazmedemeyen çevrelerin ‘kirli oyunlar’ oynadığını ileri süren Gülenç, şunları söyledi:"
“Silahlı ve maskeli bazı kişiler Şengal’de ve Kobane’de insanlık değer ve ahlakını ayaklar altına alarak, insanın kanını donduran vahşi eylemde bulunan, kafa kesen, halklarımızın ırzına ve namusuna göz diken IŞİD çetesinin bayrağını taşıyarak, provokatif bazı eylemlerde bulunmaktadırlar. Bu da halkımızda, ‘IŞİD silahlı yol kesiyor, provokasyon peşinde’ düşüncelerini ortaya çıkarmaktadır. Abdullah Öcalan’ın yaratmış olduğu eylemsizlik ve çözüm ortamını kendilerine fırsat bilen bazı çevreler, her geçen gün daha pervasızca halkımıza ve değerlerimize yönelmektedirler.”
Hayır hayır, ironi yapmıyoruz burada!
Nisan ayında da olmadığımıza göre “Nisan 1” şakası yapmadığımızı anlamışsınızdır.
Adam kılıklılar toplanmış ve ciddi ciddi böyle bir açıklama yapmış!
Sadece bununla da yetinseler neyse.
Bakın S. S. Önder, Öcalan ile görüşmesinden sonra onun görüşlerini aktarırken neler söylüyor:
“Buradan hareketle HÜDA PAR başta olmak üzere diğer yapılara demokratik zemin çerçevesini sundu. ‘Kendi içlerinde bir sürü başka güçlerin kontrolünde olan insanlar vardır. Bu tür provokasyonları önlemenin yolu bir kriter koymaktır. Bu kriter de demokrasiye bağlılık, demokratik mücadeledir. Bu olduğu müddetçe onlarla her zeminde tartışma ve değişik diyalog zemini geliştirebiliriz. Biz buna açık olmalıyız ama bu demokratik kriter ve başka servislerin sızmalarına ve provokasyonlarına karşı duyarlılık birinci mesele olmalıdır’ dedi.”
MİT ile görüşecek ve onunla ortak hareket kararları alacaksın, Amerika ile beraber çalışacaksın, Almanya’dan destek alacaksın, İran istihbaratı ile beraber çalışacaksın ve HÜDA PAR için “içlerinde bir sürü başka güçlerin kontrolünde olan insanlar vardır” diyeceksin.
Bunun tanımı var mı?
Bakıyorum da gülmüyorsunuz.
Siz bilirsiniz, biz de ciddileşelim öyleyse.
Bu Işid denen örgüt ne kadar mahirmiş ki, kısa bir süre içinde “40 yıllık kazanımları” heba edecek işler yapıyor. Pkk, Işid’e karşı bütün dünyadan yardım istiyor.
Bence siyaseti bırakıp meseleye psikolojik açıdan yaklaşalım.
Pkk ve türevlerinde tam bir “psikoz” hali yaşanıyor.
Hallüsinasyonları gerçek sanma gibi bir durum yaşadıkları gibi paranoid delüzyonlar da yaşayabiliyorlar. (Psikolojik terimler için zahmet edip sözlüğe bakarsanız iyi olur)
İşin en kötü tarafı ise bu tedavi kabul etmeyen psikotik hastalığın hızla bulaşması ve hastaların rezonansa uygun tavırlar ortaya koymasıdır.
İmralı’daki durum daha da kötü.
Adamda zaten kendini Marks ve Engels’ten üstün görme, onları aşmış olma düşüncesi bir fikri sabit olarak oluşmuştu. Şimdi bu yeni durum nasıl bir şey ortaya koyacak ve semptomları nasıl gözükecek, onu da uzman psikologlara sormak lazım.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.