Bugün köşemi geçmişteki bir olaya bırakacağım.

***

1999 yılı… Giresun'dayım. Fındık işçisiyiz. Yatsı namazını kılmak için camiye gidiyoruz, camide in-cin top oynuyor… Aynı köyde fakat farklı bir evde çalışan 2 arkadaş daha namaz için camiye geldi… Ezan vakti geldi geçti fakat ne imam var ne müezzin… Toplamda 4 kişiyiz.

Arkadaşa “kalk ezanı sen oku, herhalde kimse gelmeyecek” dedim. 

Mikrofon sistemini minarenin girişine yerleştirmişler... Arkadaş ezan okumaya giderken abim “dur ben de geleyim minareye çıkıp Karadeniz'i izleriz” dedi. Çıktılar…

Ben ve bir arkadaş ise cami bahçesinde ezanı bekliyoruz… Ezanı okuyacak arkadaş ezan okumak için cihazı açmış ama abimin “haydi minarenin şerefesine çıkalım, oradan Karadeniz'i izleriz” teklifi ile ezan okumadan yukarı çıkıyorlar… 

Abim ve bizim müezzin arkadaş Kürtçe konuşuyorlar… Ben de saf saf yanımdaki arkadaşa “baksana adamlar ne sistem kurmuş! Arkadaşlar minarenin içinde konuşuyor ama sesleri bize ne kadar net geliyor” diyorum…Sistem açık unutulduğu için meğer sesi tüm köylüler duyuyormuş..
Kürtçe diyalog şöyle: “Kimbilir Karadeniz ne kadar güzeldir! Gerçi karanlık ama yine de bir şeyler görürüz…” Cümleler bu ve benzeri tarzda ama Anadilde; Kürtçe 

Birden gürültü-patırtı… Küfür-tehdit… Bütün köy neredeyse cami bahçesine geldi…

Hayatım boyunca hiç bu kadar çirkin küfür duymamıştım…

Soluklandıktan sonra tekrar bağrıştılar ”Biz size PKK propagandası yaptırmayız…”

İlginç olan inanılmaz derecede sakin ve soğukkanlıyım…

-PKK propagandası yapan yok, sadece Karadeniz'in güzelliklerini birbirlerine anlatıyorlar dedim

Beriki bağırdı:

-Keserim lan sizi... Kimsiniz siz

La havle çekiyorum... Bu sırada minareye çıkan abim ve arkadaş da indi. Durumu anlatmaya çalışıyoruz… arkadaşın ezan okuyacağını, ses sistemini açık unuttuğunu, kendi aralarındaki Kürtçe konuşmanın asla PKK ile alakası olmadığını anlat anlat anlat…ama karşıda söylediğiniz Türkçe sözcükleri bile anlayamayan bir kitle var…

-Namaza geldik diyorum

-Burası bizim cami diyor

-Sizin cami ise namaz vakti niye siz yoksunuz diyorum 

Susuyor…
….

Sayıca oldukça çoklar ve laftan anlamıyorlar ve küfür ettikçe ediyorlar…

Ne kadar alttan alırsan, ne kadar durumu izah etmeye çalışsan bi o kadar vahşileşiyor ve salya sümük hakaret ediyorlar…

Sabır tükenmişti… Aramızdan bi arkadaş bıçağı çektiği gibi oradaki gençlerden birinin boğazına dayadı ve bağırdı:

”Haydi lan bi daha anneme küfretsenize! Bi daha küfredin de görün nasıl delik-deşik ediyorum” diye…

Ses soluk kesildi… Daha önce gençler önde; anneler arkada iken birden anneler öne geçti (anne yüreği böyle bir şey) gençler arka saflara geçti.
Ablalarla konuştuk… 

Abla biz PKK propagandası yapsak niye Kürtçe yapalım; yaparsak Türkçe yapardık ki siz anlayasanız ama böyle bir şey yok… Meseleyi bir daha anlatınca ikna oldular (tabi bunda bıçağın da ikna edici rolü vardı) Bizi anladılar özür dilediler

***
Eğer biz o gün hepimiz “Bizim Camide” olsaydık bu olay yaşanır mıydı? Hiç sanmam!