BURSA - Türkiye genelinde başlattıkları 10 milyon imza kampanyasıyla gündeme gelen Memur-Sen'in Bursa şubesi başkanı Numan Şeker, başlattıkları imza kampanyası dahil bir çok konuda değerlendirmelerde bulundu.

Kurulduklar günden bugüne kadar Memur-Sen Konfederasyonu ve sendikalarıyla birlikte sürekli özgürlük adına mücadele verdiklerini belirten Memur-Sen Bursa İl Başkanı Numan Şeker, artık kamusal alan yalanının bitmesi gerektiğini düşündüğünü ifade etti.

"Bugüne kadar hep kamusal alan diye bir dayatma ile karşı karşıyayız." diyen Şeker, "Dünyanın hiçbir yerinde böyle ucube böyle garip bir kılık kıyafet yönetmeliği yoktur. Öğrenciler için tanınan kılık kıyafet yönetmeliği derse ve okula endeksli yani sadece imam hatip okullarında başlarını örtecekler diğerleri de sadece Kur'an-ı Kerim derslerinde örtebilecek yani ders ve okul odaklı bir yönetmelik, bizde diyoruz ki Türkiye de 17 milyon öğrenci var bırakın bu öğrenciler nasıl giyinecekse buna velileri karar versin. Dünyada gelişmiş ülkelerde de bu böyle. En son bir Sovyet Rusya da vardı bu dayatma ama artık orda da yok şuanda maalesef sadece Türkiye de var. Bizde Memur-sen camiası olarak haksızlığa uğrayanların yanında mazlumların yanında olmaya devam ettik ve devam edeceğiz."şeklinde konuştu.

"Bir Bayan Kardeşimizin Nasıl Giyineceğini Seçme Hakkı Yok"
28 Şubat sürecinde ikna odalarında yaşanan hukuksuz baskıya vurgu yapan Şeker, "Biz bu ülkede 28 şubat post modern darbesi sürecinde ikna odalarında şuanda CHP milletvekili Nur Serter'in kız çocuklarımızı evlatlarımızı sorguya çektiğini zorla başlarını açtırılmasına, İstanbul Haccetepe üniversitesinin tıp fakültesini birincilikle kazanan ve üniversitenin son sınıfındayken sırf başörtüsü için okuldan atılanlara şahit olduk.

Bu ülkede bayanlar milletvekili oluyor, milletvekilini seçiyor yani seçme ve seçilme hakkı olan bir bayan kardeşimizin nasıl giyineceğini seçme hakkı yok işte maalesef bu dayatmayla karşı karşıyayız."diye ifade etti.

Bursa'da Hedef Bir Milyon İmza
Bursa'da çeşitli yerlerde açacakları stantlarla 1 milyon imza hedeflediklerini belirten Şeker, "30 Aralıktan 31 ocağa kadar kılık-kıyafet özgürlüğüne serbestlik adı altında 10 milyon imza kampanyası başlatmış bulunuyoruz. Bu sadece öğrencilerle, kamu çalışanı vatandaşlarımızla sınırlı değil bütün halkımıza, duyarlı ve değerlerine saygılı tüm halkımızı Bursa'nın çeşitli yerlerinde açacağımız imza kampanyası stantlarında imza atmaya bekliyoruz."dedi.

Merve Kavakçı Hadisesi TBMM Tarihine Geçmiş Kara Bir Lekedir

Bir dönem başörtüsüyle halk oyu almış bir milletvekili olan Merve Kavakçı'nın mecliste yaşadığı hadiseyi hatırlatan Şeker konuşmasını şöyle sürdürdü:
"Kamu kurum ve kuruluşlarındaki çalışan personellerin, ayakkabısının şekline, saçının modeline, tırnak kesimine gömleğinin kol ve yaka şekline eteğinin boyuna, pantolonun şekline ve başını örtüp örtmeyeceğine kadar düzenleme yapma yetkisini kendisinde bulan çarpık zihniyetin bakiyesi halen devam ediyor.

Mecliste bile bayanların nasıl giyineceğine karar veriliyor. Meclisin tarihine kara bir leke olarak geçen bir olay. Merve kavakçı milletten seçmeninden başörtüsüyle tasvip oyu alarak meclise girdi ama maalesef bu ülkenin meclisinde haddi bildirilerek kovuldu vatandaşlıktan çıkarılarak milletvekili olarak bu mecliste oturtulmadı. Ama aynı Merve kavakçı yüzde 99'u Hıristiyan olan Belçika parlamentosunda başörtüsüyle dakikalarca ayakta alkışlanmıştır." şeklinde konuştu.

"Okullarımızda Halen Mescitler Kazan Dairesi Olarak Biliniyor"
Halen okullarda mescitlerin olmamasını büyük bir eksiklik olarak yorumlayan Şeker, sözlerini şöyle sürdürdü "Diğer bir konu ise Okullarda halen mescitlerin bulunmaması. Öğretmenlerimiz ve öğrencilerimiz namaz kılacak yer bulamıyor okullarda halen bir mescit bulunmuyor. Biz bütün okullara milli eğitim bakanlığın denetimi altında mescitler yapılmasını istiyoruz. Bunu gizlemeye de mahal yok bazı okullarımızda görüyoruz namaz kılınan yere hizmetli odası denmiş, kalorifer dairesi kazan dairesi denmiş yani kuytu yerlerde namaz kılma yerleri hazırlanmış bu eziklikten artık bu millet kurtarılmalıdır. İnancının gereğini açıkça yaşaması gerekiyor."

12 Eylül Darbesinden Kalan Okullarda Karma Eğitim Sistemi Halen Devam Ediyor
12 Eylül darbesinden kalan karma eğitim sistemini çarpık ve mantıksız bulduğunu ifade eden Şeker, 28 Şubat darbesinde dayatılan okullarda karma eğitim sistemi buda bütün pedagojik enformasyona aykırı. Bakın İstanbul erkek lisesi meşhur, Bursa erkek lisesi tanınmış okullardan. Ama 28 şubat sürecinde sadece belli dayatmalar belli vehimlerle İstanbul erkek lisesine kız öğrenciler alınmış, Bursa'da kiz lisesine erkek öğrenciler alınmış ve zorunlu karma haline getirilmiş. Adı İstanbul erkek lisesi ama içinde kız öğrenciler var bu nasıl bir mantık sadece dayatma yani. Bunun gibi bütün okulları karma hale getirdiler. İsteyen istediği şekilde kız lisesine isteyen istediği şekilde imam hatip lisesine gidebilmelidir. "şeklinde konuştu.

Müspet Olan Düzenlemeler Hukuksal Teminat Altına Alınmalıdır
Bir takım güzel gelişmelerin de yaşandığını özellikle Milli Güvenlik derslerinin artık subaylar tarafından anlatılmamasını olumlu bir adım olarak değerlendirdiğini belirten Şeker, "Ve bu müspet olan düzenlemeler kalıcı hale getirilmelidir yani bazı eksik düzenlemeler ile olmaz yarın 28 şubat darbecileri başa gelir sistemi yine kendi diledikleri hale getirebilirler bunun için diyoruz ki yapılan düzeltmeler hukuksal teminat altına alınması gerekiyor, yeni anayasa yapılması gerekiyor yeni anayasada da kılık kıyafet serbestisinin teminat altına alınması gerekiyor. Özellikle üniversitelerde başörtüsü yasağının kaldırılması güvence altına alınması gerekiyor yani yarın 28 şubat dönemini tekrar yaşarsak aynı sıkıntılarla tekrar karşılaşılmaması için bu düzenlemelerin yapılması lazım."dedi.(Zeki Aras-İLKHA)