Büyük Çerkes sürgünü 150'nci yılında

Büyük Çerkes sürgünü 150'nci yılında

21 Mayıs dünyanın farklı ülkelerine ve kentlerine yayılmış olan Çerkesler için unutulmaz bir gündür. Yaklaşık 1milyon 500 bin insan öz vatanını terk etti

Çerkesler, 150 yıl önce 21 Mayıs 1864’te Rusya tarafından büyük sürgünle soykırıma maruz bırakıldı. Bu nedenle 21 Mayıs dünyanın farklı ülkelerine ve kentlerine yayılmış olan Çerkesler için unutulmaz bir gündür. Yaklaşık 1milyon 500 bin insan öz vatanını terk etti. 500 bin civarında insan da sürgün yolculuğunda ve ilk yerleştikleri bölgelerde hayatını kaybetti. Sadece Trabzon’da 53 bin insanın hayatını kaybettiği tahmin ediliyor.

Ruslar Karadeniz kıyısında bulunan Kafkas halklarının topraklarının tamamını 1860'lı yıllarda ele geçirmişlerdi. Elde edemedikleri tek bölge ise Adıgey ya da diger ismiyle Çerkes bölgesiydi. Karadeniz kıyısından hem Osmanlıya hem de Batıya açılan Çerkes bölgesi, Rus egemenlik alanı içinde bağımsız bir bölge şeklinde varlığını devam ettirmekteydi.

STRATEJİK BÖLGE ÇERKESYA

1856 Kırım savaşı Rusya açısından Çerkeslerin yaşadığı coğrafyanın ne kadar stratejik bir bölge olduğunu ortaya çıkarmıştı. Osmanlı, İngiliz, Fransız ittifakına karşı, tarihinin en büyük mağlubiyetlerinden birini alan Rusya, savaş sırasında Çerkeslerin yaşadığı bölgeye Rus askerlerini gönderememişti. Bölgede Çerkesler başta olmak üzere diğer halkların mevcudiyeti Rus yayılmacılığının önündeki en önemli engel olarak gözükmekteydi. Rusya savaş sonrasında bölgede tam egemenlik sağlamak için başta Çerkes halkı olmak üzere diğer Kafkas halklarını kontrol altına almak ya da bölgeden tamamen uzaklaştırmak için planlama yapmaya başladılar.

HALİFENİIN ÜLKESİNE SÜRGÜN KARARI

Bölgede kesin hakimiyet sağlamak isteyen Rusya’da bölgeye yönelik iki farklı görüş mevcuttu: Çerkeslerin dostluğunu kazanarak sorunu zaman içerisinde barışçı bir şekilde çözmek ya da bölgede yaşayan Çerkesleri topraklarından sürgün etmek. Sürgün tezi ilk kez 1857 yılında Rus Kafkasya Ordusu Kurmay Başkanı General Milyutin tarafından ortaya atıldı. Milyutin bölgede yaşayan Adıgelerin (Çerkesler) bir kısmının kuzeye sürülmesini teklif etti. Ancak böyle bir sürgün faaliyeti Rusya içerisindeki Müslümanların tepkisine neden olabilirdi ve yeni sorunlara yol açabilirdi. Bu sebeplerle sürgün teklifi kabul görmedi.

Gündeme gelen ancak kabul görmeyen sürgün teklifi çok geçmeden farklı bir şekil aldı. Kafkasya Ordusu Komutanı General Prens Baryatinski, Milyutin'in raporunda esaslı bir değişiklik yaptı ve yeni bir teklif getirdi. Bölgede yaşayan Çerkesler kuzeye değil de güneye yani Osmanlı topraklarına sürgün edilecekti. Halifenin ülkesine göç ettirilecek Müslüman Çerkeslerden dolayı da Rusya içerisinde herhangi bir sıkıntı oluşmayacaktı. Çerkeslerin sürgün edilme planı Rus Çarının da uygun görmesiyle 1860 yılından itibaren Rus devlet politikası haline geldi.

SON MÜCADELE

Çerkesler Rusların politikasını kavramakta gecikmediler. Hatta Rus Çarı ile görüşerek kendi şartlarını sundular ve müzakereye açık olduklarını ifade ettiler. Ancak Ruslar kesin kararını vermişti. Yüz binlerce kişilik ordular ile bölge kuşatma altına alındı. Bölgede yaşayan Çerkesler zorla yerlerinden yurtların edildi, köyleri ateşe veridi, on binlerce insan öldürüldü. 21 Mayıs 1864 tarihinde Ruslar bölgede denetimi tam anlamıyla sağladı. Yüzlerce yıllık mücadele bu tarihte mağlubiyetle sona erdi. Çarın Kafkasya’da görevlendirdiği kardeşi Grandük Mişel, Ağustos ayında Batı Kafkasya halklarına şöyle bir bildiri yayınlıyordu: "Bir ay zarfında Kafkasya terk edilmediği takdirde, bütün nüfus savaş esiri olarak Rusya'nın muhtelif mıntıkalarına sürülecektir.’ Böylece Çerkeslerin Büyük Felaketi başladı.

YÜZBİNLERCE İNSAN HAYATINI KAYBETTİ

Yurtlarından sürülen Çerkesler deniz yoluyla, Kafkasya'da, Taman, Tuapse, Anapa, Tsemez, Soçi, Adler, Sohum, Poti, Batum vd. limanlardan bindirildiler. Osmanlı Devleti'nin Trabzon, Samsun, Sinop, İstanbul, Varna, Burgaz ve Köstence limanlarında inen Çerkezler buralarda kendileri için hazırlanan kamplara yerleştirildiler. Ancak bu kamplar kısa bir süre içinde açlık ve salgın hastalıklar sebebiyle binlerce insanın hayatını kaybettiği ölüm kampları haline geldi.

Sürgün yolunda çekilen çileler, liman şehirlerindeki kamplara ulaşan insanların yaşadıkları felaketin boyutlarını göstermekteydi. Trabzon'daki Rus konsolosunun, tehcir işlerini idare etmekte olan General Katraçef'e yazdığı rapordaki ifadeleri şöyleydi: "Türkiye'ye gitmek üzere Batum'a 70.000 Çerkes geldi. Bunlardan vasati olarak günde 7 kişi ölüyor. Trabzon'a çıkarılan 24.700 kişiden şimdiye kadar 19.000 kişi ölmüştür. Şimdi orada bulunan 63.900 kişiden her gün 180-250 kişi ölmektedir. Samsun civarındaki 110.000 kişi arasında her gün vasati 200 kişi can veriyor. Trabzon, Varna ve İstanbul'a götürülen 4650 kişiden de günde 40-60 kişinin öldüğünü haber aldım.'

Soykırıma varan bu sürgün sırasında tam olarak ne kadar Çerkesin sürgün edildiği tespit edilememekle beraber  700 binden 2 milyona kadar çeşitli rakamlar mevcuttur. Ünlü tarihçi Kemal Karpat, 1859-1879 arasında sürgün edilen Çerkeslerin 2 milyon civarında olduğunu, sağ olarak Osmanlı Devleti'ne ulaşanların sayısının ise 1.5 milyon olduğunu belirtir.

Osmanlı liman şehirlerine ulaşan ve sağ kalan Çerkesler başta Anadolu olmak üzere,Trakya,  Balkanlar, Irak, Suriye, Ürdün vd. Osmanlı topraklarına yerleştirildiler.

Kaynaklar:
Fethi Güngör, Büyük Çekes Sürgünü
A.Kasumuv-H.Kasumov,Çerkes Soykırımı

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.