Büyük küçük

Sayı, madde aleminde değer ifade eder.

İnsanlar rakamların büyüklüğünü matematik ile hesap ve tayin eder.

İki, birden büyüktür; yüz, ondan; milyon, binden...

Madde aleminde rakamlar, sayıların adetine göre büyür ve küçülür.

Ancak matematiğe göre ters işleyen büyüklük ve küçüklükler de vardır alemde.

Mana aleminde iş tersine işler. Bazen bir ikiden, hatta bütün sayılardan büyük olur. Hakeza on, yüzden; bin, milyondan büyük olur.

Madde aleminde yükselirken gördüğümüz nice insanlar hakikatte mana aleminde alçalmışlardır. Ve madde aleminde alçalırken gördüğümüz nice insanlar hakikatte mana aleminde yükseliyorlardır. 

Mana aleminde adetten önce niteliğe; kemiyetten önce keyfiyete bakılır. Niteliği değerli olan, sayısı az olsa da niteliği bozuk olan sayısal çokluktan daha büyüktür.

Mesela; iki helal lokma, üç haram lokmadan büyüktür.

Bir hayırlı evlat, on hayırsız evlattan büyüktür.

On iyilik, yüz kötülükten büyüktür.

Bin doğru, milyon yanlıştan büyüktür.

Bir Allah, sonsuz sayıdaki bütün varlıklardan büyüktür. Allah'a dayanan her fert büyür alemde. Bir Yusuf, Mısır'dan büyük olur. Bir Musa, Firavun ve saltanatından büyüktür. Yedi genç, Roma İmparatorluğu'ndan ve üç yüz yıllık tarihten büyüktür. Küçüğü büyük, büyüğü de küçük yapmak Allah için son derece kolaydır.

Kıymetli kıymetsiz, azlık çokluk Allah katında daha büyük bir derinlik, daha farklı bir anlam kazanır.  

Allah, amelin iyi kötü, doğru yanlış, haram helal oluşana bakmakla birlikte, ameli işleyenin kalbine/niyetine de bakar.

Allah, çokluğa azlığa bakmaz; manadaki keyfiyete bakar. Keyfiyeti kıymetli olan şey, Allah katında büyüktür.

Niyeti halis olanın, yani büyük olanın, ameli büyüktür Allah katında. Amelleri ne kadar küçük ve az da olsa. Niyeti fasit olanın ameli küçüktür, hatta hiçtir Allah katında. Amelleri ne kadar büyük ve çok olsa da.

“Müminin niyeti, amelinden daha hayırlıdır” diyen hadis buna işarettir.

Erdemli toplumlar, erdemli nesillerden oluşur. Erdemli nesiller de nitelikteki manalar üzerine yetiştirilir. Anne babalar yemekten, meslekten, evlilikten, makamdan, varlıktan önce çocuklarına haramı helali, iyiyi kötüyü, doğruyu yanlışı öğretmeli ve bunlara kıymet vermeli.

İşin özü bunlar. İşin özünü kaybedersek elimizde din ve ahlak adına bir kısım şekiller ve basit şeyler kalır.

Bir toplumda hak yemek, sol elle yemek yemekten daha fazla dikkat çekmeli. Ve bir çocuk, hak yemenin sol elle yemekten daha büyük bir şey olduğunu öğrenmeli. Ancak maalesef İsmet Özel'in belirttiği gibi “hak yemek, sol elle yemek yemek kadar dikkat çekmedi bu ülkede...”

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.