Danimarka, Portekiz, Belçika, İngiltere, Hollanda ve İspanya büyükelçilik müsteşarları ve Avrupa Birliği Türkiye Delegasyonu Siyasi İşler Müsteşarından oluşan bir heyet HÜDA PAR Van il teşkilatını ziyaret etti.

Heyeti HÜDA PAR Van İl Başkanı Rasim Saygın kabul etti.

Danimarka Büyükelçiliği Müsteşarı Stig Paolo Piras, Van’a geliş amaçlarını kenti daha yakından tanımak, ilin güncel sorunları hakkında bilgi almak ve seçim öncesi kentteki havayı görmek olduğunu belirtti.

HÜDA PAR Van İl Başkanı Av. Rasim Sayğın kendisine yöneltilen soruları cevapladı. Heyetin Sayğın'ın, verdiği cevaplar karşısındaki şaşkınlığı ise dikkatlerden kaçmadı.

"Oylarımız 2-3 kat artı"

HÜDA PAR'ın 6-7 Ekim olayları sırasındaki tavrının halk tarafından benimsendiğini ifade eden Sayğın, şunları söyledi: "6-7 Ekim olayları sırasında özellikle polis ve asker sadece devlet kurumlarını koruma altına aldı, halka STK'lara ve diğer partilere yapılan saldırılara ise sessiz kalındı. Olaylar sırasında bizim tavrımız ise halkın selametini savunmak oldu. Halkı her şeye rağmen sağduyuya çağırmamız halkın beğenisini kazandı. Bu seçim sürecinde önceki seçim sürecinde anlattıklarımızın pratiğini halk 6-7 Ekim olaylarından sonra gördü. Parti programımızın ne kadar yerinde olduğunu, söylemlerimizin ne kadar yerinden bir söylem olduğunu halk görmüş oldu.  Anketlere göre oylarımız seçime girdiğimiz yerlerde katlanmış gözüküyor."

"Irkçılık vurgusu yapmayan yeni bir anayasa şart"

Arzuladıkları asıl şeyin hükümetin her hangi bir şarta bağlanmaksızın Kürtlerin gasp edilmiş haklarını vermesi olduğunu söyleyen Sayğın, "Özellikle Cumhuriyetin 1923'te kurulmasıyla beraber Müslüman Kürt halkının hakları görmezden gelinerek herkes Türk sayıldı. Bizim çözüm önerimiz; Irkçılığa dayalı, bir milletin üstünlüğüne dayalı anayasa yapılmasından vazgeçilmesidir. Ve Anayasa yapılırken Müslüman halkın hassasiyeti göz önünde bulundurulmalıdır." ifadelerini kullandı.

"Kürtçe ikinci resmi dil olarak kabul edilmelidir"

Kürtlerin varlığının anayasal olarak tanınması ve Kürtçenin ikinci resmi dil olarak kabul edilmesini talep ettiklerini belirten Sayğın,  "Ana dilde eğitim hakkı muhakkak bir şekilde verilmelidir. Özellikle Birinci Dünya Savaşından sonra harita üzerinde Kürdistan toprakları dört parçaya bölündü. İran'da, Irak'ta, Suriye'de ve Türkiye'de kalan parçalar oldu. Yakın akrabalar harita üzerinden çizilen sınırla ayrı ülkelerde yaşamak zorunda kaldılar. Çözüm sürecinde bu çizilen sınırların sembolik hale getirilmesini istiyoruz. İnsanların sadece kimlikleriyle Avrupa'da olduğu gibi çok rahat gidip gelmelerinin önü açılmalıdır.” dedi.

"Şeyh Said, Bediüzzaman gibi şahsiyetlere çok ciddi iftiralar atıldı"

Önemli şahsiyetlere yapılan haksızlıklar için özür dilenmesi gerektiğinin altını çizen Sayğın, Cumhuriyetin kurulmasıyla beraber bölgede Şeyh Said gibi Bediüzzaman gibi şahsiyetlere çok büyük iftiraların atıldığını da sözlerine ekledi.

Sayğın sözlerini şöyle bitirdi: “Şeyh Said idam edildi ve Bediüzzaman yıllarca cezaevlerinde süründürüldü. Devletin bu idamlar ve haksız uygulamalar için özür dilemesi gerekir."

Danimarka Büyükelçiliği Müsteşarı Stig Paolo Piras ve beraberindeki heyet, HÜDA PAR'a kendilerini kabul ettiği için teşekkür ederek, "Bizim için çok ilginç bir görüşme oldu. Özellikle Van ile ilgili gözlemleriniz bizim için çok değerli ve size çalışmalarınızdan dolayı başarılar dileriz." diyerek ayrıldı. (İLKHA)