Çalışmamızı arttırırsak başarımız da artar

Çalışmamızı arttırırsak başarımız da artar

İkinci dönem, birinci dönemin devamıdır. Ancak ‘birinci dönemde nasıl olursak ikinci dönemde de öyle kalırız` diye bir kural yoktur.

Birinci dönem, en üst başarıya ulaşmışsak ikinci dönem elbette onu korumaya çalışacağız. Ancak birinci dönem zayıfımız varsa ikinci dönem bu zayıf dersleri düzeltmenin yolunu arayacağız.

Özellikle lise birinci sınıf öğrencileri için ikinci dönemin birinci dönemden çok daha iyi olması beklenir.

Çünkü lise birinci sınıfta öğrenci daha önce tanışık olmadığı çok sayıda dersi bir anda almaya başlar. Ders çokluğu ve derslerin kendisine yabancı olması, öğrencinin kendisinden beklenen başarıyı göstermesini engeller.

İkinci dönemde bu süreç geri kaldığından düzenli çalışan bir öğrenci hızla yükselir ve birinci dönem bulunduğu yerden çok daha iyi bir noktaya ulaşır.

Birinci dönem sekiz dersi zayıf olan lise birinci sınıf öğrencisinin ikinci dönemde kendi hakkıyla teşekkür belgesi aldığını hatırlıyorum.

Sekiz ders demek; o dönemde Müzik, Resim, Beden Eğitimi gibi dersler çıkarıldığında neredeyse bütün dersler anlamına geliyordu.

Bir dönem sekiz zayıf getirmek, diğer dönem teşekkür belgesi almak…

Öğrenci aynı öğrenci ama netice çok farklı…

Çünkü o öğrenci birinci dönemde yeni derslerini benimsememişti, çalışmamıştı veya plansız çalışmıştı.

İkinci dönem, durumunu değiştirince netice de değişti.

Lise eğitimi, her öğrencinin başarılı olacağı daha doğrusu sınıfını geçeceği bir niteliğe sahip zorunlu bir eğitim. Eğitim zorunlu olunca sınıf geçme sistemi hep esnek olur.

Ne var ki sınıfını geçmek, liseden mezun olmak yeterli değil.

Lise eğitimi amacımıza hizmet etmeli, bizi hedefimize taşımalı. Madem okuyoruz, ondan en üst seviyede kazanımlar elde etmeliyiz. Bu da ancak durumumuzu sürekli gözden geçirip eksiklerimizi giderme çalışmasını yıl boyunca sürdürmemizle mümkündür.

İkinci dönemin olumsuz bir özelliği; birinci dönemde yüksek bir başarıya ulaşan kimi öğrencilerin, ikinci dönemin özellikle son sürecinde mevsim koşullarının da etkisiyle rehavete kapılmaları ve başarısızlığa sürüklenmeleridir.

Ne yazık ki bu, istisna bir durum değildir.

başarının yakıtı çalışmaktır. Yakıtı tükenen bir uçağın havada kalması mümkün değildir.

Başarımızı sürdürmek istiyorsak çalışmayı sürdürmek, başarımızı arttırmak istiyorsak çalışmamızı bir plan içinde arttırmak zorundayız.

Burada sınıf başarısı için anlattıklarımız, üniversiteye hazırlık için de geçerlidir.

Üniversite sınavının ilk aşamasına, YGS’ye ne kaldı ki?

Bir yandan konuları bitireceğiz, öte yandan toparlama çalışmasını sürdüreceğiz.

Süreç ağır da olsa bir öğrencinin kaldıramayacağı bir nitelikte değil.

Yeter ki biz kararlılığımızı, kazanma umudumuzu sürdürelim.

Kazananların çoğu, bizden daha zeki oldukları için kazanmadılar; bizden daha çok çalıştıkları için kazandılar.

Allah (c.c) yardımcınız olsun…
Abdulkadir Turan / Rehberlik / Doğruhaber Gazetesi

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.