Müslümanlara yönelik nefret söylemlerinin ve saldırıların bilinçli bir şekilde arttırıldığı Fransa'da devlet eliyle İslam düşmanlığı yapılıyor, ibadet yerleri kapatılıp İslami simgeler yasaklanıyor.

Son olarak Fransa İçişleri Bakanı Gerald Darmanin, 89 camide yapılan denetlemelerin sonucunda 3'te 1'inin kapatıldığını açıklamıştı.

Son yıllarda sık sık Müslümanlara ve camilere yönelik saldırılarla da gündeme gelen Fransa'nın, Müslümanların cami ekseninde toplanıp İslam'ı yaymasına engel olmak için camileri kapatma yoluna gittiği düşünülüyor.

"Müslümanlar Fransa mallarını boykot etmeli"

Türkiye'de 10 büyükelçinin yaptığı hadsizlik neticesinde alınan sınır dışı kararı gibi Fransa'ya da ağır yaptırımlar uygulanması gerektiğini dile getiren Öğ-Der Siirt Başkanı Murat Kalkan, Müslümanlara Fransa mallarını boykot etme çağrısında bulundu.

Fransa'nın geçmişinin ortada olduğunu hem başörtüsü yasaklarıyla hem de ırkçı tutumlarıyla sürekli Müslümanların aleyhine kararlar aldığını dile getiren Kalkan, "Son olarak da cami kapatma olayı yaşandı. Dünyanın her yerinde ibadetler özgürdür. Türkiye'de bir kiliseyi kapatmak bir yana imar dahi ediliyor. Fransa ve Avrupa'da ise İslamofobi dediğimiz düşünce gittikçe artıyor. İslam ülkeleri ve Müslümanların bu durumu kabul etmemeleri ve buna büyük bir tepki göstermeleri gerekiyor. Fransa gücünü sömürüden alıyor. Afrika'da halen vergi adı altında dünya kadar para alıyor ve sömürüyor. Müslümanların hem boykot hem de mitingler düzenleyerek Filistin'deki zulme gösterdiği tepki gibi aynı şiddette bir tepki göstermelidir." dedi.

"Fransa, İslam'a ve değerlerine hakaret edilmesine destek veren bir ülkedir"

Fransa'nın Avrupa ülkeleri arasında sömürgeci bir ülke olmakla beraber İslam'a olan düşmanlığını her fırsatta dile getirdiğini ifade eden Seyfettin Dayanan, Charlie Hebdo olayını hatırlattı.

"Bu fırsatı da Müslümanlar veriyor. Tepkimizi Allah için doğru bir şekilde ortaya koyarsak inanıyorum ki geri adım atacaklardır." diyen Dayanan, "Fransız gazeteciler daha önce de Charlie Hebdo olayında İslam'a ve değerlerine hakaret etmişti. Fransa da devlet olarak bunu desteklemişti. Bu durum Fransa'nın İslam'a karşı olduğunu gösteren açık bir delildir. Fransa da yaptıklarıyla bunu beyan etmektedir. Amerika ve siyonist işgal rejimine yaptığımız gibi Fransa'nın da ürünlerini satmayalım ve boykot edelim. Onlar güç birliği ve gövde gösterisi yaparak İslam'a karşı birleşiyorlar ama bizler ise kınamadan öteye geçemiyoruz. Bu da onları cesaretlendiriyor, İslam'a olan düşmanlıklarını artıyor." şeklinde konuştu

"Kınamayla bir yere varamayız, elle tutulur bir şeyler yapmamız gerekiyor"

Gücün sömürgeci Batı'nın elinde olduğunu, bu sebeple üzerimizde rahat bir şekilde oyun kurabileceğini belirten Oktay Önkal, camilerin kapatılmasıyla ilgili tepkisini şu şekilde dile getirdi:

Mesela camilerimizi kapatabiliyorlar, buna ses çıkarsak da çıkaramasak da bunu yapıyorlar. Kınamayla bir yere varamayız elle tutulur bir şeyler yapmalıyız. Fransa'nın din düşmanlığının önüne kenetlenerek tarihten günümüze gelmiş, bizden olan şahsiyetleri takip ederek bunun önüne geçebiliriz. Şu anda bizim elle tutulur hiçbir şeyimiz yok, birbirimizle savaştığımız için, onlara bir şey yapamıyoruz. Sen kardeşinle kavga ederken başkasıyla kavga edemezsin.

"Fransa'nın yaptığı dinsel soykırımdır"

"Fransa'nın tarihine baktığımızda sömürü üzerine kurulu bir imparatorluk olduğunu görebiliyoruz." diyen Hakan Özer, "Geçmişinde her daim İslam karşıtlığı, soykırım, insanlık dışı muamele ve Müslümanlara yaptığı zulümler mevcuttur. Müslümanlar olarak elimizden ne geliyor? Fransa mallarını boykot edebiliriz. İslam ülkeleri de Fransa'ya karşı birleşmeli ve gerekli önlemleri almalıdır. Yaşadığımız 21'inci yüzyılda böyle şeylerin olmaması gerekiyor. Fransa'nın yaptığı dinsel soykırımdır, dini inanç ve ibadetlere zarar veriyor. Sözde kendini laik, çağdaş bir ülke olarak tanımlıyor ama kesinlikle öyle bir şey yok. Bunun altında sömürü yatıyor." ifadelerini kullandı.