“Çarşafa bürünen kadınlar küfür ve nifak odaklarının büyük korkusudur”
TESSEP üyesi İlim-Der Kadın Kolları, HDP/DBP’li belediyelerin organizesinde düzenlenen Kadına Şiddete Hayır Gününde, İslami örtü ve kavramlara yönelik yapılan hakaret ve saldırıları yaptığı kitlesel basın açıklamasıyla lanetledi.
HDP/DBP’li belediyelerin organizesinde düzenlenen 25 Kasım Kadına Şiddete Hayır Gününde, İslami örtü ve kavramlara yönelik yapılan hakaret ve saldırıları TESSEP üyesi Gaziantep İlim-Der Kadın Kolları tarafından yüzlerce kadın’ın katılımıyla kınandı.
Açıklamada, CHP zihniyetinin Cumhuriyetin kuruluş sürecinden günümüze kadar Müslüman halka dayattığı baskı ve zulümlerin aynısının, bu kez Kürt Kemalistlerin elleri ile yeniden canlandırılmak istendiği belirtilerek, bu yapılanların işgalci Fransız askerlerinin Antep’te Şehitkâmil’in çarşaflı annesinin peçesini açmaya yönelik yaptığı saldırıdan aşağı bir yanı olmadığı ifade edildi.
Balıklı parkında toplanan yüzlerce kadın, Müslüman kadının simgesi olan tesettüre yapılan hakaretleri; “Kahrolsun PKK”, “Çarşafa uzanan eller kırılsın”, “Zalimler için yaşasın cehennem” sloganları ve sık sık tekbirler getirerek lanetledi.
Basın açıklamasını TESSEP üyesi İlim-Der Kadın Kolları adına Nisanur Dergisi Yazarı Esma Akbalık okudu.
Allah`ın tesettür emrinin yer aldığı Ahzap 59. ayeti okuyarak açıklamaya başlayan Akbalık yapılan hakaretin, HDP ve türevlerinin İslam`a olan düşmanlıklarının dışa yansıması olduğunu vurguladı.
Küfür milletinin kadının cinsiyetini istismar ederek toplumu ifsad etmeye şeytani ve emperyalist hedeflerine böylece ulaşmak istediklerini belirten basın açıklamasının devamında, “Küresel küfür güçlerinin, bütün çeşit ve renklerinin en büyük silahı kadın ve çıplaklıktır. Tarihe baktığımızda; insanlığa değer olarak verecek bir şeyleri olmayan, ancak bir şekilde insanları idare etmek isteyen cahili ve seküler yapılar; kadını aşağılamış, zevkleri için bir meta olarak görmüş, hatta kızlarını toplumda bir aşağılanma sebebi olarak gördüğünden diri diri toprağa gömecek kadar barbarlaşmış ve insanlıktan çıkmıştır. Ancak Hz. Muhammed’in (s.a.v) peygamberliği ile beraber, özellikle biz kadınlara pozitif ayrımcılık yaparak, kadının ayaklar altına alınan itibarını kurtarmış, kadını yüceltmiş, diri diri gömülen, doğumuyla babasının toplum içine çıkamama sebebi sayılan biz kadınlara bir ulviyet, bir ayrıcalık kazandırmıştır.” Dedi.
Yüzlerce yıldır Müslüman kadının en önemli örtüsü konumundaki çarşafı, köleliğin sembolü olarak gösterilmesinin kabul edilmeyeceğini açıklayan Akbalık daha sonra, “Modernizm ve Batıcılık akımının geç kalmış yavrusu olan Güneydoğu’nun CHP’si HDP ve türevleri İslam’a düşmanlık duygularını, saklamaya bile gerek duymadan ortaya koymaya devam etmekteler. Kadın haklarını ve özgürlüğünü her fırsatta dile getiren bu melun güruhun Van’da mitingden dönen tesettürlü bayanlara saldırıp linç etmeye kalkışmaları, Lice’de sırf babasını korumak isteyen Müslüman bir bayanı uzun namlulu silahlarla taramak istemesi halen Müslüman kamuoyunun hafızasında yerini korumaktadır. Yine bu güruhun İslam’a ve Müslümanlara düşmanlıklarının boyutunu 6-8 Ekim katliam ve vandalizm olaylarında da gördük. Sırf Müslüman oldukları, Rabbimiz Allah dedikleri için başları ezilerek, binalardan aşağıya atılarak, yakılarak katledilenleri unutmadık. İslam karşıtlığında sicili kabarık olan HDP, en son ise İslam karşıtı alçakça bir eylemle gerçek yüzünü bir kez daha ortaya koydu. HDP Silopi İl Örgütü, 25 Kasım Kadına Şiddete Hayır adı altında düzenlediği yürüyüşte, kadınlara çarşaf giydirip ellerini zincirleyip sokaklarda gezdirdiler. Yüzlerce yıldır Müslüman kadınların en önemli örtüsü konumundaki çarşafı, köleliğin sembolü olarak gösterdiler.” İfadelerine yer verdi.
İslam`ın şiarlarından ve tesettürün simgesi olan çarşafın kadına yönelik kölelik simgesi olarak kullanılması HDP ve türevlerinin İslam`a olan düşmanlıklarının açığa yansıması olduğuna dikkat çeken Akbalık, “Dünya küfür sisteminin piyonu ve maşası olan PKK/HDP, bazı Kürt kadınını Kürt erkeğinin eliyle vuruyor, hayâsızlaştırıyor. Tesettürden, terbiye ve iffetten, İslami kimlikten uzaklaştırıyor. Her gün bir hile ve komplo ile Kürt kadınının değerini ayaklar altına alıyor. Ve bazı Kürt kadınını sapkın ideolojilere kurban ediyor. Bu Marksist Leninist yapı kadını, özgür kadın adıyla gâh militanlaştırarak dağlara, gâh sokaklara dökerek ailesinin, ebeveyninin, kocasının, kardeşinin kontrolünden çıkararak, elinden alarak amaçlarına kurban ediyor. Ey Müslüman annesi, Müslüman kızı, senden örtünü alanlar, hayâ ve iffetini çalanlar, seni çarşafa, tesettüre düşman edenler, sana ömrünün en büyük zulmünü ve düşmanlığını yapıyorlar. HDP kadına yönelik şiddete hayır eyleminde İslam`ın şiarlarından ve tesettürün simgesi olan çarşafı kadına yönelik kölelik simgesi olarak kullanması HDP ve türevlerinin İslam`a olan düşmanlıklarının açığa vurulmasıdır.” şeklinde açıklamada bulundu.
Bu yapılanların işgalci Fransız askerlerinin Antep’te Şehitkâmil’in çarşaflı Müslüman kadının peçesini açmaya yönelik yaptığı saldırıdan geri kalır bir yanı olmadığına vurgu yapan Akbalık, “ Şu gerçeğin altını iyice çizmek lazımdır. HDP-BDP, kendine taalluk etmeyen hiçbir toplumsal vakaya karşı ses çıkarmış değildir. Şayet kadın cinayetleri veya kadın intiharlarını “özgürleştirme” ile eş zamanlı dillendirip ciyaklıyorsa, bilin ki kendisine dokunan bir tarafı mevcuttur. Yani sorumluluk doğrudan kendilerinden kaynaklanmaktadır. Herhalde birçoğunuz şöyle bir olguya şahit olmuşsunuzdur: Bu cenah içerisinde faaliyet yürüten nice erkekler var ki, bunların açtıkları kadın merkezlerine, düzenledikleri festival, karnaval, toplantı, yürüyüş, miting ve benzeri toplu kadın ayinlerine eşlerini, kızlarını asla ve asla göndermemektedirler. Neden acaba? Bu yapılanların işgalci Fransız askerlerinin Antep’te Şehitkâmil’in çarşaflı annesinin peçesini açmaya yönelik yaptığı saldırıdan aşağı bir yanı yoktur.” İfadelerini kullandı.
İslam denilince insanlığın hayalinde canlanan ilk somut fotoğraf; tesettüre bürünmüş, özellikle çarşaflı bayanların olduğunu açıklayan Akbalık açıklamasının sonunda, “Tesettür ile İslami erdemlerin kendilerinde somutlaştığı kadınlar aziz İslam davasının kahraman neferleridir. Bugün tesettüre bürünmüş, İslam’ın bütün erdemleriyle donanmış bayanlarımız İslam ümmetini oluşturan binanın en muazzam ve muhteşem sütunlarıdır. Çarşaf ve diğer İslami tesettür giysileriyle İslam’ın emrettiği ölçüler içerisinde örtünen tesettürlü Müslüman kadınlar, yeryüzünde insanlara Allah’ı hatırlatan işaret levhalarıdır. Müslümanların gözünde bu kadınlar, Allah’ın yeryüzünde çizdiği çizgileridir, hürmetidir, haremidir. Allah’ın gözetilmesini istediği haddi hudududur. Müslümanların gözünde çarşaflılar, ulvi bir yere sahiptirler. Onlar bizim için birer iftihar vesilesidir. İslami ölçülere riayet ederek tesettüre ve çarşafa bürünen kadınlar bu yönleriyle Küfür ve nifak odaklarının da büyük korkusudurlar. Tesettürü Rabbimizin bir emri olarak gören, çarşaflarımızla özgürlüğün ve izzetin zirvesine ulaşan kadınlar olarak, tesettür ve çarşafa yapılan bu saldırı ve hakaretleri lanetliyoruz. Kadına başta iffetsizlik olmak üzere reva görülen her türlü şiddeti ve haksızlığı kınıyor ve lanetliyoruz. ”ifadelerini kaydetti. (İbrahim Koçyiğit-İLKHA)
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.