Cengiz Tiryaki ve Fethi Yalçın mezarları başında anıldı
Bingöl’ün Karlıova ilçesinde PKK tarafında katledilen HÜDAN PAR’lı Cengiz Tiryaki Ve Fethi Yalçın, katledilişlerinin yıl dönümlerinde mezarları başında anıldı.
Geçen yıl 6-7 Ekim olaylarının devamında Bingöl’ün Karlıova ilçesinde PKK tarafından katledilen HÜDA PAR’lı Cengiz Tiryaki ve Fethi Yalçın, şehadetlerinin yıl dönümlerinde mezarları başında anıldı.
Kobanî bahaneli olayların devamında 20-22 Ekim tarihlerinde iki gün arayla Karlıova ilçesinde katledilen Fethi Yalçın ve Cengiz Tiryaki sevenleri tarafında mezarları başında anılarak arkadaşları tarafından Yasin okundu.
Bingöl HÜDA PAR İl Başkanı Hamdullah Tasalı ve Karlıova İlçe Başkanı Yavuz Bingöl’ün de katıldığı anma töreninde bölge âlimlerinde Molla Sahap Korkutata kısa bir konuşma yaptı.
Konuşmasında Cengiz Tiryaki ve Fethi Yalçın için rahmet ailelerine sabır dileyen Korkutata, “Allah’ın rahmeti ve bereketi sizin üzerinizde olsun. Ayrıca ailelerine de buradan metanet ve sabır diliyoruz. Aileler de aynen bir şehit gibi bir adım geri atmaksızın, şehit gibi hareket etmelerini Rabden niyaz ediyoruz. Biz geçen yıl bu vakitte bu mazlumları defin ettiğimizde söyledik ki, İslam davası dışında kendi şehitlerine sahip çıkan bir toplum yoktur. Biz değil Cengiz ve Fethi’yi Uhut’ta kanallara koyularak yakılanları, İbrahim’leri, Hamza’ları bile unutmadık. Kaldı ki biz bunları unutalım. Geçen yıl katledilen Cengiz, Fethi ve arkadaşlarının Şahadetleri bize gün be gün can veriyor. Bundan dolayıdır ki biz bunlara müteşekkiriz. Bizim davamız öyle bir davadır ki bizi katledenlere beddua yerine Allah onları islah etsin diyoruz.” dedi.
PKK tarafında katledilen Fethi Yalçın’nın kardeşi Murat Yalçın ise ilk defa yaptığı konuşmada, “Ben şunu dile getirmek istiyorum, Rahmetli abim çok mütevazı, çok iyi yürekli, çok merhametli ve dünyanın bütün güzelliklerini, iyiliklerini yüreğine sığdıran biriydi. Bizim tek tesellimiz Yüce Yaradan ona bu güzel ve dünyalara destan olan bu şehadeti nasip etmesidir ve ne mutlu ona ki katil olmaktansa kurban olmak Allah’ın daha çok rızasını kazanmak demektir. Sonunda hepimiz öleceğiz ama Rabbim herkese böyle bir ölüm nasip eylesin. Şehit Fethi, hayatın tüm zorluklarına rağmen iyilik ve merhametten asla taviz vermedi. En sonunda da Rabbim ona böylesi güzel Şehadeti layık gördü ve Allah şehadetini kabul etsin.” diye konuştu.
Şehit Fethi Yalçın’nın Avrupa’da ikamet edip ve halen orda yaşayan ağabeyi Mehmet Yalçın ise İlke Haber Ajansı’na yaptığı yazılı açıklamada duygularını dile getirerek, “Onun yokluğu yüreğimde kan ağlarken bu yaralı ve yorgun kalbimle ilk defa bu yıl onsuz yaşıyor ve sesini duyamıyorum. Bu kapkaranlık yalan dünyada hüzünlü ve yalnız hissediyorum kendimi. Bana her şey Fethi’yi hatırlatıyor. Kardeşim Fethi’yi bu kadar çok severken ani olan yokluğuna nasıl alışırım bilmiyorum. Kardeşlerimden en çok sever ve en çok onunla dertleşirdim. Ekim ayı benim için unutulmayan kara bir aydır. İnşallah hak ve inanç uğruna Hz. Resulullah aşkı ve şefkatiyle, Hz Osman’ın hayâsıyla Hz Eyüp’ün sabrıyla, Uhut’ta Hz. Hamza’nın cesaretiyle, Kerbela’da şehadet şerbeti içen Hz. Hüseyin’in yüreğiyle, Yüce Rabbimden dilerim ki Hakkı alınsın. Mekânı Cennet olsun. Seninle yürüyen tüm dava arkadaşlarını saygıyla ve sevgiyle selamlıyorum Şehadetin mübarek olsun.” ifadelerini kullandı.
Mezarlıkta yapılan anma programı sonrası Karlıova Kar-Der binasında ise Şehitleri Anma ve Anlama programı düzenlendi. Yapılan ikramlar ve sinevizyon gösteriminin ardından Araştırmacı Yazar İbrahim Yaz, günün önem ve anlamına değinerek, “Ekim ayı denildiği zaman Mustazafların zalimlere başkaldırışı akla geliyor. Bir imtihan süreci akla geliyor. Bir direniş, bir diriliş ve bir mücadele ortamı akla geliyor. Mücadelenin ana eksenine baktığımız zaman, zalimler İslam düşmanları 6-7 Ekim’de Müslümanlara yönelik çok ciddi katliamlara imza atmaya çalışmışlardı.” dedi.
“Kanireş Şehitleri denildiği zaman, biz Müslümanların bu süreçte alması gereken çok ciddi dersler vardır.” diyen Yaz, “Elbette ki biz canlarımızı, yiğitlerimizi, azizlerimizi bu mücadelede verdik. Fakat biz şuna inanıyoruz ki, bu aynı zamanda sünnetulahtır, mücadelenin ana gayesi budur. Şehit Aytaç’ın dediği gibi biz şehitsiz kalırsak aslında ölürüz. Şehitler ve şehadet asırlardır bu topraklarda Müslümanların ölü ruhlarını dirilten ana sermaye, ana kaynaktır. Müslümanlar olarak bu süreçten ders almamız, ders çıkarmamız ve kendimizi sorgulamamız lazım.”
“6-7 Ekim şehitleri bizim için diriliş oldu bereket oldu”
“6-7 Ekim şehitleri bizim için diriliş oldu bereket oldu” Yaz, son olarak şöyle konuştu: “Biz aynı zamanda muharrem ayındayız, biz aynı zamanda Hüseyinlerin yezitlere başkaldırdığı aydayız. Bizim açımızdan Ekim ayı da mazlumların, mustazafların, zalimlere İslam düşmanlarına karşı bir başkaldırışıdır. 6-7 Ekim olaylarının ana gayesi Müslümanları ortadan kaldırmaktı, ama Müslümanlar yılmadılar ve boyun eğmediler. Zalimlere zorbalara teslim olmadılar. Çünkü iman kalbe girdimi o aşk Müminin yüreğini sardı mı onun gözünü hiçbir şey görmez. Allah’a teslim olmak ve bu uğurda o bedenleri göze almaktır. Bu coğrafyanın yezitleri, zalimleri şunu iyi bilmelidirler ki bizler şehadeti onların hiç hayal edemeyeceği, hiç anlayamayacağı derecede istiyor ve Allah’ın izniyle yananlardanız. Şehadete sevdalı olanları kim nasıl ve hangi güçle korkutabilir. İnsan korkaklıkla kaderden kaçamaz, biz şuna yakinen iman etmişiz ki biz Allah yolunda çabalasak da çabalamasak da, gayret göstersek de göstermesek de, geri dursak da ilerlesek de, ne olursa olsun ölüm gelip bizi bulacaktır. Madem ölüm gelecek neden Allah yolunda olmasın ki.”
Program yapılan dua ile sonlandı. (İLKHA)
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.