Cezaevlerinde çeyrek asırdır ömür tüketen Müslümanlar var
28 Şubat ve FETÖ Yargısı Mağduru Aileleri Batman İnisiyatifi Sözcüsü Hüseyin Olam, darbecilerin eliyle cezaevlerinde çeyrek asırdır ömür tüketen Müslümanların olduğunu söyledi.
28 Şubat ve FETÖ Yargısı Mağduru Aileleri Batman İnisiyatifi sözcüsü Hüseyin Olam, 28 Şubat 1997 yılında ülkede yapılan askeri darbenin yıl dönümü münasebetiyle basın açıklaması yaptı. Halen telafi edilmesi gereken binlerce mağduriyetin söz konusu olduğunu vurgulayan Olam, 28 Şubat darbecileri yüzünden cezaevlerinde çeyrek asırdır ömür tüketen Müslümanların olduğuna dikkat çekti.
28 Şubat darbesinin aktörlerinin müebbet cezalar almalarına rağmen komik gerekçelerle bir gün dahi cezaevine girmediklerini belirten Olam, 28 Şubat darbesinin asıl hedefinin İslam olduğuna işaret etti.
Olam, "Üzerinden 22 yıl geçen, mimarları tarafından bin yıl süreceği iddia edilen 28 Şubat, ülke tarihine kara bir leke olarak geçen çok boyutlu bir darbedir. 28 Şubat darbesinin asıl ve yegâne hedefi İslam ve Müslümanlardı. İslam'a irtica, Müslümana da mürteci diyerek İslam'a olan nefret ve hazımsızlıklarını kusmak için Laik Elitler, Seküler Kemalistler sahip oldukları imkânlar, mevki ve güç sayesinde dindar kesimin üzerine bir kâbus gibi çöktüler. 28 Şubat darbesinin silahlı kuvvetleri gibi silahsız kuvvetleri de devreye girmişti. Kimi sözde sivil yapılar, bazı meslek ve işveren örgütleri ile medya ve yargının da dâhil olduğu, hukukun hiçe sayıldığı, insan haklarının çiğnendiği, zulüm ve zorbalıklarla dolu bir süreç başlatılmıştı." ifadelerini kullandı.
"İrticaya karşı topyekûn savaş"
28 Şubat cuntacılarının medya ve yargı mensuplarına "irtica tehdidi" brifingleri verdiğini belirten Olam, "Laiklik aleyhtarı faaliyetleri takip altına alma paranoyasıyla Batı Çalışma Grubu adında illegal bir yapı kurdu. Bu yapının marifetiyle cami ve okullar da dâhil birçok İslami sivil kurum ve kamu çalışanları olmak üzere milyonlarca kişiyi fişledi. Karar ve yaptırımlarına tam destek vermeleri için medyayı harekete geçirerek 'irticaya karşı topyekûn savaş' ve benzeri manşetler eşliğinde algılar oluşturarak ayırımcı ve baskıcı uygulamaları devreye soktu. İmam hatiplerin orta kısımları kapatıldı. Başörtülü öğrenciler lise ve üniversite sınavlarına alınmadı. 12 yaşından önce Kur'an'ın öğretilmesi yasaklandı. Binlerce memur 'irtica' bahanesiyle işten çıkarıldı. Birçok İslami vakıf ve dernek kapatıldı. 'İslami sermaye, İslami oluşum' ve benzeri suçlamalarla iş yerlerine ve evlere baskınlar düzenlendi. On binlerce insan ağır işkencelerden geçirildi, binlercesine ağır cezalar verildi." diye konuştu.
"Halen telafi edilmesi gereken binlerce mağduriyet söz konusudur"
28 Şubat aktörlerinin yaşattığı mağduriyetlerin sürdüğüne dikkat çeken Olam, konuşmasını şöyle sürdürdü:
"Sonuçları itibariyle, askeri ve sivil unsurların 'irtica tehdidi' bahanesiyle dindar kesime karşı yürüttükleri çok boyutlu bir darbe süreci olarak 28 Şubat, tahribatının ve zulümlerinin etkisi ile günümüzde de devam etmiş, derin bir toplumsal travmaya neden olmuştur. Halen telafi edilmesi gereken binlerce mağduriyet söz konusudur. Üzücü olan durum ise şudur; darbeci aktörler yıllar sonra yargılanıp müebbet cezalar almalarına rağmen komik gerekçelerle bir gün dahi cezaevine girmediler. Oysa bu zorbalar yüzünden cezaevlerinde çeyrek asırdır ömür tüketen Müslümanlar var. Umuyor ve diliyoruz ki 28 Şubat dönemi mağduriyetlerinin telafisi adına bu 28 Şubat, bir milat olur."
İLKHA
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.