Çiftçiler yüksek elektrik faturalara isyan etti
Mardin'in Kızıltepe ilçesinde DEDAŞ tarafından çiftçilere gönderilen elektrik ödemesine dair borç detayı ve mektuplar çiftçinin tepkisine neden oldu. Faturadaki miktarlar karşısında şok yaşayan çiftçiler, kendilerine haksız yere binlerce liralık fatura gö
MARDİN - Mardin’in Kızıltepe ilçesinde DEDAŞ tarafından çiftçilere gönderilen elektrik ödemesine dair borç detayı ve mektuplar çiftçinin tepkisine neden oldu.
Çiftçi kayıt Sistemi’nde (ÇKS) sulu olarak kayıtlı bulunan çiftçilere otomatik olarak hesaplanan ve dönüm başı 380 lira olarak belirlenen faturalarda, çiftçilerin uzlaşmak istemesi halinde 110 liraya ile anlaşmaya varılacağı belirtiliyor. Ödeme yapılmaması halinde ise çiftçilere Tarım Bakanlığı tarafından çiftçilere ödenen desteklemelerden kesinti yapılacağı söyleniyor. Bu kapsamında Kızıltepe çiftçisine ödenmesi beklenen desteklemeler henüz ödenmedi. Çiftçiler ise sayaçlar olan abonelerin sayaçlarının okutulması ya da kuyularda trafoya göre makul fiyatlarla faturaların gönderilmesini istiyor.
Belirlenen fiyatların fahiş olduğu ve herhangi bir yasal dayanağı olmadığını ifade eden çiftçiler, sivil toplum örgütleri ve muhtarların katılımıyla Kızıltepe özgürlük meydanında bir basın açıklaması yaptı. Yapılan açıklamada çiftçiler çiftçilerin özel şirketlerin insafına bırakıldığını belirterek bu soruna bir çözüm bulunulması istendi. Basın açıklamasına katılan STK ve muhtarlarda ayrı ayrı açıklama yaptılar.
“Devlet bizi şirketin eline atmış”
Ziraat Odası adına açıklama yapan Sevimli Köyü Muhtarı Mikail Erbeyi, “Davamız haksız bir dava değildir. Utanılacak bir dava değildir. Devlet bizi şirketin eline atmış. Haksız bir şekilde çiftçilere fatura gönderiyor. TEDAŞ bize elektrik satıyor tarla satmıyor. Ancak ve ancak abone üzerinden sayaç üzerinden elektrik parasını isteyebilir. Başka kimsenin hiçbir günahı suçu yoktur. Bu şekilde kabul etmiyoruz. Gerekirse Ankara’da eylem yapacağız. Kimsenin ekmeğimizle oynamaya hakkı yoktur.” diye konuştu.
“Elektrik çiftçimize 5 kat pahalı satılıyor”
Fesleğen(Reyhaniye) köyü Muhtarı Abdurrahman Saruhan ise, “Kuyusu olmayan çiftçilerimize gelen ve hiçbir yasal dayanağı olmayan faturalar çiftçilerimize uygulanan baskı ve tehditten başka bir şey değildir. Gönderilen faturalarda 380 lira kaçak elektrik kullandığımızı, ödeme yapıldığı takdirde dönüm başı 110 lira ödeneceği söyleniyor. Satılan elektrik çiftçimize 5 kat pahalı satılıyor. Dünyanın hiçbir ülkesinde çiftçiye böyle pahalı bir elektrik satılmamaktadır. Gönderilen faturaların tümü hayali olarak gönderilmiştir. Elektrik şirketi çözmek istiyorsa trafo bazında yılda bir sefer mahsus olarak, 100’lük trafoya 4 bin, 160’lık trafoya 6 bin, 250’lik trafoya 8 bin, 400’lük trafoya 10 bin olarak belirlendiği takdirde desteklemelerden tahsil edilmesini kabul ederiz.” ifadelerini kullandı.
“100 dönümlük araziye 49 bin lira elektrik borcu”
Kızıltepe Ticaret Borsası Başkanı Mehmet Şahin de yaptığı açıklamada; “Ticarette üretimde karlılık esastır. Kar edilmeyen iş yapılmaz. Bu gün çıkarılan belgelerde 100 dönümlük arazide 49 bin lira borç çıkmış. Bize 40 bin lira versinler 9 bin lirada kendilerinin olsun. Ürettiğimiz ürünlerde onların olsun. Tarlada onların olsun. Kendileri biçsin. Ödenebilir seviyeye getirilmediği sürece, bu halka üretimde karlılığı uygulamadığı müddetçe bu işin sonuçlanması mümkün değildir. Biz geçen sene enerji bankına gittik. Hırsızlıkla itham edildik. Hırsızlıkla itham edeceğinize gelin buna bir çözüm bulalım. Çözüm getirilmediği müddetçe bütün demokratik halklarımızı kullanacağız.” dedi.
“Sanayi elektriği tüm elektriklerin üstünde fiyatlandırılıyor”
Kızıltepe Küçük Sanayi Sitesi Başkanı İsa Tunç da tepki gösterdi. Tunç, “Sanayide faaliyet gösteren çiftçilerimiz aynen çiftçilerimiz gibi sorun yaşamaktadırlar. Üretimlerini yapamamaktadırlar. Sabah gidip akşam kepenk kaptana kadar siftah yapmamaktadırlar. Sanayi çalışanlarının elektrikleri de gasp ediliyor. Sanayi elektriği tüm elektriklerin üstünde fiyatlandırılıyor. Çiftçi ürününü getirip satamadığı zaman, esnafımız sanayicimiz zaten çalışamıyor. Esnafımız da zaten elektrik alamıyor.” diye konuştu.
Kızıltepe Sivil Toplum Örgütleri Platformu Başkanı Mehmet Şerif Öter ise, “Bu gün bu çiftçilerimiz sıkıntı yaşıyorlarsa bu DEDAŞ’ın özel bir şirketin çiftçimize aba altından sopa göstermesidir. Çiftçilerimiz gönderilen faturalar ve ödeme emirleri kesinlikle hukuki değildir. Amaç kendi keyfine göre hazırladıkları yüksek meblağlarla çiftçiyi korkutup daha sona masaya getirmektir. Bu bölgenin çiftçisi geçmişten bu güne kadar negatif ayrımcılığa maruz kalıyor. Şöyle ki; Seyhan Barajı 1953 yılında Cumhuriyetin yoksul olduğu, hazineden paranın olmadığı, ülkemizin yurt dışında kredi temin edemediği bir dönemde, Adnan Menderes tarafından oranın kalkındırılması gerektiği ifade ediliyor. Adı üzerinde çukurda bir ova. Savaş için muhafaza edilen altınları satıyor ve Seyhan Barajını Çukurova’ya götürüyorlar. Orası gelişsin hiçbir problem yok. Orası da toprağımızdır.” diye belirtti.
“Sayın Başbakanım! Çiftçilerimize verdiğiniz 3 kuruş destek, burada özel bir şirkete peşkeş çekilmektedir.”
Öter konuşmasının devamında, “ Seyhan’ın beş buçuk katı olan Fırat Nehri 1975 yılında temeli atılmış (GAP Projesi) hala suyumuz gelmiyor. Çiftçimiz çoluk çocuk çoğunun altınını satıyor, eliyle kuyu kazıyor, bir elektrik meselsine gelince sen hırsızsın deniliyor. Eğer biz o hesaplara girersek, siyasi mülahazalara girersek, kim kimin malını çalmış, kim kimi geri bırakmış o zaman o hesaplama masada görülebilir. Hükümete ve Başbakana sesleniyoruz. Sayın Başbakanım! Siz burada sadaka niteliğinde çiftçilerimize verdiğiniz 3 kuruş desteği tarım yetkilileri burada özel bir şirkete peşkeş çekilmektedir. Buna el atın.”ifadelerini kullandı.
“Enerji Bakanımız her bu konu gündeme geldiğinde ‘Siz hırsızsınız!’ diyor”
Öter konuşmasının sonunda, “Enerji Bakanımız her bu konu gündeme geldiğinde ‘Siz hırsızsınız’ diyor. O zaman biz de diyoruz. Sen hem benim bölgemde elektrik çıkarıyorsun, benim suyumda elektrik üretiyorsun, turizm zamanlarında kalkıp Keban’ın, Atatürk Barajı’nın elektriğini turizm illerine veriyorsun. Çiftçi kıt kanaat bir şekilde zorla ayakta duruyor. Hem hırsızlıkla suçlanıyoruz hem geri bırakılıyoruz. Bu hiçbir adalete sığmaz. Antalya için, Muğla için, Bodrum için turizm ne ise bizim içinde tarım odur. Bu bölgenin nüfusunu çoğu çiftçilikte geçiniyor. Hepimiz bunla besleniyoruz.” dedi. (Mehmet Aslan-İLKHA)
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.