Diyarbakır’ın, Türkiye’nin tarım ve hayvancılıkta önde gelen bir İl olduğunu söyleyen Diyarbakır Gıda Tarım Ve Hayvancılık İl müdürü Mustafa Ertan Atalar, Diyarbakır’ın yaklaşık 6 milyon dekar gibi önemli bir tarım alanına sahip olduğunu, bu nedenle Tarım ve Hayvancılığın bölge ekonomisinde çok önemli bir yer tuttuğunu söyledi.

Gerek büyükbaş gerekse de küçükbaş hayvancılıkta Diyarbakır’ın büyük bir potansiyeli teşkil ettiğini belirten Atalar, Diyarbakır’da 3 yüz bin büyükbaş hayvan, bir milyon da küçükbaş hayvan bulunduğunu, bunun yanı sıra 10 bin de manda olduğunu söyledi.

Diyarbakır’ın hayvancılıkta ciddi bir konuma ulaştığını da belirten Atalar, Diyarbakır’da geçim kaynağı olarak hem tarım hem de hayvancılığın çok önemli bir yere sahip olduğunu söyledi.

“116 tane tesis tamamlanarak hizmete girdi”

Tarım ve hayvancılık sektöründe elde edilen ürünlerin pazarlanması ve pazara arz edilmesinin üzerinde durulduğunu belirten Atalar, Bakanlığın bu konuda çeşitli hibe destelemelerinin de olduğunu söyledi.

Atalar, Çiftçinin ve hayvancının üretmiş olduğu ürünlerinin katma değerini artırmaya yönelik küçük ve orta ölçekli tesislerin yüzde elli hibe desteği ile desteklenerek, çiftçinin ve hayvancının ürettiği ürünlerin değerlendirilmesi ve pazara arz edilmesini sağlamak için çalıştıklarını da sözlerine ekledi.

Bu kapsamda 2006 yılından bu yana kırsal yatırımların desteklenmesi programı adı altında bir çalışmaları olduğunu belirten Atalar, “Bu konuda Kırsal Kalkınmayı Destekleme Kurumu İl Koordinatörlüğü görev yapıyor. Yapılan yatırımlara yüzde 50-60’lara varan hibe yatırımları yapılmaktadır. Kırsal Kalkınma yatırımları kapsamında ilimizde bu güne kadar 116 tane tesis tamamlanarak hizmete girdi. Kırsal Kalkınma birimi tarafından yapılan bu tesislerde yaklaşık 30 milyon TL hibe desteği sağlanarak 116 tesis faaliyete geçirildi.” ifadelerini kullandı.  

“Yakın zamanda 9 tesis daha faaliyete hazır hale getirilecek”

Yakın zamanda 9 tesisin daha faaliyete hazır hale getirilip 4 milyon TL hibe desteği sağlanacağını belirten Atalar, ayrıca Kırsal Kalkınmayı Destekleme Kurumu İl Koordinatörlüğü tarafından da üreticilere sağlanan hibe destekleriyle 122 tesisin daha oluşturulduğunu söyledi.

Çalışmaların hala devam ettiğini belirten Atalar, buradaki amacın çiftçinin üretmiş olduğu hayvansal ve bitkisel ürünlerin işlenmesi, paketlenmesi ve depolanmasına yönelik taleplerin yüzde 50’sinin karşılanması olduğunu söyleyerek, ayrıca büyükbaş ve küçükbaş hayvan yetiştiricileri için ahır ve ahır yapımlarını da kapsayan hibe destekleriyle bu türlü üreticilere destek sağlandığını ifade etti.

Atalar, “Elde ettiği ürün eğer pazara uygun şartlarda arz edilebilirse çiftçinin elde edebileceği gelir yükseleceğinden dolayı zincir tamamlanmış olacak. Bu bağlamda çiftçinin önündeki engelleri adım adım kaldırmış olacağız.” şeklinde konuştu.

“5 bin 600 dekar meyve bahçesi tesis edildi”

Diyarbakır’da yaklaşık 3 milyon 8 yüz bin dekar hububat alanı olduğunu belirten Atalar,  500 bin dekar pamuk ekim alanları, 418 bin dekar da mercimek ekim alanı olduğunu söyledi.

Atalar,  “Çeşitli ürün yelpazesi geniş ve son zamanlarda Diyarbakır-Batman-Siirt projesi kapsamında da 5 bin 600 dekar meyve bahçesi tesis edildi. Meyvecilik alanında da gelişmeler var. Bütün bunların yanı sıra hayvancılık noktasında Diyarbakır-Batman-Siirt projesi, GAP suyu projesi ile 28 tane tesis de tamamlanmış durumdadır. Ayrıca Kalkınma Kooperatifleri aracılığıyla 160 milyon TL kredi kullanıldı. Bu kapsamda, 105 tane kooperatifimiz desteklendi.” açıklamalarını yaptı.

“ Yüzde 50 destek çok büyük bir destektir”

Ekim öncesi çiftçilerin alması gereken önlemlere de değinen Atalar, ekim zamanında yapılacak iş ve işlemlere uygun hareket edilmesi gerektiğini vurgulayarak, uygun ölçekteki makinelerin kullanılmasının, oradaki tohum yatakların düzgün bir şekilde hazırlanmasının, verim açısından olmazsa olmaz kurallar olduğunu söyledi.

Atalay, “Akabinde toprak analizleri yapılmalı, analizlerin sonucuna göre ihtiyaç duyulduğu oranda gübreleme yapılmalıdır. Minimum ve maksimum verimi elde edebilmek için teknik yöntemler uygulanmalı, gerekli teçhizatlar edinilmelidir. Tarım ve hayvancılık ile uğraşan çiftçilerin ihtiyaç duyduğu modern tarım makinelerinin yüzde ellisini hibe desteği ile karşılıyoruz.” şeklinde konuştu.

Amacının, tarlada uygun aletle, en az işçiyle, en yüksek faydayı sağlayabilecek bir tekniğin, çiftçiler tarafından benimsenmesini ve kullanılmasını sağlamak olduğunu söyleyen Atalay, “Buradaki yüzde 50 destek, çok büyük bir destektir. Bundan dolayı Çiftçinin geliri yükselmiş oluyor.” dedi.

‘Her işi uzmanlarına danışarak yapmak gerekiyor.’

Gerek tarım gerekse de hayvancılık alanında her gün yeni gelişmelerin yaşandığını belirten Atalar, modern teknikler, modern alet ve makinaların çıkmasıyla beraber daha kaliteli ürün elde etme imkânının da oluştuğunun altını çizdi

Atalar, “Bu noktada; toprak hazırlığından hasat zamanına kadar bütün dönemlerle yapılan her işlemde kesinlikle İl Müdürlüğünden habersiz hareket etmemelerini tavsiye ediyoruz. Sonuçta ezber yapılan işlerde hata var. Bu işi uzmanlarına danışarak yaptığımız zaman daha az masrafla daha yüksek bir gelir elde etmek mümkündür. Ayrıca bazı gereksiz materyallerin önüne de geçmiş olacağız. Hastalık ve zararlar yönü ile bazı hastalık semptomları birbirine benzer olmaktadır. Dolayısıyla, çiftçi bazen yanlış teşhis koyup yanlış ilaç kullanabilir veya ilaç kullanmayı gereksiz gördüğünden fayda yerine zarara uğrayabilir. Bu nedenle İl ve İlçe müdürlüklerindeki uzmanlar ile irtibatlı bir şekilde çalışırlarsa sağlıklı bir üretim sezonu ve daha verimli bir üretim sezon geçirecekleridir.” uyarısında bulundu. (M. Sıddık Bilge / Emrah Deniz-İLKHA)