Çin mallarına karşı boykot sergilememiz kaçınılmaz olacaktır
Anadolu Gençlik Derneği Batman Şubesi, Doğu Türkistanlı Müslümanlara yönelik baskı ve zulme devam edilmesi takdirde Çin’e karşı boykotun kaçınılmaz olacağını belirtti.
Anadolu Gençlik Derneği Batman Şubesi, “10-17 Aralık İnsan Hakları Haftası” münasebetiyle yazılı bir açıklama yaptı.
Dünya siyasetine hak ve adaletin değil, güç ve çıkarın yön verdiği belirtilen açıklamada, “Başta ABD olmak üzere teknolojik bakımdan güçlü olan ülkeler, çıkarlarını her türlü kutsalın üzerinde tutarak zayıf bırakılmış ülkeleri ve halkları ezmeye devam etmektedir. İnsan hakları, özgürlük ve demokrasi kavramlarını tüm dünyaya servis eden merkezler, kendi çıkarları söz konusu olduğunda rahatlıkla her türlü hukuksuzluğu, baskı, şiddet ve işkenceyi bir sirayet etme biçimi olarak görebilmektedirler. Başta ABD olmak üzere, emperyalist ülkeler, işgallerle, iç savaşlarla, şiddet ve korkuyla, zayıf bırakılmış ülkeler ve halklar üzerindeki baskı ve tahakkümlerini sürdürmektedir.” denildi.
“Doğu Türkistan’da Müslümanlara her türlü baskı uygulanmakta”
Baskı ve şiddet politikalarının uygulayıcılarından birinin de Çin olduğuna dikkat çekilen açıklamada, “Çin’in Doğu Türkistanlılara yönelik tavrı kabul edilebilir değildir. Çin, 1949 yılından bu yana kontrolü altında bulundurduğu Doğu Türkistan’da Müslümanlara her türlü baskıyı uygulamaktadır. Yetmiş yıldır Çin kontrolü altında bulunan ve yüzölçümü Türkiye’nin iki buçuk katı büyüklükte olan Doğu Türkistan’da da Müslümanların durumu içler acısıdır. Çin yönetimin küresel ekonomik gücü ve boşluk bırakmayan bir diplomasi yürütmesi Doğu Türkistan’la ilgili sağlıklı bilgi almak ve oradaki Müslümanlarla iletişim kurmanın önüne geçmektedir. Doğu Türkistanlı kardeşlerimizin birçok temel haktan mahrum bırakıldığına, katliam, zulüm, işkence ve baskılarla inanç ve düşünce özgürlüklerinin kısıtlandığına, toplama kamplarında tecrit edilmiş bir yaşama zorlandığına, psikolojik ve fiziksel işkencelere maruz kaldıklarına dair haberler canımızı yakmaktadır.” ifadelerine yer verildi.
“Çin mallarına karşı boykot sergilememiz kaçınılmaz olacaktır”
Zulme devam edilmesi takdirde Çin’e yönelik boykotun kaçınılmaz olacağı vurgulanan açıklamanın devamında şu ifadelere yer verildi:
“Afrika’dan Asya’ya birçok İslam ülkesiyle ticari ilişkileri olan Çin, Müslüman Doğu Türkistan Halkına ve Çinli Müslümanlara karşı tutumunu gözden geçirip iyileştirmezse, bizim de Çin mallarına karşı boykot sergilememiz kaçınılmaz olacaktır. Çin, Müslüman Doğu Türkistan halkının ve Çinli Müslümanların haklı taleplerini susturmak, örtbas etmek ve bu hakların dış dünyayla irtibatlarını kesmek yerine farklı kimliklerin temel hak ve özgürlüklerini yaşayabilecekleri bir zemin oluşturmanın gereklerini yerine getirmelidir. Başta Türkiye olmak üzere İslam ülkelerinin Müslüman Doğu Türkistan haklı talepleri doğrultusunda Çin’e karşı birlikte hareket etmeleri ve her platformda bu konuyu dile getirmeleri Doğu Türkistanlı kardeşlerimizin seslerine ses katacaktır.”
“Türkiye’nin Çin ile ticareti Doğu Türkistanlı kardeşlerimizin daha değerli değildir”
Türkiye’nin, Doğu Türkistan meselesinde daha net bir tutum sergilemesi gerektiği ifade edilen açıklamada, “Türkiye’nin Çin ile ticareti Doğu Türkistanlı kardeşlerimizin temel hak ve özgürlüklerinden daha değerli değildir. Yetkililerimiz, bunu Çin yönetimine en açık şekilde hissettirmelidirler. ABD ile stratejik ortaklık yapmak ve israil ile birlikte hareket etmek insanlığa ve hiçbir İslam ülkesine fayda sağlamaz. Mevcut dünya düzeninde İslam ülkeleri ve Müslüman halklar, ya ABD, İngiltere, israil safında yer alamaya ya da Rusya-Çin ikilisinden birine sığınmaya zorlanmaktadırlar. Neredeyse tüm İslam coğrafyasında vesayet rejimleri vardır. Bağımsızlığını ilan etmiş birçok İslam ülkesinde maalesef ABD üsleri ve askerleri bulunmakta, bu ülkelerin asker ya da sivil yöneticileri de maalesef tüm icraatlarını ABD vesayeti altında yürütmektedirler. Dünyanın herhangi bir yerinde bir insanımızın dahi haksızlığa uğramasını istemiyorsak bunun yolu İslam Ülkelerinin İslam Birliğini kurarak hak ve adalet ekseninde güç birlikteliği yapmasından geçer.” denildi.
İLKHA
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.