Çınar: "Farz oruçlarından sonra en önemli oruç Aşura orucudur"
Aşura günü oruç tutmanın sünnet olduğunu belirten Molla Cemal Çınar, Peygamber Efendimizin Yahudilere muhalefet olsun diye Aşura günü ile birlikte öncesi veya sonrasındaki günde de oruç tutulmasını tavsiye ettiğini söyledi.
İslam tarihinde birçok önemli olayın içerisinde vuku bulduğu Aşura (10 Muharrem) gününde oruç tutmak, farz oruçlarından sonra en çok sevabın kazanıldığı oruçlardandır.
Peygamber Efendimizin (Sallallahu Aleyhi Vesselem) Medine'ye hicreti sonrasında Yahudilerin Aşura günü oruç tuttuklarını ve bunu Hazreti Musa Aleyhisselamın, Firavun'dan kurtulduğu gün olduğu için oruç tuttuklarını ifade etmeleri üzerine, 'Ben sizden daha fazla Hazreti Musa'ya yakınım.' diyerek o günden itibaren Aşura'da oruç tuttuğu ancak Yahudilere benzememek adına bir gün öncesinde de oruç tuttuğu rivayet edilir.
29 Ağustos Cumartesi günü idrak edilecek olan Aşura gününde tutulması sünnet olan oruç ile ilgili İLKHA muhabirine konuşan Molla Cemal Çınar, farz oruçlardan sonra tutulması en efdal olan orucun Aşura orucu olduğunu ve bu sünnetin ihya edilmesi gerektiğini söyledi.
Çınar, "28-29-30 Ağustos, Aşura orucunun tutulacağı günlerdir. Aşura gününün tarihi çok eskilere dayanır. Rivayetlere göre Hazreti Âdem'in tövbesinin kabul olduğu, Hazreti İbrahim'in ateşten kurtulduğu, Hazreti Nuh'un gemisinin karaya çıktığı, Hazreti Musa Aleyhisselam'ın Firavun'dan kurtulduğu ve yine Hazreti Hüseyin'in Kerbela çölünde şehit edilmesi gibi İslam tarihi içerisinde çok önemli bir nokta olarak varlığını sürdürmektedir." dedi.
Sahabelerin Peygamber Efendimize, Aşura orucunu sorduklarını hatırlatan Çınar, Peygamber Efendimizin, sahabelere, Muharrem ayının 9 ve 10'unda veya 10 ve 11'inde oruç tutulması gerektiğini ifade ettiğini söyledi.
"Hanefi fıkhına göre sadece Aşura gününde oruç tutulması mekruhtur"
Oruç, namaz ve kurbanın insanlık tarihi kadar eski olduğunu söyleyen Çınar, Aşura orucunun önemi hakkında şu ifadelere yer verdi: "Oruçta insan kendi nefsini terbiye etmede, kurbanda malın infak ve sadaka olarak verilmesinde, namazla da Allah'u Teâlâ'nın kul ile olan ilişkilerini düzenleme hususunda temel esaslardır. Dolayısıyla oruç her yönüyle insan nefsinin tezkiye edildiği en önemli hususlardan birisidir. Aşura orucu ile ilgili Peygamber Efendimiz, Kutubi Sitte de sahih olarak geçen hadislerden birisinde, 'Namazların en önemlisi farz, sonrasındaki de teheccüt namazıdır. Oruçların en önemlisi farz, sonrasında ise, Aşura gününde tutulan oruçlardır.' diye buyuruyor. Ancak İslam âlimleri, hanefi fukahası, Peygamber Efendimiz, Yahudilere muhalefet olsun diye sadece Aşura gününde (10 Muharrem) oruç tutulmasının mekruh olduğunu söylemişlerdir. Aşura günü tutulan orucun hükmünün de sünnet olduğunu kaydetmişlerdir. Rabbim Aşura gününün orucunu tutup, sevabını alanlardan ve Aşura günü meydana gelen olaylardan ders ve ibret alarak İslam dinine hizmet edenlerden eylesin."
İLKHA
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.